Masamda oturmuş yarın için yetiştirmem gereken ödevimi yapıyordum.
Odada cılız masa lambamdan başka bir ışık kaynağı yoktu.
Etraf fazla sakindi.
Ormanın ortasında bir evde olduğum ve ailemin evde olamaması da bu sakinliğe eklenince kendimi bir korku filmi setinde gibi hissediyordum.
Korkumu bir yana atıp ödevime dönmeye çalıştım ama dikkatim dağınıktı.
Ödev bitecek gibi durmuyordu , ilk sorusunda takılı kalmış elimdeki kalemi çevirip duruyordum.
"Hayat nedir?"
Bu gereksiz derecede genel bir soruydu.
Sonunda ödevden bıkıp , her zaman yaptığım gibi camın kenarına sandalyemi çektim.
Yıldızlar, şehirden uzak olduğumuz için çok parlak ve net gözüküyordu.
O sırada içimi bir his kapladı.
İzlenme hissi.
Artık kendimi tam anlamıyla klişe bir korku filminde baş rol gibi hissetmeye başlamıştım.
Geriye bir tek camdan bana bakan birini görmediğim kalmıştı
Ben bu düşüncelere dalmışken bir anda çalan telefonumun sesi ile yerimden sıçradım.
Arama gizli numaradandı.
Tabiki açmadım.
Telefonumdan başımı kaldırır kaldırmaz elinde telefonla duran birinin bana baktığını gördüm.
Bana el sallıyor ve gülümsüyordu.
O an içinden tamam dedim.
Bu kırmızı alarmdı.
Artık cidden bir klişenin içine düşmüştüm.
Adam elindeki telefon ile bir şeyler yapıyordu.
Bir arama.
Kimi arayabilir ki?
Telefonum bir kez daha bilinmeyen numaradan çaldığında panikle geri kapattım.
Adam bu sefer kapıya yaklaştı ve zile bastı.
Sonra yine eski konumundaydı.
Ben panikten soğuk soğuk terlerken adam çantasından bir balta çıkardı ve elinde sallamaya başladı.
Bu açık bir tehditti baltayı bana gösteriyor kapıyı kıracağını anlatmaya çalışıyordu.
Adam kapıya doğru yaklaşmaya başladığında ben camı çoktan açmıştım.
Cama çıktım ve atlamaya hazırlandım.
O anda katil beni gördü ve bağırmaya başladı.
Bir dakika ?
Neden bana atlama diye bağırıyor ?
Kendisi öldürmek için bu kadar heveslenen bir katil ilk defa görüyordum.
Tam atlayacakken katil bir kez daha panikle bağırdı.
"Ne yapıyorsun ? Ölmek için çok gençsin"
Bunu söyleyen ben olmalıydım değil mi?
Neler dönüyordu burada?!?
"Sen ne biçim katilsin be adam?"
Dediğimde bana karşılık verdi
"Ne katili ben teslimatçı!"
O sırada ayağım kaydı ve yere çakıldım.
Gözlerim kapanmadan elindeki baltaya baktım üzerinde evin adresi vardı.
Son sözlerimi söylemek için güçlükle ağzımı açtım.
Ağzımdan zorlukla şu kelimeler çıktı.
"Ben"
"Büyük"
"Bir"
"Embesilim"
