Gözlerimi açtığımda karşımda çalışma masasına oturmuş bana bakan bir chanyeol beklemiyordum.
-günaydın.
-günaydın. Se jeong nerede?
-onlar okula gittiler. Eee ne yapmak istersin?
-sanırım hiçbirşey.
-o zaman akşama hazır ol
-neden
-bir arkadaşımın partisine gideceğiz.
Sadece kafa salladım. Sonra biraz düşünüp
-neden ben güzel bir kızla gitsene
-sen gayet güzelsin sunny.
O sırada telefonum çaldı. Ayrıldığımızdan beri sürekli olduğu gibi kook arıyordu. Bir kaç kez çalınca en sonunda açtım.
-ne var
-a..alo s.sunny
-tae?
Sesi ağlamaklı gelen tae ile gözlerimi kocaman açtım.
-j..jungkook iyi değil lütfen gel !
-tamam nerdesiniz.
-..............
Telefonu kapatıp bana sorgulayan bakışlar atan yeol'e döndüm.
-be...benim gitmem lazım.
-bekle ben bırakayım.
-olmaz chanyeol gitmelisin. Üzgünüm akşam hazır olurum.
Chanyeol çıkınca üzerimi giydim.
Direk taksiye atlayıp tae'nin söyledıği adrese gittim. Heryer çok karanlıktı.-TAE NERDESİNİZ ?
-JUNGKOOK ?
O anda karşımda tae belirdi.
-ayşhhh korkuttun beni
Birşey demeden yürümeye başladı. Koridorun sonuna gelince ışıkları yaktı. O anda koltukta yüzü kıpkırmızı, kazak giyinmiş ve battaniyelere sarılmış jungkook'u gördüm.
-jungkook iyi misin?
Yanına koşup elini tuttum.
-ama sen yanıyorsun
Üzerindeki battaniyeyi çekmeye çalıştım ama olmadı.
-jungkook bırak havale geçireceksin
-ama çok üşüyorum.
Ona bişey demeden üzerindeki battaniyeyi çekip kenara attım.
-bu kazak ne?
Üzerindeki kazağı çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~BTS YURDUNDA BİR KIZ~
FanfictionYeni üyemiz olucağını biliyordum. Ama bu kız o olamazdı değil mi? Aylar sonra belki tekrar...