BÖLÜM 9

15 2 0
                                    

Ellerim ceplerimde sahil boyunca yürüyordum. Hiçbir sıkıntım olmamasına rağmen yorulmuş ve bıkmış hissediyordum. Belki kabusların ve çınlamaların ruhuma yansıttığı birşeydi Seda'm yanımdayken hiçbir şey yok ama o uzaklaşınca herşey sarpa sarıyordu. Asıl ilginç olan ise o ela göz  karşıma tam o esnada  çıkıyordu. Buzullardaymış gibi üşürken o karmaşada onun gözlerindeki elalığın verdiği renk çemberinde ateşle çevriliyordum.

Çocukluğum bana acı veriyor belki hatıraları en kızgın mızrak gibi tam göğsümün ortasında duruyor çıkarıp atmaya çalışsam kan kaybedip ölüme bırakacaktım kendimi ya da inatla bütün acılarını göze alıp onu orda tutucaktım. Ben de tutmayı tercih ettim. Beynimdeki sislenme tekrar başlar gibi olunca gözlerimi kapatım bekledim. O an kulaklarımı dolduran aheste sesle kendime geldim

"Heyyyy Donuk surat " bir yandan el sallayıp bir yandan da yerinden sıçrıyorda. Bu kız çok farklıydı nasıl bir anda hayatıma dahil oldu anlamadım bile o ve annesi bir anda girmişti hayatıma... 
Koşarak yanıma geldi. Üzerinde siyah tayt ve sporcu atletiyle rahat duruyordu. Ellerini dizlerine dayayıp nefesinin düzene girmesini bekledi bir süre, kafasını kaldırıp bana bakıp gülümsedi. İfadesiz biriydim belki ama yıllardan kalan bir şey
"Naber " dedi sanki yıllardır arkadaşlık yapıyormuşuz gibi  gözlerimi devirip cevap vermeden arkamı dönüp yoluma devam ettim.
Yanımda yürümeye başladı.
"Bende iyi ya öyle yaşayıp gidiyoruz " dedi . Sesimi taklit ederek
"Çok sıkıcıyım demi ipek" diye taklitimi yaparken komik hali beni gülümsetmişti.
Gözlerini büyüterek
"Oha gülümsedin donuk surat " dedi hayretler içerisinde ,tek kaşımı kaldırıp
"Neden insan değil miyim ben?" Dedim düz bir şekilde
Önüme geçip beni durdurup
" Gözlerindeki ateşi görmüyor muyum sanıyorsun " dedi ılık sesi bütün vücuduma yayıldı. Ilık esintiye benziyordu.Bahardaki  sıcak rüzgar gibi üşütmeden serinleten o güzel rüzgar , yutkunup
"Ne saçmalıyorsun sen " dedim. Sakin kalmaya çalışarak kalbim hızlı atıyordu. Çünkü beni tanımaya çalışıyor olması korkutmaya başlamıştı ben kendi geçmişimden saklanırken o bulup çıkarmaya çalışıyor. İlk defa korktuğumu hissediyorum.

"Neyden bu kadar kaçıyorsun ? ,Kimden ? , Kendinden mi yoksa Geçmişten mi?" Dedi aklımı okuyordu sanki, gözlerini gözlerime kitlemiş öylece içimi okumasına izin veriyordum.

Korkan benliğime inat öylece baktım. Kuyuda bıraktığım çocuğu çıkarabilir miydi ? Güneşi andıran sıcaklığıyla Sedam yapamamıştı bunu o mu yapacaktı.

Geçmişim kurcalanması anıları tozlu raflardan çıkarıp bir yemek gibi önüme konulması , yağmurun buluta olan düşmanlığı gibi hissettiriyordu. Yağmur buluta küsmezdi ama ben geçmişime küsmüştüm çoktan , ben o küçük çocuğu orda o oda da bıraktım. Geçmişin hançeri yine sızlıyordu. İçimdeki öfkeye engel olamayıp

"Bana bak benden evimden şu saçma sapan dizi ,film repliklerini uzak tut gereksiz ben anlıyorum havalarını salaklara yedir " dedim .

" Öyle mi diyorsun o zaman bu öfken ne ?" dedi bilmiş edayla damarımdaki kan akışı hızlandıkça öfkemde artıyordu.

"Bana bak uzak dur anladın mı beni uzak ?" Dedim bağırarak sahildeki birkaç kişi dönüp bize baktı. Etrafına bakınıp

"Durmayacağım , gözlerindeki bu hüznü , öfkeyi öğrenmeden durmayacağım " benim gibi bağırarak elimle göğsünden ittirip hızlı adımlarla yürümeye başladım.
Bu kız beni korkutuyordu. Ama asla bunu yapmasına izin vermicektim. Herkes tutsak olduğu yerde kalmaya devam edecekti. Geçmiş gibi

YENİ BÖLÜM VE YORUMLARINIZ LÜTFEN

ÇINLAMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin