4

2.8K 252 98
                                    

Gözlerime ovuşturarak yürümeye devam ettim.Sabahın köründe okula gitmek gerçekten işkence gibiydi. Jin' in evine doğru yürürken kafamı kaldırdığımda kapıda dikildiğini gördüm. Bu şaşırtıcıydı çünkü genelde o kapı eşiğinde oturup dakikalarca Jin'i beklerdim. Biraz daha yürüyüp tam önünde durdum.

- Günaydın Tae.

- Günaydın hyung. Erkencisin?

"Bu aralar fazlaca meşgulsün . Seni kaçırmak istemedim. " dedi alaycı bir şekilde. Neden laf sokuyordu şimdi bu ?

- Neyden bahsediyorsun hyung?

"Yeni kız arkadaşını diyorum. Artık yanıma uğramaz oldun." dedi gülümsemeye çalışarak.
Aslında sesi biraz garip çıkıyordu. Neredeyse beni kıskandığını falan düşünücektim. Düşüncesi bile hoşuma giderken yanlış anlamasını istemediğim için konuşmaya başladım.

- Hyung, Jisoo benim kız arkadaşım de-

- Neyse artık çift olarak takılırız.. Dördümüz yani.

Söyleyeceğim şeyi ağzıma tıkmıştı. Hafifçe kafamı sallayıp yürümeye devam ettim. Çift demişti. Jisoo'yla bizim çift olmadığımız kesindi. Ama onlar.. Dolan gözlerimi gizlemek için kafamı yere eğdim. Bir an önce şu yolun bitmesini istiyordum.

Sınıfa girip yerime oturdum. Jimin de hemen ayaklanıp yanıma gelmeye başlamıştı. Onu bu sıralar fazlasıyla boşlamıştım. Gülümseyerek gelişini izledim. Bu aralar herkes gibi o da garipti .Bi an önce ciddi bir şekilde konuşmamız gerekiyordu

- Günaydın

- Günaydın

- Proje ödevi bu hafta son Tae. Bir an önce bitirsek iyi olur

Haklıydı. Zaten ödevle ilgili gereken araştırmaları yaptığımdan sadece oturup parçaları birleştirmemiz lazımdı.

- O zaman bu akşam bize gidelim. Gece de bizde kalırsın

"Tamamdır " diyip ayaklandı. Hocanın geldiğini görünce hızlıca yerine geçti. Bu akşam bi an önce ödevi bitirip uzunca dertleşmemiz lazımdı

Ders bittiğinde hızlıca kantine indim. Bi an önce Jisoo'yu bulup gönlünü almam lazımdı. Kıza resmen hastalıklı gibi davranmıştım. Biraz düşünüp annemle konuşunca aslında benim abarttığım kadar garip bişey olmadığını kabullenmeye başladım. Tabi bu Jisoo'yu kırdığım gerçeğini değiştirmiyordu. Kantine inip göz atmaya başladığımda köşede arkadaşlarıyla oturduklarını gördüm. O da beni görüp yerinde dikleşmişti. Hızlıca yanına vardım.

-Jisoo.. Biraz konuşabilir miyiz?

-Tabii..Görüşürüz kızlar

Masadan uzaklaşınca hemen konuşmaya başladım:
-Jisoo gerçekten üzgünüm dün için.Söylediklerim çok aptalcaydı ve sen haklıydın.

Jisoo hafif bana gülüp kolumu patpatladı.

-Tamam Tae sorun değil.

-Peki Jisoo nasıl oldu bu? Yani nasıl aşık olduğunu fark ettin?

Jisoo ilerdeki boş sandalyelere ilerlemeye başladığında ben de onu takip ettim.

-Aslında Tae, ben 3 sene önceye kadar kendimi düz bilirdim. Erkeklerden hoşlandığımı sanıyordum hatta bir kez ilişkim bile oldu ama hep ona bir arkadaş gözüyle baktım. Kendimi hep düz olmam konusunda kandırdım. Senin gibi eşcinselliği kötü bir şey olarak düşündüm. Sonra 2 sene önce Lisa'yı ilk kez bir konserdeyken gördüm. Arkadaşlarıyla beraber konser alanına doğru ilerliyorlardı. Ben de bir kaç arkadaşımla giriş kısmında bekliyordum. Sonra Lisa kafasını çevirdiğinde göz göze geldik. Önce rastgele olabileceğini düşündüm ama bakmaya devam ettiğinde dikkatimi çekmişti ve ben de kalabalığın arasından ona bakmaya devam ettim. Sonra bana gülümsedi. O kadar güzel bir gülümsemeydi ki bütün gürültü benim için bir sessizlik haline gelmiş önemli olan o olmuştu. Gülümsemesine içten şekilde karşılık vermiştim. Yavaşça gözden kaybolmaya başladığında bile bir kaç kez arkasına dönmüştü ve ben de arkasından Lisa'yı izlemiştim. İşte Tae anlamıştım sonunda kızlardan hoşlandığımı çünkü onu gördüğüm zaman kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyordu. Başka bir şey düşünemiyordum. 2 sene önce bu liseye transfer olduğunda heyecandan öleceğimi bile düşündüm. Onu 2. görüşümdü ve asla unutmamıştım. Onun yanında birilerini görmek beni delirtiyordu. Sadece benimle böyle olsun istiyordum. Çok bencilce geliyor kulağa değil mi? Ama değil işte çünkü insan aşık olduğu kişiyi paylaşamıyor.

LOVE AGAİN ~ TAEJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin