PBMD-21

8.4K 385 22
                                    

Medyada kaldıkları karavan resim var :D:D

Onca yolu bitirmiş hedef alanına varmış bulunmaktayız. Yol zevklimi geçti? diye soracak olursanız; Tek diye bileceğim "Ayı gibi kış uykusuna yatmış olmalıyım. " çünkü gözümü açtığımda benim kapımı açıp beni dürtükleyen bir Buğrayla baş başaydım! Onca yolu uyumuşum. 

Kendimi toplayıp arabadan çıktım. Buğra arkadan çantalarını alırken benim çantamı es geçmişti. Ondan çantamı taşımasını beklediğim için bütün suç bende; aptal olduğumu bir kez daha kanıtlamış oldum. Yüzümü asıp çantamı aldım. Az ilerden bize doğru gelen Mert ve Ereni görünce yüzüme sinsi bir gülümseme yerleştirdim.

"Heyy yakışıklılar biri benim çantamı alsın lütfen" diyerek göz kırpıp seksi bir bakış gönderdim Mert ve Erene ama sanırım pek bir işey yaramadı. Gözlerini devirip yanımdan geçtiler!

"O kadar kasları boşunamı yaptınız?" dedim. Gaza gelmelerini umarak. "Hadi Buğrayı es geçtim onun şeker paresi var. Ya sen Mert? Hiç yakıştıramadım size." deyince Mertle Erenin kıkırdamasını duydum. Aynı zamanda da Buğra bana kötü kötü bakıyordu. Yalan söylemedim ama o kadarda kaslı değil. Hem ben kaslı erkek sevmem. Orjinal boyutta olsun yeterli. 

Benim gazlama çabalarım pek sonuç vermeyince bende kendi valizimi taşımak zorunda kaldım. İnsanın hamurunda olacak centilmenlik, sonradan eklemekle olmuyor. 

Kamp alanına geldiğimizde neredeyse ağlayacaktım. Manzara tek kelimeyle harikaydı. Yeşillikler içerisinde 10 adet sevimli karavan vardı. Etrafında da ara ara kurulmuş çadırlar.

Bir küçük bir karavanın yanında durduk. Sanırım burada kalacaktık birlikte, ses çıkarmadım. Ses çıkarsamda birşey değişmeyecekti zaten.

Buğra kapıyı açında kafasıyla bana gir işareti yaptı, bende girdim. Arkamdan Kendiside girince kapıyı kapattı. Kaşlarımı çattım.

"Erenle Mert gelmiyor mu?"

"Hayır burası sadece bizim"

"Onlar nerede kalacak peki?"

"Başka bir karavanda, iki karavanı biz kendimize ayarlamıştık."

"Anladım" diyerek kapıya yöneldim. Onunla burada kalmayacağım. Gitip Erenlerin yanında kalabilirim. Kolumdan tutup kapıdan çıkmamı engelledi.

"Nereye gittiğini sanıyorsun? Hiçbir yere gidemezsin. Geç içeri sağdaki yatak senin." diyince kafamı otarafa çevirdim. İki ayrı yatak vardı. En azından birlikte yatmayacaktık bu yüzden sorun çıkartmayıp yatağın yanına gidip çantamı yere fırlatıp yatağa atladım.

"Yine uyuyacağını söyleme!" diyen Buğraya dönüp

"Üzgünüm uyuyacağım" deyip sahte bir üzgün maskesi takındım ama işe yaramamış olmalı olsun, ben denedim.

"Arabada onca saat uyuduktan sonra hala uyuyacaksan pes artık!" diye söyledi. Ohh o benim evimde ayı gibi uyurken  ben hiç söyleniyor muyum?! Evet biraz söyleniyor olabilirim ama bunun konumuzla ilgisi yok!

"Senin yüzünden hep erken kalkıyorun diye, erken kalkmayı sevdiğimi düşünüyor olmalısın. Ama öyle değil. Sen rahatsız ettiğin için ben uygun bir pozisyon bulamadığımdan uyuyamıyorum. Normalde ben=uyku demektir!" oooo laf soktum!!!! Eylül 1- Buğra 0 

"Aaa öyle mi? Ben sen yokmuşsun gibi uyuyayabiliyorum. Sen benin varlığımı hissettiğinden uyuyamıyorsun değil mi? Ama sende haklısın bende olsam benim gibi biri bana sarılıp yatsa uyuyamam." diyince gözlerimi kocaman açtım. Ağzımı açıp birşeyler söylemek istesemde, sadece istemekle kaldım. Öfkeyle başımı yastığa gömüp gözlerimi kapattım. Eylül 1- Buğra 10...

Pardon Bana Mı Dedin? (Bir Tanışma Hikayesi -1-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin