Bölüm 2

41 5 11
                                    

           

"Ahmet yatağından kalkmak için günaydın öpücüğümü bekliyorsun " sesiyle birlikte gözlerimi kapatıp benliğime yayılan huzurun tadını çıkardım. Gülümseyip

"Geliyorum "

Mutfağa doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Mutfağın kapısına yaslanıp Sedamın muhteşem görüntüsünü izlemeye başladım. Eşsizdi sanki ; bir güneş gibi  ışıl ışıl parlayan sarı saçları , okyanus gibi derin ve büyük mavi gözleri, aralarındaki uyumu hiç bozmadan onlara eşlik eden fındık kadar küçük burnu ve dolgun dudakları  var sırf bu yüzden değil miydi zaten herkesten onu saklamam kusursuzluğunu gören olursa benden almalarından korkmamdı. Kahvaltı masasını hazırlayıp ışık saçan gülümsemesiyle bana dönüp ;

"beni izlemeye devam mı edeceksin ?"

"senle doyarım ben hep " yanıma yaklaşıp yüzümü avuçlarının içine alıp dudaklarıma bıraktığı mayhoş öpücükle gülümsedim.

"Ama ben senin aç kalmana izin vermem"

Kapının tokmak sesiyle irkilip omzumun üstünden kapıya baktım. Kaşlarımı çatıp dinlemeye koyuldum. Belki bir sesten kim olduğu anlarım diye ama tamamen bir boşluktu sedaya döndüğümde okyanus mavisi gözlerini merakla açıp bana bakıyordu. İşaret parmağımı dudaklarıma dokundurup ;

"Sesiz ol olur mu?" masumca gözlerime bakıp kafasını aşağı yukarı salladı.

Çevremdeki herkes misafirden hoşlanmadığımı bilirdi. Şimdi bu neyin nesiydi yine mi yanlış kargoydu artık çok sıkılmıştım bu durumdan kapının soğuk metalinden tutup sert bir şekilde açtım. Çatık olan kaşlarım gördüğüm şeyle yerini şaşkınlığa bıraktı. Elinde tabak yüzünde  bir gülümsemeyle orta yaşlarda başında mor çiçek desen eşarplı hafif yanık tenli tonton yanaklı bir kadın   bana bakıyordu. İnsanların dışardan göründüğü gibi olmadığı uzun zaman önce öğrendim.

"merhaba evladım" dedi enerjik sesiyle kafamı sallayıp öylece bekledim. Gülümsemesi bır an donar gibi olsa da toparlayıp arkasındaki binayı gösterip

"Ben yeni taşındım karşınıza " dedi.  Beklentiyle bakıp yüzüme cevap vermemi bekliyor gibiydi. Kafasını içeri doğru uzatıp

"Kimsen yok mu oğlum senin"dedi merakla hızla önüne geçip  omzumun üstünden mutfak kapısına doğru baktım seda korkuyla kapının arkasına saklanıp orda bekliyordu. Kaşlarımı çattım sedayı korkutmuştu bu kadın kapının aralığını azaltıp

"bu sizi ilgilendirmez " dedim. Kadın bozulmuştu yüzü düşmüştü aniden derin nefes alıp

"yorgunum dinlenmem gerekiyor kusura bakamayın" dedim. Solan gülümsemesi yerini tekrar aldı.

"Kusura bakma evladım bu börek yersin al" diyip elime tutuşturup arkasını dönüp gitti.

Neydi bu şimdi nerden çıkmıştı bu meraklı kadın yüzündeki o saçma gülümseme neyin nesiydi peki, bu kadının varlığı hiç hoşuma gitmedi. Seda saklandığı kapının arkasından çıkıp boynuma sarıldı ve devam etti;

"Çok korktum beni görecek diye "

ÇINLAMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin