Eşcinsel konulu bir hikayedir. Rönesansını yaşamak isteyen homofobikler gelebilir.
Hikaye; gerçek kişiler ve olaylar esas alınarak kurgulanmıştır.
***Küfür ve argo içerir.
Gece boyunca öpüşüp hasret giderdiğim sevgilimle sabaha güzelliklerle uyandım klişesi ile güne başlamayacağım. Yatağın genişliğinden şikayet edip yere serdiğimiz şiltede onu uyutup yatakta ben uyumuştum. O hâlâ uyurken uyuşuk hareketlerle yanına uzanıp iyice sokuldum göğsüne. Erotik rüyalarıma konu olan çenesini yavaşça dişlerken uyandı.
"Özgürlüğüm?"
"Karpuz çekirdeğim?"
"Rüya mı?"
"Değil."
Bir anda beni altına alıp boynuma gömüldü.
"Biraz daha uyusam ya böyle?"
"Uyu. Ben de açlıktan ölürüm."
Tam yerinden doğrulmuş kalkarken kapı açıldı. Yine mi rüya yedi düvelini öptüğüm.
"Ov. Yanlış bir zamanda geldim sanırım."
Kumral bir kız ben tanık olsam pek de nazik olamayacağım durumda bizi yakalamışken, üzerimdeki çukulatayı kenara itip kalktım.
"Sen de kimsin?"
"Ben Gülru."
Meşhur Gülru. Giray'ın sarhoşluğu. Tuhafça bir kadın.
"Öyle bakıp duracağınıza gelsenize. Ortalığı biraz toparladım. Kahvaltıyı hazırladım. Tam da sizi uyandırmak için gelmiştim ki siz bayağı uyanmışsınız."
Eyvah. Ortada hiçbir şey yokken yanlış anlaşıldık. Hemen konuyu çevir.
"Giray sana aşık."
O okunan benim selam mı? Giray beni inek gibi yatırıp baytar deneyleri uygulayacak. Sıçtım. Konu değiştireyim derken ağzından sır kaçırmak nedir ya! Yüzünde hafif bir gülüş belirdi.
"Utandığını anlayabiliyorum. Sadece biraz şaka yapmak istedim, üzgünüm."
Neyzen'in arkadaşının bu kadar hoşgörülü ve nazik olacağını tahmin edemezdim. Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim diyen filozof; sanırım tezin az önce çürüdü.
Sabah rutinlerimizi halledip bir öğrenci için rutin olmayan bir kahvaltıya yumulmak için oturmuşken telefonum çaldı. Arayanı gördüğümde genişçe sırıttım.
"Deniz Giray Aslan kahvaltının kokusunu mu aldın yoksa?"
"Özgür çok kötü bir şey oldu. Bilmen lazım."
"Ne oldu lan?"
"Özgür... Şey oldu. Şey."
"Geveleme de söyle."
"Özgür, ben ve Jiyan senin nerede olduğunu konuşurken Tuna her şeyi duydu."
"Yani?"
"Senle Neyzen'in sevgili olduğunu biliyor."
"Bunda ne var eninde sonunda öğrenecekti."
"Özgür bu öyle bir şey değil."
"Oğlum yok yere korkutmasana. Bir şey varsa söyle."
"Gruba bak."
Görüşmeyi sonlandırıp WhatsApp'a girdim.
~Deadpool Sevmeyen Giremez~
Tuna: Bunca zamandır bir ibneyle arkadaş olduğumuzu bilmiyordum. Sen ne kadar iğrenç ne kadar orospu bir herifsin.
Tuna: Yanına aldığın iki şakşakçıyla iyi göt siktirmeler orospu çocuğu.
Tuna: Bizim senin gibi bir tanıdığımız yok. Ne ben ne de Alin, yokuz artık. Sapkın düşünceleriniz ve şerefsizliğinizle ölün.
Jiyan: Haddini bil de konuş!
Jiyan: İnsanları yönelimleri yüzünden yargılayacak kadar aşağılık ve geri kafalının teki olmayı bırak. Bizler yine aynı insanlarız. Özgür yine aynı insan. Kimi sevdiği sadece onu ilgilendirir. Sen ise ona saygı duymak zorundasın. Yanında olmak zor geliyorsa seviyeli bir biçimde arkadaşlığını bitirirsin. Alin'i bu işe karıştırma! Alin bizden asla vazgeçmez.
Alin: Duyduklarımın hiçbiri kabul edilemez. Bu saçmalığı savunacak kadar aptal olamazsınız. Ben Tuna ile aynı düşünüyorum. Bir daha sizinle görüşmek istemiyorum.
"Alin" kişisi gruptan ayrıldı.
"Tuna" kişisi gruptan ayrıldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şu anki ruh halimi özetleyen Neyzen fotoğrafı. Bende durumlar böyle sizde nasıl?
