Artık okula erken gidiyordum. Bilmiyorum. Ama sanırım Burak'ı görmek istediğimden okula gitmek istiyordum. Bugün de erken kalkmıştım. Her zamanki gibi alarmlar beni uyandırmasa bile annemin sesiyle uyanabiliyordum. Bu tuhaftı benim için. Sınıfa girdiğimde o kadar da erken olmadığını anlamıştım. Çünkü sınıfa giren son kişi ben olmuştum. Ama öğretmen gelmediği için bu da benim için erkendi. Genelde öğretmenden sonra geldiğim için...
Burak yerinde oturuyordu. Onunla göz temasında bulunmaktan kaçındım. Helin in yanına oturdum.
- Günaydın. N'aber?
Diye sordum. Cevabı daha sorumu bitirmeden gelmişti.
- İyi. Senden?
- Sayılır.
Dedim. Helinin yüzü somurtkandı. Biraz da sert konuşuyordu.
- Artık erken geliyorsun okula. Yoksa seni okula bağlayan bir şeyler mi var?
Dedi nefes almadan. Evet korktuğum şey başıma gelmişti. Bunu sorarken Burak'a bakıyordu. Helin bana ilk defa bu kadar soğuk davranıyordu. Onu öyle görmeye alışkın değildim. Ona bunun sebebini bilsem bile ne olduğunu sormak istiyordum.
- Bir sorun mu var? Neden böyle bir şey söyledin şu an???
- Bak Biran. Anlamanı bekledim. Ben Buraktan hoşlanıyorum.
Bunu söylerken yüz ifadesi hemen değişmişti ve hafifçe sırıtıyordu. O bu cümleyi kurarken ise benim başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Aslında Buraktan hoşlandığını biliyordum. Fakat onun ağzından duymak bana acı vermişti. Yutkundum. Zorla nefes almaya çalıştım. Helinin yüzüne bakamıyordum. Çünkü "Ne oldu?" Sorusuna aynı çocuğa aşığız cevabını vermek istemiyordum. Zorla konuşmaya çalışarak;
- Helin, ben...
Konuşamıyordum. Konusabilsem bile Helin lafımı bölecekti.
- Sen Buraktan hoşlanıyor musun? Bunun cevabını bana açıkça ver!!
Yaptığım bir suçmuş gibi bana bağırmaya devam ediyordu. Sanki aşık olmak ya da olmamak benim elimdeydi!!! Zorla konuştum ve gerçeği söylememek için kendimi zorladım.
- Hayır. Ona aşık değilim. Anlıyor musun?! Ondan hoşlanmıyorum da.... Tamam mı?!!!
Sesimi yükseltmemeye özen gösteriyordum. Çünkü etrafımdaki insanların beni sirkte bir maymun olarak izlemelerini istemezdim. Üstelik Burak'ın onun için kavga ettiğimizi düşünmesi hiç hoş olmazdı. Ama öyleydi!!!
- Bu cümleleri isteyerek kurmadığını biliyorum.
Dedi sessizce. Uzun bir iç çekip önüme döndüm. Bana dönerek;
- Emin misin?
Dedi şüpheli ve pişman bir tavırla. Bunu söylerken yüzüme bakmıyordu ve gözlerime temastan kaçınıyordu.
- Neyden?
- Onu sevmediğinden.
Emin değildim hatta tam tersinin olduğundan emindim. Ona aşık olduğumdan.
- Eminim.
Dedim içimden gelen bir dürtüyle. Eğer doğruyu söyleseydim Helin ile aramız bozulacaktı. Üstelik bir erkek yüzünden. Bunun olmasına izin veremezdim. Vermemeliydim.
- Peki, ... Sana onunla ilgili şeyler anlattığımda neden tuhaf davranıyorsun?
- Hayır Helin. Tuhaf davranmıyorum.!!! Nereden çıkarıyorsun bunları!!!... Daha fazla kurcalayacak mısın?!!!
Bu sefer etrafımdakiler tarafından süzülüyordum.
Çünkü sesimi fazla yukseltmistim. Sağolsun Helin bu sefer beni gerçekten çileden çıkarmıştı.
- Hakkım değil mi? İkimiz de aynı kişiden mi hoşlanıyoruz bunu bilmek ikimizin de hakkı değil mi?
Dedi. Ben de sesimi yükseltmemeye özen göstererek;
- Evet bunu bilmek hakkımız ve biliyoruz da. Sen Buraktan hoşlanıyorsun ama ben hoşlanmıyorum. O sadece benim arkadaşım. Senin ise sevdiğin çocuk!!! dedim.
- Tamam. Bak bunun için aramızın bozulmasını istemem. Sadece emin olmak istedim.
- Tamam. Artık uğraşmak istemiyorum. Sadece şunu bil ki ben Buraktan hoşlanmıyorum. Tamam mı?
- Anladım. Bunun için bir daha kavga etmeyelim olur mu?
- Böyle saçma sapan düşüncelere kapılmazsan olur.
O anda bana sarılarak;
- Söz veriyorum. Bir daha böyle şeyler düşünmeyeceğim.
Ben de ona sarıldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
~SADECE BİZ~
RandomBiran ve Burak 11. sınıf öğrencileri olan iki gençtir. Biran ve Burak'ın yolları Biran'ın Burak'tan yardım istemesiyle kesişmektedir. Hikayeyi lütfen atlamadan okuyunuz💕