Hızlı adımlarla Jin'in evine doğru yürümeye başladım. Planımız her ne kadar parkta buluşup okula gitmek olsa da uzun süre bekleyeceğimi bildiğim için planı kendimce değiştirdim. Evin önüne geldiğimde zili 2-3 kez çaldıktan sonra kapı nihayet açılmıştı. Jin hala üstünde pijamalarıyla karşımda dikiliyordu.
''Hyung okulun ilk gününden ceza mı yemek istiyorsun?''
''Ah cidden şu okul. 10 dakikaya hazırlanıyorum bekle.'' Kapı eşiğine oturup Jin'i beklemeye başladığımda yoldan geçen Jimin'i görmemle ayağa kalkıp seslendim. Sesin nereden geldiğini anlamaya çalışır gibi ilk etrafına baktıktan sonra beni fark etmişti. Yüzüne yerleştirdiği gülümsemeyle yanıma gelmeye başlamıştı. Jin'den sonra değer verdiğim ve sevdiğim insanlardan birisiydi Jimin. Yanıma geldiğinde birbirimize dostça bir sarılmadan sonra Jin de evden çıkmıştı.
''Selam Jimin.''
''Selam.''
''Sonunda evden çıkma zahmetinde bulundunuz Jin hazretleri.'' Jin yapmacık bir şekilde gülümseyip yanıma geldiğinde bir elini omzuma atıp kendini bana doğru bırakmıştı.
Jin böyle şeyler yaptığında kendimi garip hissediyordum. Ama bunun üstünde pek durmadım çünkü o benim çocukluk arkadaşımdı. Elbette onu diğerlerinden daha çok sevecektim. Kafamdaki düşünceleri bi kenara iteleyip yürümeye devam ettim. Her zamanki gibi Jimin' le Jin' in boş muhabbetlerini dinlediğim okul yolu bitmiş ve herkes sınıflarına dağılmıştı. Jimin' le aynı sınıftaydık. Jin ise 12.sınıfların katı yani bir üst katımızdaydı. Matematik hocası sınıfa girer girmez dersin matematik olduğunu anlayıp kafamı sıraya gömdüm. Sabah sabah hiç matematik kaldıracak havamda değildim.##############
Tenefüs zili çaldığında sıramdan zorla kalkıp uyuşuk bir şekilde kantine indim. Kapıdan girer girmez bizimkileri görüp yanlarına yürümeye başladım. Aslında çok yakın değildik ama hep onlarla takılırdım. Neyse ki eğlenceli insanlardı. Masaya oturur oturmaz pişman olmuştum çünkü her zamanki gibi kız muhabbeti yapıyorlardı. Aralarında geçen belaltı muhabbet iyice canımı sıkmaya başlamıştı. Tam ayağa kalkıp gitmeye yeltendiğimde Jungkook' un sesini duydum. Jungkook Jin' in sınıftan arkadaşıydı.
"Hey, nereye gidiyorsun daha zil çalmadı " Arkama dönüp baktım. "Sadece biraz sıkıldım. Sınıfa çıkacağım" diyip devam edeceğim sırada Kai seslendi. "Hadi ama Taehyung , seni tanımasam tercihlerinin kızlardan yana olmadığını düşünücem." Masada bir kahkaha patlayıp onu onaylayan sesler çıkmaya başladığında zoraki bir şekilde gülümsedim ve yanlarından ayrıldım. Hatırladığım tek şey Jungkook' un bana sorgulayıcı bir şekilde bakışıydı.Ders boyunca kafama takılan şey yüzünden dersi dinleyememiştim. Kai' nin söylediği şey bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Aissh neyi ima etmişti o? Ne demek tercihlerim kızlardan yana değildi ? Resmen saçmalamıştı. Evet evet düşünmeye bile gerek yok böyle bir şeyi.
Sonunda çıkış zili çaldığında sınıftan çıkıp bahçe kapısına doğru yürüdüm ve Jin' i beklemeye başladım. Eve sürekli birlikte yürürdük ve ben bu durumdan hiç şikayetçi değildim çünkü Jin ile zaman geçirmeyi seviyordum. Büyük kapının önünde ayağımla ritim tutarak beklemeye devam ederken Jin' in koşarak yanıma geldiğini gördüm. Kocaman sırıtarak tam yürümeye başlayacaktım ki Jin kolumdan tuttu.
"Tae sen bugünlük kendin git tamam mı ?"
"Noldu ki hyung, bi problem mi var ?"
Jin saçlarımı karıştırıp konuştu." Bir şey yok ufaklık, Lisa'yla biraz takılıcaz."
Ağzımı açıp bir şey söyleyecekken Jin yanağımdan makas alıp koşarak Lisa'nın yanına gitti.Yol boyunca ağlamamak için dişlerimi sıktım. Hadi ama niye ağlayacaktım ki yalnızca birlikte eve yürüyorduk. Sanırım en yakın arkadaşımdan bir kız yüzünden uzaklaşmak canımı sıkıyordu. E-evet kesinlikle canımı sıkan şey buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE AGAİN ~ TAEJİN
Teen Fiction"Arkadaşlığımızı bozmak istiyorum Yerine aşıklar olmalıyız." -TAMAMLANDI- BXB GXG Taejin Jikook biraz da lisoo