Bay Tomlinson her zamanki gibi garajında çalışırken kendi odamın camından onu izliyordum. Evin üst katında olan odam hemen onun garajını gördüğü için rahattım, çünkü Bay Tomlinson'u izlemek fazlasıyla hoşuma gidiyordu.
Bakın hanımlar ve beyler, ben dikizci falan değilim. Adam efsanevi bir bilim adamı ve mahalledeki herkes ona deli demekte ısrarcı. Tanrım! Şu adamın, önündeki araba gibi bir şeyle aylardır uğraştığını göremiyorlar mıydı? Her ne yapıyorsa kesinlikle, fazlasıyla, çok çok fazlasıyla bununla bayağı ilgili ve başarılı gibiydi.
Tamam, belki çok başarılı değildi ama en azından deniyordu. Einstein veya Graham Bell yaptıkları icatları iki günde meydana getirmemişlerdi sonuçta, değil mi? Bay Tomlinson da işinde iyi olacaktı; her ne kadar ne yaptığını bilmesem de.
Arabanın jantını elinden düşürünce bir anda iki ayağı üzerinde zıplayıp erkeksi ve çocuksu karşımı bir sesle çığlık atarak bağırır gibi küfür etti. (Medya) Sanki geçmişten gelen bir adammış gibi barbar bir dille küfür ediyor, kolunu savurup ağzının kenarıyla yere tükürüyordu.
Elimle dudaklarımı kapatıp kıkırdarken, onun bu konuda ne kadar rahat olduğuna şaşırıyordum. Hatta buna bayılıyordum bile. Annem küfür etmeme izin vermiyordu ama Bay Tomlinson hep küfür ederdi.
Hep.
Şapşal bilim adamının tekiydi ama ona hayrandım. Bay Tomlinson benim idolümdü.
"Harry, artık yemeğe gelmelisin!"
Üvey babam Kevin'ın seslenmesiyle yerimde sıçrayıp hızla arkamı döndüm. Kapının eşiğinde çatık kaşlarıyla bana bakarken sertçe yutkunmuştum. Ondan hep çok korkardım, çünkü tam anlamıyla ölen babam kadar iyi bir adam değildi. Küfür ettiğimde umursamazdı ama bana küfür ettiğimde kızan annemden daha kötü bakardı. Hatta bazen üvey babam bana herhangi bir şey için kızdığında kötü kötü bakmakla yetinmez, yanağıma tokat bile atardı. Annem, bunun benim yaramaz olduğum için gerekli olduğunu söylüyordu.
Üvey babam benim idolüm falan değildi.
"Geliyorum."
"Acele et uyuşuk," diye homurdandı ve odamdan ayrıldı.
Yüzüm düşmüştü. Sıkıntıyla nefesimi verip son bir kez Bay Tomlinson'a bakmak için kafamı garajına çevirdim. Fakat kıstığı mavi gözleriyle bana baktığını fark etmem uzun sürmemişti. Elini kirli bir beze silerken, motor yağına bulanmış yüzünü başka yere çevirmeden hep bana bakmaya devam ediyordu.
Yanaklarıma yayılan yakıcı bir sıcaklıkla gözlerim yavaşça irileşmişti. Alt dudağımı dişleyip oradan kaçmadan önce, dudağının sol köşesinin yukarı doğru kıvrıldığına yemin edebilirdim.
- - -
Harry Styles. 17 yaşında, üniversiteye gitme konusunda hiç de hevesli değil. Yaramaz ve hiperaktif çocuğun teki. Kaykay kaymak ve bass gitar çalmak en büyük tutkusu.
Her ne kadar inkar etse de, karşı komşusu Bay Tomlinson'u dikizlemeye bayılıyor.
Louis Tomlinson. 24 yaşında, bilim adamı olmak için deli damgasını kabullenmiş genç bir adam. Doğrusu bayağı şapşal, çılgın, lafı gediğine ânında yerleştirir ve küfürbaz. (Gif tamamen dış görünümü ve onun hareketlerini içeriyor.) Bilim en sevdiği tutkusu.
Üzerinde çalıştığı büyük bir projesi var ve kendisini dikizleyen çocuğun kesinlikle farkında.
- -
Yine ben asdjdnmfkf
Sizce yazılar italik mi olsun yoksa düz mü?
Ve konusu nasıl duruyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Neighbor Is A Scientist ✔| Larry
FanfictionLouis Tomlinson herkes tarafından tescillenmiş bir deli ama Harry onun harika bir bilim adamı olduğuna fazlasıyla emin. *Geleceğe Dönüş filminden esinlenilmiştir. *Hikaye hiçbir şekilde kopyalanamaz.