Ah bu kalpkırmışlıklar olmasaydı.
Gönül kırmışlıklar tamiri çetin.
Hatırlıyor musun?
Bardak mısın kırılasın derdin hep. Kırılıyormuş degil mi insan...?Ne sen beni anladın, ne de ben seni.
Simdi iki yabancı gibiyiz.
Kaç saat oldu, sen saydın mı?
Dakikası ömre bedel.
Bir de bakmışsın yaşlanmışız.
Senin elinde baston, benim elimde şiş,
Sen fikir örüyorsun, ben şal.Gel ne yapalım biliyor musun?
Henüz yaşlanmadan,
sen bastonla, ben de şişle dostluk kurmadan.
Sen fikrini al, ben şalımı, cıkalım terasa
Yudumlarken çayımızı ilk kim konuşsun diye tartışalım.Önce ben özür dileyeyim, sonra sen.
Sen affet beni, ben de hakkımı helal edeyim.
Sen fikrini paylaş, ben şalımı, sen bana yaslan, ben de sana.
Kırılan gönlümü de unuturum, istersen çıkarıp sunarım da sana.
Bir affete bakar, bir de iki hasbihale...
Nasılsınla başlarsın, sen bana lazımla bitirirsin.
Ben de sensiz bir günüm olmasın, derim, sensiz yasayamam, derim, yasayamıyorum derim.
İste böyle.Hadi gel, sen bastona muhtac olmadan ben de şişlerle dostluk kurmadan.
Bıkmadan, bıktırmadan kırıp dökmeden yaşayalım, yaşlanalım.
![](https://img.wattpad.com/cover/143270328-288-k274393.jpg)