~BTS YURDUNDA BİR KIZ~

1.5

Gerçekten, iki sevgili gibiydik jungkookla mutfakta. Umarım jimin ve taehyung birşey anlamamıştır.

Ara sıra birbirimizle uğraşıyorduk.Yemekleri de telef edecekken jimin ve taehyung kurtarıyordu. Bizi sinirlenip 2 kere mutfaktan kovmuşlardı ama sonra tek başlarına yapamayacakları için geri çağırıyorlardı.

En sonunda yemekler bitince bizi tamamen mutfaktan men ettiler. Mutfaktan çıkarken jungkook , önlüğüme giden elimi tuttu.

-bekle ben yaparım.

Gülümsedim o da önlüğü çıkarıp makineye attı. Eeee haliyle önlük un, yumurta gibi şeylerden dolayı batmıştı. Kendi önlüğünü de makineye attı.

Odama çıktım ve duşa girdim. Suyun altında aklıma jungkook'la anılarımız gelince istemsizce sırıtıyordum. Çıkınca dolabımın önünde durdum. Hangisini giyecektim?

Saçma gelecek ama en az 20 dakikamı seçmek için harcadım.

Sonra siyah pantolonumu ve üzerine kazağımı geçirdim.

Saçlarımı kurutunca aşağıya indiğimde tae direk yanıma geldi. Kolunu omzuma attı.

-suuuuuunyyyyyy

-ne var tae yine ne isteyeceksin?

-şey dicektim. Kook ile birlikte markete gidip gelseniz hemen?

-olmaz dersem iki saat başım şişer biliyorum. O yüzden tamam.

Yukarı çıktım. Jungkook'un odasına daldım. Ve bir klasik daha yaşannnnnnnnnnmadı tabikide. Üzerine bol kazağina giyinmiş. Havluyla saçını kurutuyordu.

-ah sunny

-kook hadi hazırlan markete gideceğiz.

-yinemi :(

-git saçını kurut.

-gerek yok hadi gidelim.

Kolundan tutup banyoya götürdüm. Kurutma makinesini fişe taktım ve jungkook'u kolundan çekerek önüme getirdim. Yumuşacık saçlarına elim ilk değdiğinde ürperdim. Sonra saçını iyice kuruttum. Kuruyunca bana doğru döndürdüm. Saçını düzelttim. Bana tatlı bir sekilde bakıyordu. Dayanamadım ve dudağına ufak bir öpücük kondurup geri çekildim.

Makineyi yerine koydum. Arkamı döndüğümde jungkook'la burun burunaydık. Ellerini belime doladı.

-benden kaçabileceğinizi mi sandınız küçük hanım?

Kıpırdandım.

-jungkook hadi gideceğiz. Bırak beni.

-ama bana bu küçük öpücük yetmedi!

-çıkmalıyız kook yemek için bizi bekliyorlar

-öpücük

Bebek gibi mızmızlandı . Bende dudaklarına yapıştım. Geri çekilemedim çünkü kaslı kollarıyla iyice sarmıştı beni. Zar zor kafamı geriye çektim ve aşağıya indim.

Jungkook da sırıtarak aşağıya indi . Evet biliyorum kızardım.
Lanet olsun  . Kimseye görünmeden direk kapıya yöneldim. Ve jungkook'u beklemeye başladım. Market pek de uzak olmadığı için yürümeyi tercih ederdim. Ama aldıracaklarını öyle taşımamız mümkün değildi. Jin hyung bu sonuçta.

Jungkook arabanın anahtarı ve elindeki uzun listeyle geldi.

Arbaya binip 10 dk sonra indik. Jungkook market arabası aldığında bende listeyi inceliyordum. Bir anda havalandım ve kendimi market arabasının içinde buldum. Jungkook'a baktığımda gülümsedi.