PBMD-26 *Sokak Kedisi*

7.9K 369 6
                                    

Medyada Eylül Var.

7 Şubat 2014..

"Pislik ben sana dedim. Beni buraya getirme dedim. Kayarım bi yerimi kırarım dedim. Bak gördün mü? Şu halime bak! Hepsi senin yüzünden!. Kayamıyorum işte ne zorluyorsun ki. Gidip kendin kaysana, benimle uğraşacağına!"

"Ya tamam uzatma işte bak bişey olmadı iyisin."

"İyiyim , iyiyim öyle mi?"

"Evet ya daha kötüsü olsaydı?"

"Daha kötüsü mü? Şuan sağ bacağım alçıda, sağ kolumda çatlak var ne tesadüftürki oda alçıda. Başımda bitmek bilmeyen bir ağrı var ve sen bana iyisin diyorsun!!"

"Benim ne suçum var? Ben mi dedim duramada git suvara yapış diye?!"

"Lan oğlumm delirtme beni! Ayağıma zorla kızakları geçiren babam mı?!! Diyorum yapamıyorum diye. Niye üsteliyorsun. Bide kaymam için arkamdan ittim! Sanki kaymayı biliyorumda durmayı bileyim bende duvara çarptım!"

"İşte senin hatan! Hem kaymayı bile öğrenemeyecek kadar aptalsın. kendini duvarla bütünleştireceğine yere atsaydın!"

"Hala yere atsaydın diyo ya! Çık git şu odadan beni sinir etme! Eren!!! Mertttt!! Gelin alın şunu başımdan! Yoksa sinirden öleceğim!!!!"

odanın kapısı hızla açıldı.

Eren "Noldu?"

Mert "Neden bağırıyorsun?"

"Alın götürün şunu. Benim ağrılarım bana yeter. Gözüm görmesin! Beni bir sakatlamadığı kalmıştı onuda yaptı!" dedim.

"Sanki bilerek yaptık ya, hem senin suçun!" deyince bende şalter malter kalmadı..

"Defolll....!!!" diye bağırdım.

Benim 15 günlük tatilimin sonu bir kırık bacak, çatlak bir kol, geçmeyen bir baş ağrısı ve tatilimi ağzı burnumdan getiren bir ÖKÜZ!

-flashback-

Tatile geldiğimizde direkt odalara çıktık. 4 ayrı oda tutmuştuk. Buğra her ne kadar inatla 3 oda desede 4 oda tutmuştuk! Evet onunla aynı odada kalmayacağım. Zaten beni zorla getirdi. Kaymayıda bilmiyorum ne yapacağım ben burda?

Odama girip yerleştim. Odan oldukça genişti. Tek kişilik sevimli bir yatağım yanında bitişik komidini vardı. Hemen açıp yanıma aldığım birkaç kıyafeti oraya yerleştirdim. Çantanın içinde kırış kırış olabilirdi. Evet yemek yapamaya bilirim lakin ütüsüz bir kıyafet giyemem!

Her neyse, gece bara gittik. Biraz eğlendik. Ben kaptaki içkimden sonra akıllandığımdan içki içmedim. Tamam tamam bi bardak içecektim ama Buğra beyimiz izin vermedi -_-

Olan bu yanı tatil tatil değildi. Sadece gece dışarı çıkmıştık. Bunu gayette evimizde yapabilirdik. Gün aralarında bizimkiler kayarken beni bir yere otuturuyorlardı. Ve ordan kalkmama izin vermiyorlardı. Sanki çocuğum ben!

Tatilimin diğer günleri aslında fena geçmemişti. Bir çok etkinliğe katıldık. Tabi kayak olan kısımlarda ben yoktum. Birçok gezi ye gittik. Eğlenceli yarışmalara katıldık.

Ha unutmadan Buğra tarafından aşağılandım. Nasıl mı hemen anlatayım. Ben kayamadığım için yine bir masada oturuyordum. Buğra yanıma gelip kolumdan tutup beni kaldırdı. Bir tepeye götürdü. İnsanlar kayıyordu. Yanımıza Erenle Mert geldi. Buğra beni bırakıp azcık uzaklaştı. Beş dakika felan sonra gelmişti. Elinde leğene benzer bişey vardı. Anlamayan gözlerle ona bakıyordum. Birden beni kucağına alıp leğen kılıklı şeye oturtturdu. Arkamdanda kendi oturdu. Baş işaretiyle çocuklara itmelerini söyledi. Ernle Mert kahkaha ata ata bizi ittiler. 

Aşağıya doğru son sürat kayıyorduk taki leğen kılıklı şey bir taşa dakılıp bizi üstünden atana kadar! Karların üzerinde yuvarlandık! Buğra bir köşeye ben bir köşeye düşmüştük. Çevremizdekiler bize hahkaha atarak gülüyordu tabi onların içinde bizim ikilide vardı! Ve benim boynum zedelenmişti. Bu çocuğun hiç bir faydasını göremeyecek miyim ben gerçekten merak ediyorum.

*****

iki gün sonra buradan ayrılacaktık. Çocuklarla karaokeye gittik. Herkes şarkı söyledi. Ve kesinlikle sesleri iğrençti. Çocuklar benden ısrarla bir şarkı söylememi istedi. Sesim her ne kadar çirkin olsada umursamayıp söyleyecektim. Zaten yeterince karga kaçıran ses duymuştuk varsın bende kaçırayım!

Biraz naz yapayım kalkmayayım derken Buğra;

"Kalkta benim için bir şarkı söyle hadi" diye pis pis sırıtınca. Bende pis pis sırıtıp ayağı kalktım 

"Senin için" diyerek sahneye ilerledim. Merler 'Ooooo' felan diyorlardı.

Hemen bilgisayardan şarkının kodunu girip müziğin çalmasını bekledim. Müzik başlayınca bende şarkıya başladım.. (Medyada müzük var ;) )

Her şey masum bir gülüşle başladı…

Yolun başında kibar birisi
Biraz tanıyınca köyün delisi
Kendimi prens sanıyor ama
Bana göre ruhu sokak kedisi

Yolun başında kibar birisi
Biraz tanıyınca köyün delisi
Kendimi prens sanıyor ama
Bana göre ruhu sokak kedisi

Kapılar kapandı sana
Dışarda miyavlamasana
Senin hakkın anca bu
Kapıya bi kap su

Kaybeden kim mi tabi ki sensin
Kolay kolay kendime gelemezsin
Ben yolumu çizdim sana sormam ki
Durmam ki bir an bile senle

Ben şarkımı söylerken Erenlerin güldüğünü Buğranın ise somurtarak göz devirdiğini gördüm ahahaha ona aşk şarkıları felan söyleyeceğimi düşünmüyordu herhalde.

*****

Uludan tatilinin son günü 5 şubat 2014;

"Ya Buğra bırak beni kaymak istemiyorum. Zaten şu zorla giydirdiğin demir yüzünden yerden kalkamıyorum"

"Hayır kayacaksın. En azından bunu deneyeceksin!"

"Ya gözünü seveyim gel etme eyleme Buğra tatilin son günü sağ salim varalım şehrim.." diyemeden Buğranın beni itmesi bir oldu bayır aşağı kayarken -pardon ben kaymıyırdum sadece gözlerimi kapatmış olacakları bekliyordum- karşımda bir duvar görmem, durmayı bilmemem ve gözlerimi tekrar kapayıp duvara girmem bir oldu. 

Sonuç olarak 2 gündür hastahanede alçılanıp yatış

-flashback son-


Kolum ve bacağım 1 ay boyunca alçıda kalacak. 

Bu arada kendimin bu halimi çekip fotoğrafın arkasına şöyle bir not yazdım;

"Eylülüm gözünü seveyim, bencil, sana sahiplenen ve dediğim yapılacak diyen tiplerden uzak dur. Sonuç şekil 1A, Alçılar ve 1 Ay!!!"

Pardon Bana Mı Dedin? (Bir Tanışma Hikayesi -1-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin