"Aptal gibi bakma bana Paul." dedi ve ceketini alıp kapıyı açtı.
"Gitmeliyim,bu yalnızca bir teşekkür yemeği. Kendine iyi bak." dedi ve göz kırptı. Ardından çıktı. Kafamı çevirip Gale'e göz attım. Pis pis sırıtıyordu.
"İnan bana aramızda bir şey yok. Geçenlerde karnı açtı ve parası yanında değildi. Bende bi' çörek ısmarladım o kadar." dedim ve Gale;
"Tamam artık inanıyorum aranızda bir şey olmadığına kızma hemen. Sadece seninle dalga geçebileceğim bu anları kaçıramam." dedi ve yemeğine koyuldu. Aslında moralim oldukça düzelmişti. Yani Jes bana kırgın değildi. O zaman ortada gözükmemesinin nedeni başka bir şeydi. Her neyse zaten beni ilgilendirmiyordu. Beni ilgilendiren bana kızıp,kızmadığı. Fakat gayet sevecen duruyordu. Asıl problem şimdi Tim'in kendisini aldattığını nasıl söyleyecektim. İştahım kaçtı ;
"Afiyet olsun ben uyumaya gidiyorum." dedim. Gale bu kadar bulaşığı kim yıkayacak gibisinden baktı fakat cevap vermeden yatağıma gittim.
..................................
Bugün sipariş ettiğim yeni kitaplar geleceğinden erkenden kalkıp dükkana gittim. Ben oraya varır varmaz kitapçı gelmiş ve kitapları dizmeme yardım etmişti. Kapının önünü süpürdükten sonra oturup müşterileri bekledim. Düne göre çok daha fazla kişi vardı. Üstelik o kadar kalabalıktı ki ek masa açmak zorunda kaldım. Çoğu kişi kitaplarımı alıp okumaya başladı. Bir süre sonra kapının az ilerisinde Jes ve Tim'i sarılırken gördüm. Tim ellerini Jes'in belinden bağlamış Jes ellerini Tim'in yanaklarına götürmüştü. Bir süre sonra Tim ,Jes'i öpmeye başladı. Önce çeneden başladı. Bütün yüzünü öptükten sonra,Jes'in dudaklarında gezdirdi kendi dudaklarını.Jes öpüşürken oldukça ateşli gözüküyordu. Şu an Tim'in yerinde olmak için bir çok şeyimi verebilirdim.Kıskandığımı fark ettim. Tim gerçekten bu kadının alevlenmesini sağlayabiliyordu. Ben yeteneksizin tekiydim. Sanırım en son cansız bir mankenle öpüşme provası yapmıştım. Kendimi ezilmiş hissettim.. Sabah dükkana doğru yürürken ,Jes'e Tim'i onu aldattığını söylemekten vazgeçmiştim. Üzülmesine yol açamazdım. Fakat şu sahneyi gördükten sonra kesinlikle söylemeye hazırdım. Tek nefeste söyleyip,kurtulacaktım. Jes öpüşmeyi bıraktıktan sonra ufak kız çocukları gibi eteğini sallayarak bir sağa bir sola dönmeye başladı. Ardından son kez dudaklarını Tim'in dudağına değdirdikten sonra ona veda edip bana doğru gelmeye başladı ;
"Günaydın Paul!" dedi.
"Tim seni aldatıyor Jesse. Belki inanmayacaksın ama şu senin bana yemek yaptığın gün gördüm her şeyi. Sanırım buralarda değildin ve Tim bundan yararlanarak şu iş arkadaşıyla el ele sokakta yürümeye başladı. Ben ona çarptım.." fakat daha lafımı bitirmeden kulağımda büyük bir çınlama hissettim. Jes bana sert bir tokat atmıştı. Ardından;
"Kes sesini aptal. Siktir git bir daha asla yanıma yaklaşma. Bana aşıksın ve ben Tim yüzünden seninle dost kalıyorum diye böyle berbat yalanlar uyduruyorsun." dedi ve hızla yürümeye başladı. Ben gözlerimin dolmasını ve sesimin boğuk çıkmasını engellemeye çalışarak ;
"Ben yalnıza seni düşünmüştüm Jesse!" diye bağırmıştım. Dükkandan ki herkes susmuş ve kafalarını bana çevirmişlerdi.
"Lütfen herkes burayı boşaltsın." diye haykırdım. İnsanlar en azından düşünceli davranak çıktılar. Bazıları "Geri dönecektir emin ol." diyerek bana destek olmaya çalıştı. Bense sadece boş gözlerle kapıya bakmakla yetindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖREK,KİTAP VE AŞK
Teen FictionBazen hayatınızı neyin değiştireceğini tahmin bile edemezsiniz..