Jin'in dün bana dedikleri, bana sarılışı Ona tekrar aşık olmamı sağlarken, içimdeki yerli yersiz kıpırtı da durmak bilmemişti. Eski bize geri dönmüştük ama sanki bu seferki biz daha farklıydık. Ben ona aşıktım.
Evden hazırlanıp çıktığımda Jin'in evinin önüne hızlı hızlı ilerliyordum. Artık Onu dakikalarca beklemek benim için sorun değildi, saatlerce bile bekleyebilirdim.Evinin önüne geldiğimde Jin'in evden çıkması da bir oldu.
-Beni şaşırtıyorsun Hyung. Seni burda en az 15 dakika beklemem gerekiyordu.
-Hadi ama TaeTae ne zaman seni beklettim?
-Şu an da bekletiyorsun ama hislerimi.
Ağzımdan çıkan cümleyle ne dediğimi fark ettiğimde durumu çaktırmamak adına gülmeye başlamıştım. Jin'e baktığımda bu salak ne yapıyor? Bakışları atıyordu.
-Her neyse hyung sadece espriydi. Hadi artık gidelim.
Kolumu omzuna atıp yürümeye başladığımızda bu anları bile çok özlediğimi fark ettim. İstediğim tek şey bir daha aramızın bozulmamasıydı. O yüzden elimden geldiğince aşkımı gizli tutacaktım.
Okula geldiğimizde bahçede Jimin ve Jungkook'u görmemizle Jin'e baktım acaba onlardan haberi var mıydı? Dudaklarından küçük bir mırıldanma çıktığında ne dediğini anlamıştım.
-Bunlar ne ara bu kadar samimi oldu?
Vereceği tepkiyi merak ediyordum. Çünkü homofobik olduğunu veya olmadığını anlamak için güzel fırsattı. Hakkında bilmediğim tek şey belki de buydu.
-Şey, hyung onlar artık sevgili.
Gözlerini kocaman açıp ikisine tekrar bakmaya başladığında bir eliyle de omzumu sıkıca tutuyordu.
-Şaka falansa komik değil.
-Hayır gerçek. Jimin zaten Jungkook'tan hoşlanıyordu.
Çantamdan çıkardığım su şişesini dudaklarıma götürdüm ve içmeye başladım. Jin ise kafasını hafifçe sallayıp gülümsedi.
-Jimin'in senden hoşlandığını sanıyordum.
Dediği cümleyle ağzımdan püskürttüğüm su Jin'in yüzüne gelmişti. Jin havaya bakıp dudaklarını birbirine bastırdığında bir koluyla da yüzünü silmeye başladı.
-Neee?
-Tanrı aşkına bu da neydi şimdi?
Kendimi gülmemek için zor tutuyordum ama gülersem sinirleneceğini bildiğim için gülmemi iyice bastırdım.
-Üzgünüm dediğin şey sadece garip geldi. Jimin'in benden hoşlanması, sahra çölüne kar yağması gibi bir şey. O baştan beri Jungkook'u seviyordu ve o gün tuvalette intikam için ikisini oraya kapattığımda Jungkook'ta aslında Jimin'den hoşlanıyormuş. Böylece bir aşk başladı. Benim sayemde Hyung. Bana bundan sonra aşk tanrısı Taehyung diyeceksiniz.
Jin yüzünü silmeyi bitirdiğinde söylediklerim karşısında gülüp Jimin'le Jungkook'a bakmıştı.
-İkisi adına sevindim doğrusu.
Kafamı aşağı yukarı salladım. Homofobik değildi ve bu benim bir gün Ona açılabilmem için güzel bir şeydi. Şimdi sırada diğer çifti açıklamak vardı.
-He bir de Jisoo ve Lisa'yı el ele, göz göze, diz dize görürsen şaşırma çünkü onlar da sevgili.
Jin elini kalbine götürüp sahte gözyaşlarını da diğer eliyle sildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE AGAİN ~ TAEJİN
Teen Fiction"Arkadaşlığımızı bozmak istiyorum Yerine aşıklar olmalıyız." -TAMAMLANDI- BXB GXG Taejin Jikook biraz da lisoo