Ders yine Matematikti. Bu sefer dersi dinlemek zorundaydım. Çünkü bir kez daha öğretmen tarafından uyarılmak istemiyordum. Burak yerinde oturuyordu. Bu zamana kadar baktığımda neredeyse hiç dışarıya çıkmamıştı. Ama bugün çıkmıştı. Nereye gittiğini merak etmiyor değildim. Bir anda içimden kendime sitem ettim. " Ayy... Banane yaa.. Nereye gittiyse gitti. Beni ne ilgilendirir ki?!!" diye düşündüm. Ben bunları düşünürken kapı çaldı. İçeri giren müdürdü ve yanında da 1 kız, 1 erkek öğrenci vardı. Kız çok güzeldi. Oğlan da çok yakışıklıydı. Sınıfın kızları dedikodu yapmaya başlamıştı bile. Müdürün acelesi var gibiydi. Hemen hocanın kulağına bir şeyler söyleyip sınıftan ayrıldı. Ahmet Hoca;
- Arkadaşlar sessiz lütfen... Evet... Sınıfımıza yeni arkadaşlar geldi. Lütfen izin verin de onlarla biraz sohbet edebilelim...
Onlar ayakta beklerken Ahmet Hoca konuşmasına devam ediyordu. Aslında onlar da bıkmış gibiydi. Ahmet Hoca devam etti;
- Öncelikle sınıfımıza Hoşgeldiniz... Ben Matematik öğretmeniniz Ahmet Yaylı. Siz de kendinizi bana ve sınıfa tanıtırsanız geçip yerinize oturursunuz ve arkadaşlarınız da derslerden geri kalmış olmaz.
Dedi. Ve ben derin bir 'offf' çektim. Bu adamın Matematik i düşünmediği bir an var mıydı?!! Kız öğrenci konuşmaya başladı;
- Ben İlkem. Okulumuz yıkılacağı için bu okula gelmek zorunda kaldık. Bu yüzden bu sınıfa gelmek zorunda kaldık.
Kız çok kibar konuşuyordu. Ahmet Hoca nın cevap vermesini bekliyordu fakat Ahmet Hoca cevap vermeyip onu dinlemekte ısrar edince kız;
- Bu kadar Hocam...
Demekle yetindi. Ahmet Hoca;
- Peki... Ya sen çocuğum?? Sen tanıt kendini bakalım.
Dedi erkek olana dönerek.
- Adım Mert. En sevdiğim ders matematik. Notlarım çok iyi. Burada olmaktan mutluyum.
Çocuk esprili birisine benziyordu. Konuşması, tavrı... "En sevdiğim ders matematik" dediğinde sınıfta bazı gruplar kıkırdamaya başlamıştı. Ahmet Hoca sınıfa 'sus' işareti yapıp;
- Peki... O zaman seninle iyi anlaşacağız. Çünkü Matematiki seven herkesi severim.
- Umarım.
Diye mırıldandı Mert. Artık adını öğrenmiştim. Ahmet Hoca;
- Artık oturabilirsiniz gençler.
Dedi. Sinem bugün gelmediği için Rümeysa nın yanı boştu. İlkem oraya oturdu. Mert ise Burak'ın yanı hep boş olduğu için oraya oturdu. Zil çaldığında çoğu kişi Mert ve İlkem in yanına gitmişti. Helin;
- Hadi kalk tanışmaya gidelim biz de.
Deyip kolumdan çekti. Onaylamaya ya da reddetmeye vaktim olmadan kendimi Mert in yanında buldum. İlkem de Mert in yanında ayakta duruyordu ve meraklı arkadaşların bazıları sıranın üzerinde, bazıları ise ayakta onların etrafını sarmışlardı. Ben ve Helin de ayakta olanların içindeydik. Burak ise Mert'in yanında oturuyordu. O kadar kişi konuşuyordu ki ne sorduklarını ve verdikleri cevapları anlamıyordum. Burak' a baktım. Onun Mert i dinlediğini gördüm. Sanırım herkesle teker teker tanışıyorlardı. İlkem bana döndü;
- Senin adın ne?
- Biran ben.
- Ben de İlkem. Sanırım biliyorsundur.
- Evet,... Biliyordum.
Dedim ve gülümsedim. İyi birilerine benziyorlardı. Yani kendini beğenmiş ya da havalı değillerdi. Rümeysa;
- Eee, arkadaşlar... Tanışma faslı bittiyse artık dağılalım bence. Çünkü az sonra Ahmet Hoca gelecek. Zil de çaldı
- Aynen.
dedi Helin ve beni de çekip sıramıza götürdü. Biz sıramıza oturur oturmaz Ahmet Hoca içeriye girdi. Hemen derse başladı. Nefret ettiğim saatler başlamıştı.
_____________________________________________
Teneffüs olduğunda çoğu kişi dışarı çıkmıştı. Ve sınıfta sadece Helin, ben, İlkem, Mert ve Burak vardı. Burak ve Mert yerlerinde yani en arkada yan yana oturuyorlardı. İlkem ise onların hemen önündeki sıranın oturma yerine oturup konuşmak için arkasını dönmüş biçimdeydi. Helin;
- Hadi biz de gidelim yanlarına...
Dedi.
- Sen git yaa...
- Yaa... Sen de gelsene. Lütfen!!
- Off...
- Hadiii...
- Tamam yaa.. Geldim.
Dedim ve kalktım. Helin hemen İlkem in yanına oturmuştu. Yani karşısında Burak vardı. Ben de Mert in yanında ayakta durdum. Mert;
- Gelsene Biran.
Dedi ve sıra çektiği yere ikimiz birlikte oturduk. Herkes konu açmaya çalışıyordu fakat önemsiz konular olduğu için hemen kapanıyordu ve ortama bir sessizlik çöküyordu. İlkem;
- Mert'in bu okulda ikizi var biliyor musunuz?
Dedi.
- Aaa... Gerçekten mi? Ay ne güzeldir şimdi kardeşinle aynı okulda olmak. Hem de ikizinle...
Dedim. Mert;
- Yaaa... Ne demezsin. Sen onu bir de bana sor...
Dedi iç çekerek. Helin;
- O hangi sınıfta?
Dedi. Mert;
- Karşı sınıfta. Ama yanıma hayatta gelmez. Benim gitmemi bekler.
Dedi. Burak;
- Git o zaman kardeşim.
Dedi sırıtarak. Mert;
- Hayatta gitmem. Banane be ondan. Hem o kendine çoktan ortam yapmıştır. Tek duramaz o. Bunalıma girer.
Dedi ve hepimiz gülmeye başladık. Helin;
- Benim kardeşim olsa hep onun yanına giderdim.
Mert;
- Aslında o itiraf etmese de onu koruyup kolladığım için aynı okulda olmamız hoşuna gidiyor.
Dedi. Onu gülümseyerek dinliyordum. Çünkü bir kardeşimin olmasını ve onunla küçük atışmalar yapmak isterdim. Kafamı kaldırdığımda Burak'ın beni izlediğini gördüm. Ona bakınca benden gözlerini çekti ve hâla konuşmakta olan Mert'e baktı. O sırada içeriye sarışın bir kız girdi.
- Meeert...
Mert;
- Aha geldi benimki.
Dedi. Burak;
- Gerçekten hiç gelmezmiş.
Dedi ve bu lafının üzerine İlkem kahkaha attı. Helin;
- Kardeşin mi?
Derken Melis yanımıza gelmişti bile.
- Evet, kardeşiyim.
Dedi ve Heline elini uzattı.
- Adım Melis.
- Ben de Helin. Memnun oldum.
Melis bana da elini uzattı;
- Melis.
- Biran.
- Memnun oldum
- Ben de.
İlkemle aynı okulda oldukları için zaten tanışıyorlardı. O yüzden Burak ile de tanışıp yanımıza oturdu.
- Ayy... Keşke ben de bu sınıfta olsaydım.
Dedi. Helin;
- Kendi sınıfını beğenmedin mi?
- Hayır yaa... Kimseyle anlaşamadım. Birkaç kişiyle sohbet falan ettik o kadar. Yoksa senin yanına gelmezdim yani Mert.
Dedi ve kıkırdadı.
Mert;
- Aman...
Dedi ve gözlerini devirdi.
Helin;
- İyi sen de bundan sonra bizimle takılırsın. Hatta hemen WhatsApp gurubu oluşturuyorum. Adreslerinizi atın da evi yakın olanlar okula birlikte gelsin. Ben çok sıkıldım tek gidip gelmekten yaa.
Mert;
- Melisle benim evim yakın herhalde.
Dedi ve güldü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
~SADECE BİZ~
De TodoBiran ve Burak 11. sınıf öğrencileri olan iki gençtir. Biran ve Burak'ın yolları Biran'ın Burak'tan yardım istemesiyle kesişmektedir. Hikayeyi lütfen atlamadan okuyunuz💕