Yaşama Sebebim Olur Musun?

140 40 22
                                    

Kendimi bırakmak için 10 a kadar saydım. Uçurumdan atlayacakken küçük bir kız çocuğunu gördüm. Uçurumun kenarına oturmuş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Kendimi yanına gitmek zorunda hissettim onun yanına gidip yardımcı olmam gerekiyordu bu dünyadan gitmeden önce son bir iyilik yapmalıymışım gibi hissettin. Ve kızın yanına gidip, "neyin var. İyimisin?" diye sordum. "Sana sarılabilirmıyim." dedi. "Tabi sarılabilirsin." dedim. Uzun süre birbirimize sarılı bir şekilde durduk. "Neden buradasın kayıp mı oldun? Anneni veya babanı aramamız ister misin? telefon numaralarını biliyormusun"  dedim." Arayamazsın çünkü onlar çok uzaklara gittiler."dedi . O sırada aklıma gelen şeyle irkildim ve aklıma ölmüş olabilecekleri ihtimali geldi. Yanılmamıştım..." Peki Kimsen yok mu?  "diye sordum." Var Abim var ama o biraz hasta onu öyle görmek beni üzüyordu ben de evden kaçtım buraya geldim. "" Neden?" diye sordum." Çünkü abim bana "uçurumun dibinde yeni her şeyi unutuyorum çünkü acılarımı uçurumdan aşağıya atıyorum" dedi. Annemle babam öldüğünde benimle birlikte buraya geldi oturduk o denizi ben de onu izledim çünkü abimi ilk defa bu kadar kötü gördüm ama şuan daha kötü." dedi. Göz yaşları içinde bana dönüp "abimin yaşama sebebi olurmusun?" diye sordu. Ben ise boş boş ona baktım çünkü benim yaşama sebebim kalmamışken hiç tanımadığım birinin nasıl yaşama sebebi olurum bilmiyorum  kendi kendime düşünürken küçük kızın seslenişi ile ona döndüm. "Adın ne?" diye sordu. "Benim adım Lalin senin adın ne peki?" diye sordum. "Benim adımda Mina?" dedi. "Lalin sana bir şey soracağım burada ne işin vardı." diye sordu. Ne diyecektim ben şimdi diye düşünürken biri koşarak yanımıza geldi Mina yı sert bir şekilde yerden kaldırınca ben de kalktım ve kim olduğunu sordum. "Bana asıl sen kimsin?" diyerek bakmaya devam edince cevap vermeyeceğini anlayarak,"Ben Lalin peki ya siz kimsiniz?" diye sordum "Volkan" dedi. "Mina iyi misin abim." diye sordu.
"iyiyim abi peki sen iyimisin" diye sordu. "Çok korkuttun beni bir daha böyle şeyler yapma olur mu?" tamam abi söz bir daha asla olmaz" dedi ve bana dönüp "Bizimle yaşamışsın lütfen" diye sordu. "Lalin ne diyorsun bizimle yaşasan seninle çok eğleniriz" dedi. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum ama Mina'yla kalmak istiyorum çünkü beynimdeki düşünceleri değiştirebilir diye Umuyordum.

Ben bir şey demeden Volkan denen çocuk "Artık bizimle birlikte yaşıyorsun." dedi. Ben donmuş bir şekilde ona bakıyordum çünkü yabancı ve tanımadığım kişilerin yanında yaşamak değil oturamazdım bile "Hadi ama Lalin bizimle geliyorsun." deyip beni çekiştirmeye başladı. Beni lüks bir arabanın önünde durdurdu. "Bu FIRTINA abimin arabası çok güzel değil mi?" dedi. Mina beni ön koltuğa oturttu. Arkama döndüğümde Mina'nın uyuduğunu gördüm bende kafamı cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım. Sonra zaten kendimi derin bir uykunun içinde buldum. Arabanın durduğunu hissettim. Gözlerimi açmaya çalışırken kendimi bir anda havada buldum. Ama gözlerimi açamayacak kadar yorgundum bu yüzden uyumaya devam ettim.

Gözlerimi açtığımda kocaman bir yatakta uyuduğumu fark ettim. Yatakta kendime gelmeye çalışırken bir anda içeri O geldi. "kahvaltı hazır Mina aşağıda seni bekliyor. Hadi gel acıkmış olmalısın." dedi. Kapıyı kapatıp odadan çıktı. Ayağa kalktım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Odadan çıkıp nerede olduklarını bulmaya çalıştım çünkü ev gerçekten çok büyüktü. Seslerini duydum yanlarına giderken başım dönmeye başladı. Hiç bir şey hissetmiyordum ama Mina 'nın ve O' bunu sesini duyuyordum. En son hatırladığım şey O'nun beni kucağına alıp hızlı bir şekilde ilerlemesiydi. Uyandığımda kendimi bir hastsne odasında buldum. Kendini o kadar çok yorgun ve halsiz hissediyorum. Gözlerimi açmaya bile mecalim yok. Gözlerimi açtığımda karşımda O 'bunu gördüm. Bana üzgün bir şekilde bakıyordu. "Hadtaymışsın" dedi. Sadece. Ben bir şey diyemedim çünkü bu durum canımı yakıyordu. Onun yüzüne bakmamaya çalışarak konuşmaya başladım. "Evet. Hastayım. Hastalığımın ne olduğunu ne derecede olduğunu biliyorum bilmekte istiyorum. Eğer bu konuda konuşacaksan git aksi taktirde ben giderim." dedim ve gözlerimi kapadım. Yanımda olan tekli koltuğa oturdu ve konuşmaya başladı. "Sen kaçıyorsun yaşamayı hiç düşünmemissin bile ah nasıl bu kadar aptal olabilirsin anlamıyorum. O gün o uçurumdan aşağıya atlıyacaktın değil mi?" dedi öfkeli bir şekilde."Evet tamamı yaşamayı düşünmüyorum çünkü öleceğimden eminim. Her nefes aldığımda kalbim acıyor umut edip ölmektense bu şekilde ölmeyi tercih ederim. Annemin her gün her saat her dakika her saniye ağlayışını görmektense hemen bu dünyadan gitmek isterim çünkü sevdiklerimi acı çekerken görmek öldürüyor beni anlamıyor musun bu şekilde hiç düşünmedin değil mi işte sen de benim için bu kadar aptalsın tamammı" dedim ve göz yaşlarımı silmeye başladım ne zaman ağladığımın farkına bile varmamıştım. Gözlerimi kapatıp uyumaya başladım çünkü bu dünyadan gitmenin iki yolu vardı. Ya uyuyacaksın ya da öleceksin. Ben ise şimdilik ilk seçeneği yani uyumayı tercih ediyorum.

hayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin