5 Nisan 2015
O gün eve geldiğimde annemden ve üvey babamdan büyük bir azar işitmiştim ama süper kahraman gibi imdadıma yetişen Louis olası bir faciadan neyse ki kurtarmıştı beni. Öyle güzel konuşmuştu ki, asla yumuşamayacağını düşündüğüm üvey babamı bile sakinleştirmeyi başarmıştı. Bazen ona deli diyenlerin Louis'yle fazladan beş dakika geçirmesini istesem de...
Yok, onun iyi yönlerini sadece ben keşfetmeyi seviyorum. Neden üçüncü kişi ayak bağı olsun ki?
Şimdi de okuldan çıkmış eve gidiyordum. Bugünlerde Louis'yi göremiyordum ve son görüşmemizin üzerinden bir haftadan fazla süre geçmişti. Kaykayımla ilerlerken evinin önünden geçiyordum ve gözüm istemeden kapalı garaj kapısına takılıyordu. Oflayarak eve girdim ve her şeyimi köşeye fırlatıp odama çıktım.
Fizik öğretmenimin robot ödevimi beğenmesiyle projeden iyi almıştım ama tam puan elbette ki alamamıştım. Sebebi ne mi? Robotun sadece hareket edip çay servis etme özelliği olmasından dolayıydı. Üretkenlikten puan kırdığına inanamıyorum! Bunak herif. İlla bir yerden bir şey kırmayı istiyorsan neden buna kendi kafasından başlamıyordu?
Dürbünümü alarak yeniden garaj kapısına baktım. Görebildiğim tek şey öteye beriye saçılan kıvılcımlardı. Sıkıntıyla dürbünü kenara bırakarak ödevlerimi yapmaya çalıştım. Çok bir şey yoktu. On dakika kadar bir sürede hepsini tamamladım. Elbette zor olanları önemsememiştim ve-
Ha?
Derinden gelen ıslık sesiyle kaşlarımı çatarak cama çıktım. Evin çatısına çıkmış olan Bay Tomlinson bana sırıtarak el sallıyordu. İstemeden gülüp başımı salladım. Tam bir deliydi. Sevimli deli.
"Yakala Jeronimo!"
Elinde fark ettiğim kağıttan uçağı arkaya gerdi ve hızla bana fırlattı. Uçak kendi etrafında tur atıp düz bir rota izleyerek bana doğru gelince heyecanla camdan sarkıp bir elimi kenara tutundum ve bir elimle de kağıdı yakalamaya çalıştım. Uçağın sivri ucu parmaklarımı teğet geçti ve duvara toslayıp çiçeklerin arasına düştü. Somurtarak onun çatısına baktığımda çoktan gittiğini fark ettim.
Derin bir nefes alıp hızla aşağıya indim. Kapıyı açıp çıplak ayaklarımla çimlerin üzerinde yürüyüp çiçeklerin arasındaki kağıdı aldım. Kağıdı açtığımda ise kaşlarımı istemeden çattım.
Bu gece dörde çeyrek kala bana gel. - Eşsiz ve Harika Profesör Louis William Tomlinson
Tek kaşım havalanırken arkasında ne işler döndüğünü anlayamadığım garaj kapısına baktım. Pekala, istediği buysa, giderdim.
- - -
Gece neredeyse ikiye gelirken ben yatağımın üzerinde kulaklıklarımı takmış son ses müzik dinliyordum. Annemin ve eşinin kusmama sebep olacak yatak odası maceralarını gerçekleştirmeleri neredeyse camdan atlamama neden olacaktı. Karanlık odamda ayağa kalkıp camın önünde bir sağa bir sola gitmeye başladım.
Neden gelmemi istediğini anlayamıyordum. Proje ödevi de bitmişti ve belki de... Bilemiyorum belki de bir haftadır görüşemediğimiz için bana söylemek istediği bir şeyler vardır? Onun bu tür tuhaf isteklerine alıştığım için oek de bir şey düşünemiyordum.
Biraz daha oyalandıktan hemen sonra kulaklıklarımı çıkardım. Ev sessiz görünüyordu. Hızlıca evden çıkıp karşı eve doğru koşturdum. Saat dörde gelmek üzereydi ve bizim mahalle tamamen sessizdi. Çimlerin arasındaki cırcır böceklerinin sesinden başka bir ses yoktu. Sokak lambaları mahalleyi aydınlatarak görüşümü köreltmemi engelliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Neighbor Is A Scientist ✔| Larry
FanfictionLouis Tomlinson herkes tarafından tescillenmiş bir deli ama Harry onun harika bir bilim adamı olduğuna fazlasıyla emin. *Geleceğe Dönüş filminden esinlenilmiştir. *Hikaye hiçbir şekilde kopyalanamaz.