•AHUDUDU•20.BÖLÜM

12.1K 849 84
                                    



#Naughty Boy - Runnin' (Lose It All) ft. Beyoncé, Arrow Benjamin🌊

#Zayn - I Don't Wanna Live Forever (ft Taylor Swift) 🍁

AHUDUDU 20.BÖLÜM: "Ahu Barlas"

Hayatında yattığı en rahat ve büyük yatak olmasından mıdır bilinmez, her zaman kalktığı saatten çok daha geç uyanma belirtileri verdi Ahu. Göz kapakları kıpırdadı ve yastığın üzerine yasladığı ellerini, kırdığı dirseklerini açarak öne doğru uzattı. Gözleri ilk olarak duvarı kaplayan cama takılı kadife perdeyi çiğneyerek parkeye düşen güneş ışığına ulaşırken, adım sesleriyle kollarını germeyi bırakıp başını arkasına çevirdi.

Ama görüş açısı, yüzüne düşen beyaz ve nemli bir havluyla engellenmişti. Eliyle havluyu çekerken, ıslık çalan adam kıyafetlerini giymeye başladı. Altında sadece baksır vardı ve yerini yadırgadığı için gece boyunca uyuyamamıştı. Buna rağmen ela gözleri hiçbir yorgunluk emsali vermiyordu.

-Günaydın."

-Günaydın." Kahverengi gözler, önce saate sonra da sağa dönerek yanında hiç bozulmamış olan yorgana ve bir kırışık bile bulunmayan beyaz yastığa kaydı. "Sen nerede uyudun?" Daha fazla uyumak istemeyince de üzerinden yorganı itip belini doğrultmuştu.

-Koltukta." Dedi Dinçer, gömleğinin kol düğmelerini iliklerken, gözlerini sedef rengindeki düğmelerden ayırıp ayaklarını yerle buluşturmakta zorlanan yorgun kıza çevirdi. Düz saçları birbirine girip, uçları düğüm halini almıştı. Üç kere sabunladığı yüzü temiz dursa da, kirpiklerine tutunan inatçı rimel kalıntıları gözaltlarına bulaşarak lila halkaların üstünü siyaha boyamıştı.

-Buna gerek yoktu, gerçekten üzüldüm. Ben alışığım, ama sen uyuyamamışsındır." Kendisini oldukça sorumlu hissediyordu çünkü o güne dinç ve tüm yorgunluğunu atarak başlamışken, Dinçer'in bal rengi kürelerinde yorgunluk sezmişti. Yoksa ona mı öyle geliyordu?

Suçluluk, utanmasındaki tek neden olurken yerinden kalkıp adama doğru birkaç adım attı. Neyse ki bu esnada Dinçer giyinmiş, saçlarıyla uğraşmayı birkaç kez parmaklarıyla çekiştirip bırakarak, dedesinden emanet kalan yüzüğü parmağına geçirmişti.

Gözleri bir an, yüzükteki taşa yansıyıp kendi aksini buldu.

-Hayır, uyudum. Hadi hazırlan, kahvaltıya ineriz." Dedi Ahu'nun ne ara yanına geldiğini, anca yüzükten gözlerini çektiğinde fark ederken.

Kalabalık içinde yalnız hissettiği çok zaman olmuştu Dinçer'in, şimdi bir anda kendini dünyanın tüm hengamesinden sıyırmış karısıyla beraber bu odadaydı. Bunu fark etmişti yüzükteki yansımasına bakarken.

Ne olursa olsun, belki geceleri bir türlü girmekten kaçındığı o villaya adımını atabilirdi. Hatta belki de çocukluğunda gittiği köşke? Girebilir miydi sahiden?

-Tamam. Hızlı hazırlanırım." Bunu söyler söylemez aklına gelinlikle geldiği gelince Dinçer yüzündeki ifadeyi okumuş gibi, gözleriyle gösterdi yatağın arkasında kalan, banyo kapısının hemen sağında duran duvara yaslı koltuğun üstündeki alışveriş torbalarını.

-Kıyafetlerin orada. Senin için aldım, bedenini bilmiyordum ama Nefes söyleyince rastgele bir şeyler seçtim."

-Teşekkürler." Arkasını dönen kıza hiçbir şey söylemedi Dinçer. Nasıl olsa zamanla teşekkür etmemesi gerektiğini de öğrenecekti.

Evliliklerinin amacı ve sonucu ne olursa olsun, Ahu'ya elinden gelen her imkanı sağlamak istiyordu. O her şeyden önce genç bir kızdı, ne kadar bastırırsa bastırsın, ne kadar hayatını annesine adarsa adasın, içinde küçük umutlar, hayaller, imkansızlıkların pençesinde oradan oraya savrulan birtakım ölgün hisler biriktirmişti.

AHUDUDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin