Poyraz yediği tokatla sendelesede sevdiğinin gözyaşları yüreğini sızlatmıştı ne yaptığının farkında bile degildi. Sadece özlemişti her ne kadar kısa sürede tanısada göksuya çabuk bağlanmıştı. Poyraz daha fazla dayanamayıp genç kıza sarılıp ( özür dilerim.) Demiş göksu sinirle genç adamı iterek tüm öfkesini kusmuştu.
"Ne yaptığını sanıyorsun? Bana bunu yapmaya ne hakkın var senin." Artık poyraz dayanamayıp, konuşmuştu.
"Yeter göksu bilmediğin şeyler var dinlemeden yargılama sandığın kadar kötü biri değilim."
"Peki dinliyorum seni ne gibi açıklaman var merak ettim." Genç adam usulca başını eğip,
"Bunu benden şimdi isteme şu an anlatamam."
"Neden? Neden ? Anlatamazsın ya niye sebep ne bilmediğim ne var gitmen için nasıl bir sebebin var."
"Inan bana seni bırakmak istemedim öyle gerekiyordu."
"Şimdide gitmen gerekiyor poyraz bey her kez kendi dünyasında daha mutlu."
"Ya benim dünyam sensen ozaman ne yapıcağız." Göksu poyrazın söylediklerine şaşırsada kısa sürede kendini toplayıp,
"Öyle bir dünya yok istediğin zaman gidip istediğin zaman gelemezsin beni ne hale soktun alışmıştım. Ben sana güvenmiştim ama sen ne yaptın? Bir anda ortalıktan kayboldun. Her yerde aradım seni ne bir iz nede bir çare bulabildim şimdi karşıma geçmiş dünyam sensin diyorsun senin dünyan neresi biliyormusun? O kirli karanlık sokaklar şimdi sen eski poyraz olarak karanlığına dön en azından bende sıradan hayatıma devam edebiliyim." Poyraz sessizce dinlemişti. Sevdiğini tüm hissettiklerini anlatacaktı belkide bu gece....
"Bitti mi?" Göksu sinirle
"Evet bitti şimdi git." Poyraz olumsuzca başını sağa sola sallayıp,
"O kadar kolay değil göksu hanım ben bitmedim mi? Her gün yok olmadım mı? Çıkar yol aradım ne yapıyorsun ne yiyorsun ne içiyorsun ne haldesin merak etmedim mi? Ettim. Sensiz boşluktaydım sen beni ararken ben her gün öldüm öldüm dirildim şimdi söyle hangimizin sevgisi daha ağır kim daha çok acı çekmiş şimdi bana git diyorsun? Seni almadan bu evden gitmiyorum." Göksu duyduklarıyla öylece kalmıştı. Ne demişti o seviyormuydu? Tüm düşüncelerini kenara koyup,
"Ben gelmiyorum sende sabaha kadar burda kalırsın artık." Deyip odasına doğru giderken duyduklarıyla olduğu yerde kalmıştı.
"Babanın düşmanları peşinde her an herseyi yapabilirler o yüzden burdan gitmemiz gerek." Genç kız tüm hırsıyla poyraza yaklaşıp,
" Benim için endişelenmene gerek yok alıştık nasıl olsa." Genç adam sinirle,
"Tamam göksu tamam seni bırakacak değilim anlaşılan burda kalacağız demiş girişten görünen salona doğru ilerlemişti.
Göksu dayanamamış dolaptan yastık ve pike alıp salona gelmişti.
"koltukta uyumak rahat değil ama en azından işini görür." Deyip elindeki yastık ve pikeyi koltuğa bırakmıştı. Odasına gideceği sırada poyraz,
"Sana iyi geceler ayrıca düşüncen içinde teşekkür ederim uyuyacağımı sanmıyorum malum düşman uyuduğunda belli olur." Genç kız sadece
"Sen bilirsin." Demiş odasına girmişti. Poyrazın geldiğine hala inanamıyordu. Gece gece neler yaşamışlardı. Poyrazın söyledikleri aklından çıkmıyordu. Belli etmemeye çalışsa da sevinmişti göksu poyraz'ın gelişine yatağına giren göksu uyumak için mücadele veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ADAMI
Fiksi PenggemarKARANLIĞIN ADAMI Herşey intikamla başlamıştı masum bir çocuğun hayatı çalınmış tüm yükler omuzuna bırakılmıştı. Ailesi tarafından terk edilmişti poyraz taki haydun onu evlatlık alana kadar ne kadar kendisini geliştirsede şiddetle büyümüştü poyraz h...