Jungkook sabah erkenden kendi kafesine gelmiş ve en özel kahve çekirdeklerini özenle seçerek onları ezmişti. Hesaplamalarına göre, dün gözlerini alamadığı genç akşam saat tam altı'da gelmişti.
Ona özel kahve yapmak istiyordu. Tadını başka yerde asla bulamayacağı bir kahve. İçtiğinde her zaman onu hatırlayabileceği bir kahve. Onu içmek için hep bu kafeye geleceği bir kahve.
Diğer çalışanlar da yavaş yavaş geldiklerinde, Jungkook deney amaçlı özel kahvesini yapmıştı bile. "Jeongyeon" demişti yüksek sesle kızın onu duyması için. Sadece birkaç saniye içinde yanında duyduğu "Buyrun efendim ?" diye gelen ince sesle, kahvedeki bakışlarını yanındaki kısa saçlı kıza çevirdi.
"Bunu tadıp görüşlerini bana söyleyebilir misin ?" Kız şaşkınlıkla bir kahveye, bir de Jungkook'a bakmış, daha sonraysa kafasını sallayarak onaylamıştı. Bardağı alarak gözlerini kapatıp önce kokusunu içine çekti.
Daha sonraysa ondan bir yudum almıştı. Kız aniden gözlerini açtığında, Jungkook korkuyla ona baktı. Çok fazla uğraşmıştı, emeğinin boşa gitmesini istemiyordu.
"Bu mükemmel !" Kız aniden bağırdığında, Jungkook derin bir nefes vererek gülümsedi. "Teşekkürler Jeongyeon" Kız da gülümseyerek önce eğilmiş, daha sonraysa arkasını dönerek işinin başına geçmişti.
Jungkook'sa başarısıyla gurur duymakla meşguldü. En iyi ve en hassas damak zevkine sadece Jeongyeon sahipti. Jungkook her yeni deney yaptığında ilk ona tattırır, daha sonra müşterilerine sunardı.
Aslında küçük kafede beş kişi çalışmalarına her zaman kafeden eksik olmayan kalabalık sebep oluyordu. Büyük ihtimal müşteri az gelseydi, Jungkook bu kadar kişiyi işe almazdı.
Saatler saati kovaladı, sonunda Jungkook'un beklediği saat geldi. Saat neredeyse altı olacaktı ve Jungkook gözlerini kapıdan çekemiyordu.
"Birini mi bekliyorsun ?" Jungkook Jongin'in ona seslenmesiyle irkilmiş ve ona dönmüştü. "Hayır, sadece dalmışım" Jongin üstelemeyerek hazırladığı kahveye odaklanmıştı.
Aniden kapıdan gelen zilin sesiyle Jungkook bakışlarını anında oraya doğru çevirdi. Görmek istediği beden sonunda gelmişti. Tüm asaletiyle ve tüm güzelliğiyle.
Giydiği siyah gömlek ve siyah dizleri yırtık dar pantolonuyla, tüm gözleri şenlendirecek bir türdendi esmer olan. Jungkook gözlerini alamadığı bedenin dün oturduğu masaya geçtiğini gördüğünde, hemen oraya doğru ilerledi.
"Hoşgeldiniz efendim" demişti saygıyla eğilerek. Esmer olanın yoğun kokusu burnuna tekrar dolarken, yutkundu Jungkook. Aklını başından alabilecek türden bir kokuydu bu. Anlatmaya ses telleri dayanamaz, kelimeleri yetmezdi.
"Hoşbuldum" Duyduğu kalın ses dış görünüşüne zıt kalırken, Jungkook sonunda onunla konuşmanın ve onun sesini duymanın sevincini yaşıyordu içinde. "Ne isterdiniz ?"
Esmer olan uzun ve şekilli parmaklarını önce gri saçlarından geçirmiş ve dudaklarını yalamıştı. "Az sütlü kahve lütfen" dedi gözlerini Jungkook'unkine dikerken. Jungkook orada kahve gibi akıp gitmek isterken, zorlukla gülümsemiş ve kafasını sallamıştı.
Arkasını dönerek tezgaha geldiğinde, hızla sabah kendisi hazırladığı tarifle kahveyi özenle hazırlamış ve tepsiye koyarak bu sefer telefonla kurcalanan bedene doğru ilerlemişti. "Buyrun" demişti onunla iletişim kurmak amaçlı.
Ancak genç kafasını bile kaldırmadan sadece "Teşekkürler" demiş ve kısa keşmişti. Jungkook dudağını ısırarak birkaç saniye bekledi. "Sizden bir şey isteyebilir miyim ?" Sonunda onu kendisine cezbetmenin yolunu bulduğunda, esmer kafasını ona doğru kaldırmış ve "Evet ?" diyerek diğerinin devam etmesini beklemişti.
"Bu benim yeni tarifim ve," tek kaşını kaldırarak ona bakan bedene karşı devam etmesi zordu. Elini kaldırarak ensesini kaşırken "Görüşlerinizi bilmek benim için önemli" diye devam etti tekrardan.
Diğeri kafasını salladıktan sonra fincanı almış ve bir yudum almıştı. Yüz ifadesi aniden gevşediğinde, Jungkook gergin bir şekilde onu izliyordu. "Tadı fazlasıyla güzel" Esmer olan mükemmel ve hiçbir zaman tatmadığı güzel tatla şaşırıyordu. Beyaz tenli işinde oldukça iyiydi.
Jungkook'un yüzünde büyük bir gülümseme yer edindiğinde, esmer olan da gülümsemişti istemsizce. "Teşekkürler" Jungkook hızla arkasını dönerek tezgahın arkasına geçti.
Kelimelere bile dökemeyeceği kokuya sahip olan esmer, kalbini tekletmekle beraber hem de düşüncelerini de esir alıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jєσn's Cαfé ✟ Tαєкσσк ✔
Fanfiction❝ Jeon Jungkook, küçük kafesine sürekli gelip onun kahvesini içen müşterisine en güzel kahvelerini yapar ❞