'Yalanlar'

647 43 21
                                    

Üstüne eğilirken kaşlarını çattı. Ama ben sırıtıyordum. Sonuçta ona dokunacaktım. Bu harikaydı.

Yüzünün 2-3 santim ilerisinde yüzüm durunca kaşları daha da çatılmış ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Tam dudaklarını öpecekken omuzlarımdan beni sertçe ittirdi. Dengemi kaybedip arkaya doğru sendeleyerek duvara yapışmıştım.

Üzerime yürüyüp yakalarımdan tuttu.

"Ben senin sarhoşluğunda dokunabileceğin biri değilim. Ben burada tutsak olabilirim. Fakat bu senin oyuncağın olacağım anlamına gelmiyor." diye kükredi. Elleri titriyordu sinirden. Bu halini bilirdim çok sinirlenince titrerdi.

"Bana bir daha dokunma! Anladın mı? İki metre yakınıma bile yaklaşma. Kaçmıyorum ya da sana hiçbir şey yapmıyorum diye beni hafife alıyorsun." diye tısladığında alayla güldüm.

"Dokunursam ne olacak mesela bak." deyip boşta olan ellerimi kalçalarına yerleştirdim. Sinirle gerildiğinde her şey bir anda olmuştu.

Yakamda olan elleri suratıma yumruk atmış, güzel bacakları karnıma tekme atarak nefesimi kesmişti.

Şuan üstümdeydi ve yüzümü fena halde yumrukluyordu. Karşılık veremiyordum. Bunları sarhoşlukla yaptım sanıyordu. Ama ben ayıktım.

"Şerefsiz! O pis ellerini benden uzak tutacaksın. Anladın mı? Hatta dur imkanım varken seni öldüreceğim!" deyip kanlı ellerini boğazıma sardı.

Tanrım gerçekten sarhoşum ayağına iyice dayak yemiştim. Dayanamayacak hale gelmiştim. Boğazımdaki o güzel eller gerçekten sonum olacaktı. Morardığıma emindim.

Sevdiğim adam Im Jaebum...

Demek katilim o olacaktı...

Artık pes edip çırpınmayı bıraktım. Bilincim benden gitmeden önce gözümden bir yaş düşmüştü.

Im Jaebum gözünü bile kırpmadan beni öldürüyordu.

****

Jaebum'un ağzından

Elimdeki kanlar içindeki yüze baktım. Resmen ona olan yılların sinirini dakikalar içinde çıkarmıştım. Nefes almıyordu. Ama nabzı atıyordu. Bilincini kaybetmeden önceki gözyaşı onu tamamen öldüreceğimi düşündüğünden olmalıydı. O kadar sarhoştuki bana karşılık bile verememiş, altımda çaresiz bir şekilde acıyla inleyerek bilincini kapatmıştı.

Hala nefes almıyordu. Lanet olsun neden suni teneffüs yapmak zorundayım. Onu ölüme terkedebilirdim. Bu işime gelirdi. Ama böyle kolay ölmesini istemiyordum. Lanetler okuyarak patlamış dudağını elimle sildim. Suni teneffüs yapmaya başladım.

Sonunda nefes aldığında ağzımı öyle bir silmiştim ki ne siz sorun ne ben anlatayım. Onu kucağıma alıp odamdan çıkardım. Kendi odasına gittiğimizde onu yatağına yatırdım.

Banyosuna girip ilk yardım çantasını aldım. Önce yüzündeki kanları temizlemiş sonra da tişörtünü çıkarmıştım. Karnına attığım tekmeler eserleriyle sırıtıyordu. Onu baya hırpalamıştım. Hoş, rahatlamıştım. Ayrıca o baygınken buradan rahatça kaçabilirdim. Şimdi sadece onun yaptığının karşılığını veriyordum.

Sabahları evin her yerinde korumalar oluyordu. Bu benim bu evde bir haftadan fazla sürede burda kalmamın tek nedeniydi. Bir iki korumayı atlatabilirdim. Ama en az 10 tane vardı. Neyseki akşam hiçbiri kalmıyordu. Ama bu seferde Jackson iti fırsat vermiyordu.

Moraran boynu ve karnına krem sürmeyi bitirip üstüne yorganını örttüm. Odasından çıkarken sadece sırıtıyordum. Buradan kurtulacaktım. Hem de onun arabasıyla.

Hard Love- Jackbum ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin