'Karmaşa'

582 42 27
                                    

Jaebum'un ağzından

Tam kalbimin üstünde bir bıçak vardı. Saplanmış ve asla çıkmıyordu. Canım acıyordu. Kıpırdamıyor hala o koltukta oturmaya devam ediyordum.

Haklıydı. Onun duygularını bile bile ona yakın davranıyorum, onu öptüm. Ben bu sözleri haketmiştim. Şimdi kalbimin suçluluk hissiyle beraber kalmıştım.

O ağlarken kalbime daha önce girmeyen bir sancı girmişti. Ağlama demek istiyordum. Gidip ona sarılmak istiyordum. Ama bu ikimiz için de kötü oluyordu. Ben ne hissettiğimi bilmiyordum. Ona yakın davranmak istiyordum. Onu öpmeyi merak ediyordum. Ona beni sevmesiyle ilgili şaka yapmayı seviyordum. Sevgisi hoşuma gitmeye başlamıştı. Ama bunun onu yaralayacağını düşünmemiştim.

Derin bir nefes aldım. Ne hissettiğimi bilmiyordum. Bu çok kötüydü. Erken karar vermek ikimiz için daha kötü olurdu. Ondan hoşlanıyor muydum? Yoksa sadece sevgisi hoşuma mı gitmişti. Beni çok güzel seviyordu.

Ayağa kalkıp odasına  gittim. Gideli bayağı zaman  olmuştu. Odasının kapısını yavaşça açıp içeriye göz attım. Uyuyakalmıştı. Çok  masum gözüküyordu.

Üstü falan örtülü değildi. Yanına gidip yorganını üstüne örttüm. Kızarmış yüzü çok fazla ağladığını ispatlıyordu. Kıyamamıştım. Benim yüzümden acı çekiyordu. Beni tek taraflı olarak aylarca sevmişti. Şimdi de ona umut veriyor gibi olmuştum.

Onunla çok iyiydik. Bazen görevde olduğumu unutup onunla normal arkadaşım gibi yaşıyordum. Sonra bir ara şaka bile olsa flört etmeye başlamıştık. Youngjae ve Sehun bizi shipliyorlardı. Jongin arada ima yapıyordu. Son zamanlarda yani ben öğrenilmeden önce öyle olmuştu.

Her zaman kötülük aramıştım. Üç sene boyunca neredeyse hiç rapor verememiştim. İçten içe şüphe etmiştim. Bunlar kötü olamaz diye. Değillermiş de.

İnsanları kandırmak, beynini yıkamak çok kolaydı. Ülkece kandırılmıştık. Bu küçük, ülkesini adaletsizlikten korumaya çalışan insanları kötü olarak tanıtmışlardı bize.

İç çektiğinde irkildim. Düşüncelerim onun başında oturduğumu bana unutturmuştu.

Gözlerinin etrafı kırmızıydı. Yastığı ıslaktı. Benim yüzümden ağlamıştı.

Gözlerini öpmek istedim. Benim yüzümden ağlayan o gözleri öpmek istiyordum.

Ama yapmadım. Buna hakkım yoktu. Ne hissettiğimi bilmeden onu öpmeye hakkım yoktu.

***

"Hyung tüm gün uyukladın. Uyumadın mı?" Youngjae konuştuğunda kafamı kaldırıp ona baktım.

"Uyuyamadım." iç çekip arkama yaslandım. Odada sadece ikimiz vardık. Ona anlatabilirdim. Sır tutabilirdi. Ama vazgeçtim.

Kocaman bir karmaşanın  ortasındaydım.

Ailem.

Olmayan ölümüm.

Jackson.

Jackson'ın beni sevmesi.

Ne olduğu belli olmayan duygularım.

Jackson.

Bunların arasında kaybolup gidecekmişim gibi hissediyordum.  Kafayı yiyecektim. Bunu ona anlatıp onun moralini bozmak istemedim.

Jackson görüş açılma girdiğinde nefesimi tuttum. Bugün yine siyah giyinmişti.

"Jaebum artık eve gidelim. Youngjae iyi akşamlar. Sen de çok olmadan çık olur mu? Yine sıkı çalıştın bugün." Gülümseyip elini Younjae'nin omzuna koydu.

Hard Love- Jackbum ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin