11. BÖLÜM

6.7K 105 100
                                    

Uyarı!
Bu bölüm çokça kötü kelime içermektedir. ^.^

~Rain'in ağzından...~

Daisy'yi orada beklerken telefonumdan yeni mailleri kontrol ediyordum. Veronica'nın aramasıyla birkaç saniye bekleyip telefonu açtım. 

-Rain Bey, lütfen acilen şirkete gelin.

-Bir sorun mu var?

-Telefonda söyleyebileceğim bir şey değil. Acele edin.

dedikten sonra telefonu yüzüme kapattı. Daisy'nin çıkmasını beklemek istiyordum fakat acil olması beni endişelendirmişti.

Koşarak arabaya bindim ve hızla şirkete sürmeye başladım. Daisy'ye sesli mesaj ile durumu açıkladım.

~Daisy'nin ağzından...~

Telefonum çantamdaydı ve Aidan şerefsizi çantamı arka koltuğa atmıştı. Aidan'dan ölesiye korkuyordum ama ne olursa olsun bana bir şey yapmasına izin vermeyecektim. Gerekirse tüm gücümü kullanacaktım fakat ona teslim olmayacaktım. Belki biraz daha yalvarmak işe yarayabilirdi.

"Aidan, lütfen geri dönelim."

"Olmaz."

"Neden böyle yapıyorsun? Hayır yani amacın ne?"

Yandan bir bakış atıp gülümsedi.

"Benim olmalısın Daisy."

Hareketleri, mimikleri çok psikopatçaydı ve tahmin ettiğim kadarıyla... Rain'i kıskanıyordu. Rain'in Aidan'a olan tutumundan anlamalıydım. Aidan, Rain'in sahip olduğu her şeye sahip olmak istiyordu ve Rain'in beni ona karşı koruduğunu gördüğünde bana da sahip olmak istemişti. Her şeyi anlamamla birlikte bir kurtuluş yolu arıyordum ama bulamıyordum.

~Rain'in ağzından...~

Şirkete girdiğimde Veronica beni bekliyordu.

"Sorun ne?"

Endişeli bir şekilde söyleyeceği şeyi bekliyordum.

"Bu akşam birlikte yemeğe çıkalım mı?"

Bu kadar gereksiz bir neden için Daisy'yi orada bırakarak, hızla şirkete gelmiştim. Öfkemden kudurabilirdim. Tabii bu Veronica'dan beklenilecek bir şeydi.

"Hayır Veronica! Böyle gereksiz bir neden için beni çağırman çok gerizekalıca değil miydi?!"

Derin derin soluklar alıyordum. Kötü ve özellikle de böyle sarışınlardan nefret ediyordum.

Daisy'yi arıyordum fakat açmıyordu. Arabaya binip otele geri döndüğümde Daisy'yi hiçbir yerde bulamıyordum. Kızlar tuvaletine bile girmiştim fakat yoktu. Kontrol odasındaki kamera kayıtlarını izliyordum. Ben hızla otelden çıktıktan bir süre sonra Aidan gelmişti ve Daisy'ye bir şeyler söylemişti. Birlikte çıktıklarına göre Aidan onu kandırmıştı. Otelin kapısının önündeki kamera görüntülerinden Aidan'ın araba plakasını da almıştım. Onu elime geçirdiğimde sağ bırakmayacaktım.

Veronica'yı aradım.

-Daisy nerede?

-Bilmiyorum. Bir şey mi oldu?

Kesin Veronica da bu işin içindeydi.

-Sana söyle dedim!

-Bilmediğimi söyledim!

-Demek öyle oynayacaksın. Tamam, sıkıntı yok. Ben de böyle oynayacağım.

dedikten sonra nefes alıp devam ettim.

-George Bey'e yaptıklarını anlatabilirim. (George, Daisy'nin amcası)

Ufak bir sessizlikten sonra

-Nasıl anlatacaksın?

diye alayla sorduğu soruya cevabım hazırdı.

-Kanıtlarla.

Ben bunu söyledikten sonra sesini çıkaramamıştı.

-Tekrar soruyorum. Daisy nerede?

Kaybetmiş bir nefes verişle

-Sapanca'daki boş depo. Sadece bunu söyleyebilirim. ( Yeri tamamen uydurdum.)

Dedi ve telefonu kapadı.

Sapanca kavşağından döndüm ve 150 ile ilerlemeye başladım. (150 arabanın kilometresi. ^.^)

Yolun sağ tarafındaki bir binanın önünde Aidan'ın arabasını gördüm ve durdum. Deponun içine daldığımda her yerde eski eşyalar, koltuklar, halılar vardı. Bütü kapıların arkasına teker teker baktım fakat hiçkimse yoktu.

"Böyle işin içine s*çayım!"

Yoktu, hiçbir yerde yoktu.

"Daisy! Neredesin?"

"Beni duyuyor musun?"

"Aidan!"

"P*ç herif neredesin?!"

"Çık lan karşıma ağzına s*çtığım!"

"Erkeksen çık lan pezevenk!"

"Daisy nerede?!"

Sesimin çıktığı kadar bağırmıştım ve tüm depo benim sesimle inlemişti. Yine de hiçkimse yoktu. O şerefsizin arabası buradaydı fakat o s*kik yüzü ortalarda gözükmüyordu.

"Gelmişini geçmişini s*kicem lan senin!!!" \\Yazar notu: Önce bir Daisy'yi hallet de... ヽ(*≧ω≦)ノ//

~Daisy'nin ağzından...~

Depo olduğunu varsaydığım bir yapının önünde durmuştuk ve Aidan'ın bakışlarını yüzümde hissetmeye başlamıştım.

"Daisy."

Yüzüne bakmaya korkuyordum. Korkakça, kafamı çok çevirmeden göz ucuyla ona baktım.

"Eğer sözümü dinlersen, sana bir şey yapmayacağım."

Bu söylediğine şaşırmış ve az da olsa rahatlamıştım. Ama ona hala güvenemezdim.

"Ne yapmamı istiyorsun ki?"

///Yeni bölümler geç geliyor, farkındayım. Sınav haftaları dolayısıyla biraz yoğundum. Bunu geçelim de ikinci hikayeme karar verdim. O zamana kadar kararımı değiştirmezsem ikinci kitap boy x boy olacak. Ayrıntılar daha sonra... ^.^\\\

YAĞMURLU GECELER (+16) (Bunu Okumasanız Da Olur ^^)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin