NEFRET

355 26 164
                                    

1 hafta sonra,,,

"Aradan geçen bir haftaya rağmen poyrazdan hiç bir haber yoktu.
Evine geri dönmüştü genç kız hafta arası bir kaç kez poyrazın evine gitmişti.  her seferinde kapı duvar karşılamıştı. Göksu'yu haydun ne kadar ısrar etsede "benimle kal"diye istenmediği yerde asla bulunmayacaktı. çünkü poyraz o gün adamını yollayıp, göksunun  annesinin evine gitmesini intikamını aldığını artık onunla bir işi kalmadığını, iletmişti.
Genç kız o günden beri ne doğru düzgün yemek yemiş nede uyuya bilmişti. inanmak istemiyordu. Göksu"nun tanıdığı  poyraz olamazdı.
Belkide gerçekten hepsi birer oyundu. Poyraz bi güzel oyununu oynayıp, istediğini elde ettikten sonra, gitmişti. Düşüncelerini kenera bırakıp yatağından kalktı en azından annesi kızını biraz düşünüp odasına dokunmamıştı. Bomboş olan evde gezmeye başladı. Bir kaç ay öncesi ne kadar güzeldi. Herşey yolundaydı. Annesinin sesi bu boş odalarda dolanıyordu. Artık göksu tek başına kalmıştı. Komşularından bir kaç arkadaşından başka kimsesi kalmamıştı. Ailesi yoktu, annesine hala inanamıyordu. nasıl kızı kaçırılmışken ortadan kaybolabiliyor,
Artık kimseye güvenmeyecekti.  Annesine bile ne olursa olsun. Ayakta duracaktı.  Göksu tüm olanları düşünürken, alacaklı gibi çalan kapıya lanet ederek açmıştı. Karşısında orta yaşlardaki adama tek kaşını kaldırarak.

"Hayırdır abicim kapıyı kırdın alacaklı gibi ne çalıyorsun."

"Vaktinde açsaydınız hanım efendi bizde kapınızı düzgün çalsaydık işimiz gücümüz var şu eşyaları bırakalım daha kaç kişi var bekleyen."

"Pardon da ne eşyası ben eşya falan almadım." Adam elindeki kağıda bakıp.

  
"Burası karanfil sokak 14 numara değilmi?"

"Evet "

"O zaman adres doğru yanlışlık yok adınız canan değilmi?"

"Hayır o benim annem."

"Tamam işte kardeşim isim doğru adres doğru sorun yok." Diyip arkasındaki nakliye aracının önünde bekleyen bir kaç adama bakıp, "hadi gençler daha çok işimiz var taşıyın eşyaları."

"Bi dakika ya ben taşıya bilirler demedim. Kim sipariş verdiyse ona götürün burada artık canan diye biri oturmuyor."

" Ya sabır belamısın kızım sen bırakta işimizi yapalım."

"Ne oluyor  burda göksu sesin tüm mahalleyi inletiyor." diyen eceme bakan göksu arkadaşının gelmesine bi anda olsa sevinmişti.

"Ne mi oluyor annem eşya yollamış bende kabul etmiyorum beyfendi zorla içeriye taşıttırıyor." ecem nakliye aracının içine bakıp,

"Vayyy canan ablaya bak sen ya bu eşyalar baya pahalıdır he, Siz işinizi yapın abicim." Demiş göksuyu kolundan çekiştirerek içeriye sokmuştu.

"Ya ecemmm bi durr kızım istemiyorum. Onun tek bir eşyasını. "

"Ne demek istemiyorum şu eve bak bir çöp bile yok kafayı mı yedin sen  çalışmıyorsun nasıl başa çıkacaksın kira su elektirik hepsi toplu bir şekilde sana bakıyor ödeme yapamadın hadi göksu inadını kır artık canan abla gelirse konuşursunuz bunları  tamam mı?

"Gelirse ecem gelirse konusuruz. Neyse tamam hadi geçelim."

Adamlar eşyaları yerleştirmeye başlamıştı.

######

Poyraz dağ evinin terasında oturmuş göksuyu düşünüyordu. Herşeyi unutmak istiyordu. Ne yapsa tüm kapılar poyrazı göksuya götürüyordu.
Tüm yaraları kabuk bağlamaya başlamışken tekrar tekrar kanamaya başlamıştı. En acısı da göksunun haydunun kızı olmasıydı. Ne babasını kaybedecek gücü vardı ne de göksu'yu
Üvey kardeşi olarak görmeye, çıkmazdaydı. Genç adam nereye gitse kaçmaya çalışsa da yapamıyordu.

KARANLIĞIN ADAMI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin