Eyes Closed || Mendes

dört

Shawn: Sen bir harikasın bilinmeyen.

Shawn: Sayende matematikten 86 aldım ve bu iyiliği ne yapsam ödeyemem sanırım.

Shawn: Ters yaptığım için de özür dilerim artık daha samimi davranacağıma söz veriyorum.

Bilinmeyen: Özür dilemene gerek yok. Artık samimi davranmana da gerek yok.

Bilinmeyen: Sana cidden değer veriyorum ve vermeye de devam edeceğim.

Bilinmeyen: Kendine iyi bak olur mu?

Shawn kişisi engellendi.

Shawn: Lan (iletilemedi)

Shawn: Noldu birden (iletilemedi)

Shawn: Naptığımı anlatıp gitseydin ve ona göre bir açıklama yapsaydım (iletilemedi)

Shawn: Bir engel yemediğim kalmıştı o da oldu  (iletilemedi)

Shawn: Teşekkürler bilinmeyen. Seninle tanışmak ama aslında tanışmamak da güzeldi. Kendine iyi bak. (iletilemedi)

~

Shawn'a bu tavrımın nedenini bilmiyordum ama nedense içimde bir soğuma vardı. Bunun nedeni de terslenmekten dolayı olabilirdi.

Aslında terslediği çok bir noktada yoktu ama olan oluyordu işte, karşı koyamamıştım. O yüzden gene onu düşünmüş, birkaç haftaya yazma kararı almıştım. Çünkü kırıcı olabilirdim ve kırmak istemediğim ilk kişiydi.

Kitaplarımı topladım ve çantama koydum. Sonunda son ders te bitiyordu ve bugün cumaydı. 'Thanks God it's friday' diye geçirdim içimden. Neden her yerde o yazılı tişört giyen insan vardı bu kadar çok tanrı aşkına?

Gözlüğümü çıkardım ve gözlerimi ovuşturdum. Sınavlar yaklaşıyordu ve kimyadan konu eksiğim vardı, bir küfür de buna savurup kapıya gittim ve delikten karşı sınıfı gözetlemeye başladım.

"Kızım, sen n'apıyorsun orada tanrı aşkına?" . Duyduğum sesle yavaşça kalktım ve gülümsedim.

"Hiiiç hocam, belki zil çalmıştır diye bakmıştım ama meğersem çalmamış." deyip şirince gülümsedim ve ellerimi arkadan bağladım. Hoca beni seviyordu sanırım gülümsedi ve sıramı işaret etti. Sıfatımı bozmadan sırama oturdum.

Zil çaldığında hemen kulaklığımı takıp sınıftan çıktım, Shawn'ı kaçırmak istemiyordum.

O ise yanında bir kızla merdivenden güle oynaya iniyordu. O da kimdi?
Kaşlarımı çattım ve sessizce takip etmeye başladım. İki sokak ötede bir kafeye girmişlerdi. Hemen Matt'i aradım

"Matt, yardımına ihityacım var,"

"Buyur bebeğim, emrine amadeyim. Oha lan kafiyeli oldu." dediğinde gülmüştük .

"Her neyse sana bir adres atıyorum ve hemen oraya geliyorsun yoksa seni her yerden banlarım" dediğimde derin bir nefes aldı.

" Beş dakikaya ordayım."

Ben de üstüme çeki düzen verip kafeye adımladım. Kapıdan girerken heyecandan ellerim tir tir titriyordu bu yüzden zorla açabilmiştim kapıyı.

Kapı açılınca Shawn'ın dikkati de buraya çevrilmişti.
Hafif tebessüm edip el salladığımda selamımı almış, kaşlarını indirip kaldırmış ve gülümsemişti. Umarım kalbimin sesi oraya gitmiyordur, rezillik.

Ayaklarım boşalmış gibi hissediyorduö ama toparlandım ve 2 masa arkalarındaki masaya oturdum. Mor kulaklığımın tekini çıkardım ve gelen garsona gülümsedim.

"Menüye gerek yok, duble espresso alabilir miyim lütfen?"

Siparişimi verdiğimde bakışlarımı masaya kitlemiştim. Acaba böyle hararetli ne konuşuyorlardı?

Kız bir ara bana dönüp baktı ve gülümsediğinde şaşırmış ve tepki vermeden kafamı çevirmiştim. Ne oluyordu?

10 dakika sonra Matt sonunda kafeye teşrif ettiğinde nefesimi bıraktım. Sonunda gelmişti.

Kalkıp Matt'e sıkıca sarılmıştım ve o kız hâlâ buraya bakıyordu.

"Hoşgeldin Matt,"

"Hoşbulduk Jen. Nasılsın?" dediğünde kafamı salladım.

"İdare ediyorum, peki ya sen?" dediğimde o da kafasını salladı.

"Aman bu da çok ciddi oldu, her zamankinden aldın dimi bebeğim?" dediğinde kıkırdadım.

"Tabii ki," dedim ve arkama rastlandım.

Yaklaşık bir buçuk saat baya koyu sohbete dalmış, Matt'in sevgili ve flörtlerinden benim de Shawn'ımdan bahsetmiştik. Matt Shawn'ın arada baktığını söylediğinde normaldir diyip geçiştirmiştim. Ne de olsa tanıdıktık.

"Hadi kalkalım artık, yarına kimya çalışmam gerek." dediklerim beni içten sarsmıştı, göz devirdim.

"Seni bırakayım." ben de kafeden çıkıp motorun orda beklemeye başladım.

~

Bilinmeyen : Yanındaki kızın kim olduğunu deli gibi merak ediyorum. Neden kızla o kadar eğlendiğini, güldüğünü , ne konuştuğunuzu... (iletilemedi)

Bilinmeyen: Ama o engeli kaldırırsam bir daha atamam, o kadar cesaretli değilim. iletilemedi)

Bilinmeyen: Umarım beni unutmamışsındır Shawn , çünkü ben hâlâ seni unutmadım. (iletilemedi)

Bilinmeyen: O yastık hâlâ odamda yatağımın baş köşesinde. (iletilemedi)

~
Sadece bir yorumcuk atsanız da ona göre mi devam etsem? :)♡