Fifty Shades Of Halay

Kolbastı

Sabah kalkınca yatağın yanındaki mendil ve tesbihe bakıp sırtımı yatağın başlığına yasladım. Tam o sırada kapıdan içeri Mahmut girdi. Spor yapmıştı galiba, sıyırdığı eşofmanın altından o kıllı bacaklarını görmek nefesimi kesmeye yetmişti. Nefes nefese kalmıştım.

"Ayşe..."

"Uyandın mı?"

"Evit"

Tesbihi elime aldığımda yatağa bir dizini koyup üzerime eğiledi ve tesbihi dişleriyle tutarak üstümden kalktı.

Woaw. Elendim....

"Biz..."

"Sadece uyuduk. Kolbastı sözleşmesi olmadan sana dokunamam."

"Ha?"

"Benim için de şaşırtıcı. Elif senin için kıyafetler aldı, üstünü değiştir çıkalım."

Masanın üstündeki poşeti alıp lavaboya girdim ve üstümü değiştirdim. Bej tişört ve gri pantolon tam oturmuştu.

Mahmut'la birlikte asansöre bindik.

"Sikherim kolbastı sözleşmesini!"

Ve serçe parmağı benimkine dolanarak sertçe hareket ettirmeye başladı.

Sadece... Büyüleyici...

Asansör diğer kata gelince parmaklarımızı ayırıp nefes nefese ineceğimiz kata gelmeyi bekledik.

.
.
.
.
.
.
.
.
.

.
.
.
.
Bugün 10 Kasım.... Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve rahmatle anıyor, onu çok özlüyorum.