PBMD-5

11.7K 517 20
                                    

İki saatten fazla uğraşıp yazıyorum. Oylar ve yorumlar gelmezse hikayeyi devam ettirmenin bir anlamı yok. Sizde bana hak verin. Boşu boşuma zamanımı harcamayayım..

Medyada Rüzgar var..  Dış bağlantılarda ise Buğra..

Soktuğum o lafın ağırlığıyla sırıta sırıta portakal suyumu içtim. Nihayet kahvaltılarını bitirdiler. Bu arada bizimde 3. dersimiz bitti.. Sonunda okula gitmeyi başardık. Okulun önünde durduk ve arabadan indik. Bu durumda herkesin bize dönüp hayran hayran bakması gerekmiyor muydu? Bu işte bir gariplik var. Herkes kıskanç bakışlarla bakması gerekiyorken bana acıyarak bakıyorlardı. Çok umut vericiler. Nasıl bir durum içindeyim bilmiyorum ama şuan durumumum içler acısı olduğu kesin. 

Yanlarından hızla uzaklaşıp sınıfıma döndüm. Yanımdaki konuşkan kız, beni onlarla içeri girerken görmüş baya bir sıkıştırdı. Herşeyi bir bir anlattım. Sanırım o da bana acıyanlardan.. 

Nihayet ders bitmiş yemek zamanı gelmişti. Konuşkan kızın adını nihayet öğrendim Derinmiş. Bir kız seslenmişti adıyla, bir daha unutmayacağım, İnşallah...   Yemekhaneye  gidip yemeklerimizi aldık. Tam yemeye başlayacağım sırada kapıda içeri o çocuk girdi. Aman tanrım bu nasıl bir çocuk! Bu erkekse diğerleri ne? Ağzım açık çocuğa bakmaya devam ettim. Bana kaşlarını çatıp baktı. Alınmadım bakmaya devam ettim. Ne yani güzele bakmak sevapta yakışıklıya bakmak değil mi? O da böyle olmasaymış. Bütün suç kendinin!!

Benim tecavüz edici bakışlarımı -taciz değil tecavüz doğru okudunuz- farkeden bir kız bana delici gözlerle bakıyordu. Onu takmadan Derine döndüm “Derin işte sana bahsettiğim çocuk buydu. Ayy görüyor musun nasıl yakışıklı. Sevgilisi kesin vardır bunun. Adı ne?  Hangi sınıfta? Nolur bana yaşı bizden küçük deme.”

“Allah seni kahretmesin Rüzgardan mı bahsetmiştin. Ben bi ara ciddi ciddi bi melekten bahsettin sanmıştım. Meğer bahsede bahsede bencil, egoist, umursamaz Rüzgardan bahsediyormuşsun” dedi , “Aynı zamanda yakışıklı, sempatik, çekici” diyerek ekledim. “Hiç öyle salyalarını akıtarak bakma o sana bakmaz bile. Kendinden başkasına bakmayacak biri”, “Sorun değil bakmasın, ben bakarım” derken yanıma demin ki kız geldi.
“Bana bak eğer Rüzgara böyle bakmaya devam edersen seni gebertirim” dedi. Sanırım kızımız ondan hoşlanıyor.
“Ne var göz benim değil mi bakarım bakmam sanane?” 

“Bak kızım o benim tamam mı? Hem o sana hayatta bakmaz” sende mi? Niye bakmazmış? Hem bakmasın niye gururumu incitiyorsunuz. Belki bakar!

“Bana bakmaması sorun değil de, galiba sana da bakmıyor ha güzelim ne dersin?” al işte böyle göt ederler. Tabanını vura vura yanımızdan ayrıldı. Yarasına bastım galiba ahahaha.

"Aferin benim arkadaşıma" dedi Derin. "İyi benzettin 'Kaltak Yağmur'u. Ayy yüzünün hali neydi öyle. Çok yakıştı ona bu surat :) " demek uzun uzun anlatığı Kaltak Yağmur buymuş. Sonunda tanışmış olduk. Şimdi hakkını yemeyeyim bana Kaltaktan çok şımarık bebek gibi göründü. Ama böylelerinden korkmak lazım. Her halt bunların başından çıkar.
"Benzetmek demeyelim gerçekler diyelim" dedim samimi gülümsememle ve ardından yüzümü asarak ekledim "Ve onun dedikleride. Normalde ben böyle şeylere takılmam ama niye ikinizde aynı şeyi söylediniz ki? Neden bana bakmazmış? Güzellik göreceli bir kavramdır bir kere?"

"Güzellikten demedim ki ben Eylülcüğüm"

"Neden öyle dedin?"

"Nasıl anlatsam bilmiyorum ama çok tuhaf biri. Onlarca kız, yani onlarca güzel kız peşinde ama hiç birine yakın davranmıyor. Çok garip biri oldukça yakışıklı ve çekici. Ama çokça da soğuk"

Pardon Bana Mı Dedin? (Bir Tanışma Hikayesi -1-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin