Kore'deki yaşamımın ikinci günü sabah erkenden kalktım. Buraya anne ve babamı trafik kazasında kaybedince lise son sınıfı okumak için büyükbabamın yanına gelmiştim. Aşağıya inip kahvaltıyı hazırladım. Gidip büyükbabamı uyandırdım. Kahvaltımızı yaparken birlikte sohbet ediyorduk.
-benim küçük prensesimin dersleri nasılmış bakalım?
-çok iyi büyükbabacığım.
-sunny şimdi seninle önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum.
-tabiki.
-bildiğin üzere artık yaşlandım. Eğer ben ...
-bu konuyu konuşmak istediğimi sanmıyorum.
-ama..
-büyükbaba lütfen!
Bişey demeden gözümden dökülen iki damla yaşla koşarak odama çıktım.
Zaten bir büyükbabam kalmıştı. O da giderse... neyse bu konuyu düşünmek istemiyordum. Hemen aşağıya indim.
-büyükbaba okul kıyafetlerim geldi mi?
-evet kızım salonda.
Koşarak salona gittim. Dün uçağı kaçırdığım için okula gidememiştim. Bu gün ilk defa gidecektim. Odama çıktım ve okul kıyafetlerimi giydim.
Çantamı alıp aşağıya indim.
-ben çıkıyorum.
-dur kızım daha erken.
-ilk günüm olduğu için biraz erken gitmek istiyorum.
-dikkat et sunny'm.
Tamam diyip çıktım. Bir taksi çağırıp gideceğim okulu söyledim. Hemen okula gelmiştik. 15 dakika kadar önce erken geldiğim için okulun çevresini turluyordum. Birden bir kıza çarptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~BTS YURDUNDA BİR KIZ~
FanficYeni üyemiz olucağını biliyordum. Ama bu kız o olamazdı değil mi? Aylar sonra belki tekrar...