İşten eve geldiğimde saat 9.30 du .
Üstümü değiştirmeden erkek arkadaşımdan mesaj geldi.
- Kapıdayım
Şaşkınlıkla yanıtladım.
—Yine mi?
-gel de biraz yürüyelim .
Bir of çekerek telefonu kapattım ve trafik stresinden dağılmış saçlarımı ensemden toplayarak kapıyı açtım.
Her zamanki kocaman sırıtması ile, işte yine karışındaydı.
2 haftadır çıkıyorduk ve her gün görüşmezsek huzurlu hissetmediğini söylüyordu.Bu yüzden her gün dışarıda yürüyüşe çıkıyorduk.
Çok yorgun olmama rağmen yine de, her zamanki gibi kapıyı kilitledim ve yanağına bir öpücük kondurdum.
"Merhaba"
"Merhaba"
Kısa bir selamlaşmanın ardından yürümeye başladık.
Sohbet ederek yürüyorduk ve zaman zaten yorgun olan ben için geçmek bilmiyordu.
Yorulduğumu belli etmemeye çalışıyor olsam da nefesimi kontrol edemiyordum
Nefes nefese kalmıştım.
Bunun farkına varmış olacak ki bana sordu
"İyi misin ? Gel şuradaki banka oturalım"
Nefes alıp verirken güçlükle "t-tamam" dedim.
Banka oturduğumda su şişemdeki suyun yarısını içtim.
O sırada karşıdan bize doğru yürüyen kapüşonlu adamı gördüm.
Hızını arttırdı ve kolmaya başladı.
Bıçak çektiğinde ise zaman benim için yavaşladı.
Erkek arkadaşım beni arkadına alıp beni adamdan korumaya çalıştı ama adam saldırdığında bana bağırarak.
"UZAKLAŞ"
dedi.
Erkek arkadaşım ve adam birbirlerine girdiğinde olay yerinden uzak bir noktaya koşarak telefonu açmaya çakıştım.
Yorgunluktan titreyen ellerim şimdi daha çok titriyordu.
Ve ben ellerimi kontrol edemiyordum.
Tuşlara tıklama çalışırken ikisi de birbirlerinden ayrıldı.
Ve biri bağırarak
"PİSLİK HERİF ,SEN KIZIMI ÖLDÜRDÜN!
Diye bağırdı.
Kimin söylediği anlaşılmıyordu çünkü uzaktaydım ve ikisi de siyah kapüşonlu giymişti.
Bunun üzerine ikisi de tekrar birbirine girdi.
Ben ise hala ellerim ile telefonu tutmaya ve polisi aramaya çalışıyordum.
Sonunda başarmıştım.
Dağ yürüyüş yolunda olduğumuzu ve birinin bize saldırdığını söyledim.
Telefonu kapatır kapatmaz olay yerine baktım.
Eli bıçaklı adam bana bakıyor erkek arkadaşım ise yerde yatıyordu.
Çığlık attım
O anda adam kaçmaya başladı.
Ben ise polisin gelmesini bekleyemeden erkek arkadaşımın yanına gittim.
Yüzünü gördüğümde ise zaten titreyen bacaklarım iflas etti ve yere çöktüm.
Yüzü tanınmayacak hale gelmişti.
Bıçakla deşilmişti .
Polisler geldiğinde ise bana katilin bir süredir seri cinayetler işlediğini ve kurbanlarının yüzünü deşerek öldürüldüğünü söylediler.
Halk arasında "yüz deşen" olarak da biliniyormuş.
Şok olmuştum.Ertesi günün sabahı elimde kahvem pencere kenarında oturuyor ve olan olayı yaklaşık 1000 . defa düşünüyordum.
Gece uyumamıştım ve gözlerimin nasıl göründüğünü hayal etmek istemiyordum.
Ellerim hala titriyordu.
Hala şoktaydım.
O sırada kapı çaldı
Kendimi toplamaya çalışıp gözlerimden akan yaşları sildim ve kapıya doğru ilerledim.
Kapıyı açtığımda karşımdaki kişiyi görmem ile yüzüme saplanan bıçağın acısını hissetmem bir oldu.
"Polisi zamanında arasaydın işim bitmişti bu yüzden sana yeni bir yüz yaratacağım ama sayende ölü olarak biliniyorum"