Gece susuzluğuma yenik düşüp mutfağa su almaya kalkıyorum.
Merdivenleri teker teker iniyorum.
Etraf sessiz...
Evdeki herkes uyuyor.
Bardak almak için dolabı açarken arkamdan bir şeyin geçtiğini hissediyorum.
Arkamı döndüğümde her şeyin gayet normal olduğunu görüyorum.
Suyu doldururken arkamda bir hareketlilik seziyorum.
Bu sefer güçlü bir kaçma isteği uyanıyor içimde.
Elime su bardağını alıp odama doğru koşuyorum.
Arkamdan beni kovalayan bir şeyi hissediyorum.
Hızlı hızlı merdivenleri çıkıyorum.
Odama vardığımda kapıyı hızlıca kapatıp yatağıma uzanıyorum.
Hala korkuyu üstümden atabilmiş değilim.
Yorganı burnumun dibine kadar çekip nefesimi düzenlemeye çalışırken kapı aniden açılıyor.
İçeri giren her ne ise bana doğru yaklaştığını hissediyorum.
Elim hızla gece lambama gidiyor ve ışığı hızla açıveriyorum.
Karşımda duran iki çift sonuna kadar açılmış göz ve kocaman gülümseme .
"Dostum Ne yapıyorsun?"
Bir dakika ne?
"Şu an senin ışığı açamaman gerekiyordu"
Yazar benim .
"Önceden böyle planlamamıştık ama!"
Hala saldırabilirsin.
"Korkunç şeylerin %90 ı ışık kapalı iken olur hiç korku filmi seyretmedin mi?"
Tamam pekala.
"Kapat şu ışığı artık!"
Tamam dedim ya!
Işığı yavaşça geri kapatırım ve-
"Hadi ama kim katili gördükten sonra ışığı geri kapatır ki?"
Ne yapmamı bekliyordun ki??!!
"Tamam ışık açık kalsın"
Of! Tamam öyle olsun.
Karşımdaki yaratığı ürkütmeden ışığı geri aç-
"Ürkütmeden mi ciddi misin?"
Aman be! Bu bölüm olmayacak.
"Hala bitirmemiz gerek !"
Bir fikrim var bekle.
Yaratığı görmem ile kalbim daha hızlı atmaya başlar ve buna daha fazla dayanamaz.
*Kalp krizi ve son*
"Kes kes kes! bir kelime daha yazma umut yok"