Gel otur, konuşalım.
Ne kahve al,
ne de çay söyle kendine
Yine takılırsın köpüğüne, rengine.
Lafı döndürüp getirisin
Bukez de kendine.
Gel otur, konuşalım.
Hayallerine sarılıp uyuyanları,
Sabah olunca gülümseyerek,
Yine akşam olur diye uyananları .
Pusuya yatmış ölümü,
Yarıyı devirmiş ömürü
Taş değen ayağımı,
Eksik olan telimi konuşalım.
Bırak o süslü lafları
O geçtiğin kıyakları,
Vefasını sokakta bırakanları
Tutmadığın sözü konuşalım.
Gel, bukez de seni değil,
Bakmayı unuttuğun gözü konuşalım.
Bu tavrın nedenini, özü konuşalım.