Bir Dostu Beklemek

29 2 0
                                    

İnsan keder ve sevinç zamanlarında yüreğinin katlanabileceğinden fazlasını, başka bir yürekle paylaşmak ister.

Halid Ziya Uşaklıgil...

Büyükanneme, büyükbabam öldükten sonra, ona can yoldaşı olacak bir yavru köpek seçmek için ailecek hayvan barınağına gittik. Büyükannem, gözlerinin üzerinde minik benekler olan kahverengi bir köpeği seçti. Gözlerinin üzerindeki bu benekler yüzünden ona Benekli adını verdi.

Büyükannem ve Benekli, kısa sürede birbirlerine çok alıştılar. Birlikte çok güzel zaman geçiriyorlardı. Büyükanneme harika bir dost olmuştu Benekli.

Aralarındaki bağı iyice kuvvetlendiren şey, Benekli'nin aramıza katılmasından iki yıl kadar sonra, büyükannemin kısmi felç geçirmesi oldu. Artık evden çıkması mümkün olmadığı için, büyükannem tüm zamanını Benekli ile geçirmeye başladı. Birbirlerinden hiç ayrılmayan iki yoldaş olmuşlardı.

Felç geçirdikten sonra büyükannemin Benekli'yi dışarıya çıkarması büyük bir sorun olmaya başladı. Ancak babam, kurduğu bir düzenek ile, bir ip yardımıyla kapının açılmasını sağladı. Büyükannemin, Benekli'yi dışarı salmak için yapması gereken tek şey o ipi çekmekti. Yalnızca büyükannem değil, biz de Benekli'yle çok iyi anlaşıyor ve onu çok seviyorduk. Markette en sevdiği mamadan kalmamışsa birimiz ona, küp şeklinde doğranmış patates ve etten yemek yapıyorduk. Arada bir de, köpeğini bizden bile çok sevdiğini söyleyerek büyükanneme takılıyorduk.

Yıllar geçtikçe büyükannem ve Benekli, hiç ayrılmaz oldular. Evi tıka basa misafir doluyken bile büyükannem bazen odasına çekilip dinlenme ihtiyacı duyardı. O ne zaman odasına gitse Benekli de onun arkasından gider, onunla birlikte ayağının ucunda yatardı ve uyanana kadar yanından ayrılmazdı. Büyükannem banyoya gidiyorsa Benekli de banyo kapısına gider ve o çıkana kadar beklerdi. Büyükannem de en yakın arkadaşı, sadık dostu olmadan bir yere gitmezdi. Aralarında gerçekten inanılmaz bir bağ vardı. Büyükannemin hastalığı dışında her şey kusursuzdu.

Derken, hem büyükannemin hem de artık iyiden iyiye yaşlanmış olan Benekli'nin sağlık durumu kötüye gitmeye başladı. Benekli, bacaklarından dolayı eskisi gibi ortalıkta dolaşamıyordu ve büyükannem de birkaç kere hastaneye yatırılmak zorunda kalmıştı. O dönemlerde amcam ve ben büyükannemin evinde kalıyorduk. Böylece Benekli yalnız kalmıyordu. Benekli, büyükannemin evde olmadığı her gün, pencerenin önüne oturur, dostunu hastaneden getirecek arabanın yolunu gözler ve o geldiğinde kapının önünde heyecanla beklerdi. Büyükannem eve her geldiğinde iki eski dostun hasreti sona ererdi.

1987 yılının başında, büyükannemi yeniden hastaneye kaldırdık. Benekli, her zaman olduğu gibi yine pencere kenarında, dostunun gelmesini bekliyordu. Ancak bacaklarını eskisi gibi rahatlıkla hareket ettiremediğini fark etmiştik. Bir gün uyandığında titreme nöbetleri geçirmeye başlamıştı. Benekli, on beş yaşındaydı ve artık onun zamanının dolmak üzere olduğunu anlıyorduk. Annem ve teyzem onu veterinere götürdüler ve o aramızdan ayrılana kadar da yanından hiç ayrılmadılar.

Hepimizin aklında aynı soru vardı: Benekli'nin durumunun kötü olduğunu büyükanneme ne zaman ve en önemlisi nasıl söyleyecektik? Haberi, ona hastanede vermeye karar verdik çünkü büyükannem her eve döndüğünde ilk iş kapıya bakar ve Benekli'yi görünce sevinçten havalara uçardı.

Büyükannem üzücü haberi alınca biraz ağladı. Ancak güzel dostu Benekli'nin artık acı çekmediğini bildiği için içi biraz da olsa rahatladı.

Büyükannem aynı gece, hastanede ciddi bir kalp krizi geçirdi. Doktorlar tüm çabalara rağmen onu kurtaramadı. On beş yıllık sevgi dolu bir dostluğun ardından, Benekli ve büyükannem birkaç saat arayla hayata veda ettiler.

Kahve Kokulu HikâyelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin