Yorum ve oylarınızla destek olursanız sevinirim. 💝
Bu bölüm senin için olsun ❤ efendimgulum
Louis zaman sayacını yeniden çalıştırdı ve Harry'yi bıraktığı zamana geri döndü. Direksiyon üzerinde titreyen ellerini umursamadan gaza bastı ve bu kasabanın içinde olan tek üniversiteye gitti. Anne ve babasının tanışmasına beş dakika kalmıştı. Birazdan okuldan çıkmaları gerekiyordu.
Arabayı durdurdu. Hızla indi ve etrafa bakındı. Sonunda kendisi için pusuya yatmış, bir arabanın arkasına gizlenen Harry'yi görünce ister istemez gülümsedi. Henüz kendisini fark etmese de, Louis ölmesin diye elinden geleni yapabilecekmiş gibi tetikte bekliyordu.
"Jeronimo!"
Harry irkilerek şaşkın gözlerle Louis'ye baktı. Korkuyordu. Ya kendisini durdurursa ve intihar ederse?
"L-Louis..."
Yavaşça adımlarını ona çevirdi. Ellerini omuzlarına koyarak Harry'yi kendisine yaklaştırdı. Harry şaşkındı. Louis'den yine saçma bir şey beklemesi gerektiğini düşünüyordu çünkü hep böyle yapardı. Derince bakar ve bir anda saçma sapan şeyler söylerdi.
Fakat bu kez, tahmin etmediği bir şey duydu.
"Deneyebilirim," dedi sessizce.
Harry yine de anlamıyordu. "Neyi? Anne ve babanın tanışmasını önlemeyi mi?"
Louis biraz daha gülümsedi. Evet, bir düşünüyordu da, hakikaten Harry'siz olmak hiç de çekilecek bir iş olamazdı. Jeronimo kızgın olsa da affedici, komik ve sevimli olmayı başarabiliyordu.
Ya bencil yanı devreye girmeseydi ve geleceğe gitmeseydi? O zaman ölseydi arkasında buruk bir kalp bırakmak zorunda kalacaktı ama şimdi bir şeyleri düzene koymak için bir fırsat geçmişti eline.
"Hayır, Jeronimo. Sana âşık olmayı deneyebilirim. Bana sevmeyi öğret. Sevgi nedir, sevmek, aşk, güzellik nedir öğret bana. Makine gibi yaşamamı engelle. Beni hayata döndür, lütfen."
Harry inanamıyordu.
Kalbi patlayacakmış gibi, yüreği kaburgaları tarafından eziliyormuş gibiydi. Gözleri dolu dolu ona gülümserken sessizce yutkunup gülümsedi. Sonra da sertçe Louis'nin beline sarılıp hıçkırıklarını serbest bıraktı.
Louis gülümseyip kollarını ona sararken, başına ufak bir öpücük kondurdu. Güneşin altında parıldayan kahverengi bukleler ilk kez gözüne kalp sızlatıcı kadar güzel geliyordu. Halbuki daha önceden sadece güzellerdi. Şimdi ise kalp sızlatacak kadar güzel...
Başının üzerinden üniversite kapısına baktı. Dudaklarında ufak bir tebessümle, herkesin çıkmaya başladığını fark ederek Harry'yi kendisinden uzaklaştırdı. Sonra da onun yaşlarını sildi.
"Ağlama Jeronimo, bak, bir mucizeye tanıklık edeceğiz..."
Harry burnunu çekip gülümsedi. Birlikte üniversite kapısına dönerek beklemeye başladılar. Sonunda üç kişilik bir erkek grubunu gösterdi Louis, Harry'ye. Ortadaki uzun boylu adamın tanıdık siması hemen gözünde canlanmıştı. Bu, Louis'nin babasıydı.
"Sana hiç benzemiyor," dedi hayrete. Louis gülümsedi.
"Çünkü ben anneme benziyorum, yani tam şuradaki kadın," diyerek elindeki kağıdı okuyarak gezen kadını gösterdi. Sonra bir anda bazı gelimşeler oldu.
Louis'nin babası arkadaşlarıyla şakalaşırken bir anda geri geriye yürüyüp elindeki basketbol topunu sektirmeye başladı. Yandan hızla gelen annesi ise başını kağıttan kaldıramadan ikisi de birbirine tosladı ve yere düşerek kitapların üzerine devrildiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Neighbor Is A Scientist ✔| Larry
FanficLouis Tomlinson herkes tarafından tescillenmiş bir deli ama Harry onun harika bir bilim adamı olduğuna fazlasıyla emin. *Geleceğe Dönüş filminden esinlenilmiştir. *Hikaye hiçbir şekilde kopyalanamaz.