Bu bölümden sonra 2 bölüm daha gelecek♡
Bölümleri yorum yapmadan hızlıca okuyup geçmeyin olur mu? Satır aralarındaki yorumlarınız ne kadar çok olursa yeni bölümü veya bölümleri o kadar erken paylaşmak için uğraşacağımm
ﻬBETÜL CAN TANLA¸.
"Ne yapıyorsun canım?" diyerek yanıma oturdu Emir.
An itibariyle kendimi durduruyordum.
Adımın Betül olduğunu söyleyerek ona kızdığımı göstermek istedim fakat bana öyle yakındı ki küçük bir nefes almak için araladığım dudaklarım daha fazlasını yapacak hâlde değildi. Kalbime en çok da bu anlarda kızıyordum. Sözümü hiç dinlemiyor, bir jimnastik yarışmasındaymışçasına hünerlerini sergiliyordu: göğsümü minder belleyip zıplayıp duruyordu. Taklalar atıyordu. Biraz daha uğraşırsa dünya birincisi olabilirdi.
Vücudum zaten onunlayken tamamen bağımsızlığını ilan ediyordu.
Ağzımı açtıysam oradan nefes almak istiyordum değil mi? Burnum araya girmese olmazdı. İllaki kokusunu içime dolduracak ve başımın dönmesine sebep olacaktı!
Emir beni kendimle kavga ettirdiğini bilmeden burnunu omuzuma sürttü. Bunu çok sık yapıyordu, ensemdeki tüyler diken diken oluyordu her seferinde. Hareketinin altında bir anlam aramıyordum, arayamıyordum. O herkese yılışırdı. Kedi gibiydi. Allah kahretsin ki çok tatlıydı. Bir kez daha "Ne yapıyorsun?" diye sordu uykulu sesiyle.
Yeni uyanmıştı, normalde uyandığı saatten daha erken uyanmıştı. Bana göre gün çoktan başlamıştı, o zorlukla gözlerini açık tutabiliyordu. Bu saatte neden uyandığını bilmiyordum fakat onunla konuşmazsam omuzumda uyuyakalacağından emindim. "Sizinle uğraşıyorum." diye konuştum. Her zamanki gibi.
"Hım." Boğazının gerisinden mırıldanışıyla omurgam dikleşti. Azıcık profesyonel ol be kızım! Birazdan göğsünü imzalaması için yalvaracakmışsın gibi etkilenme bu kadar! "Yine ne yapmışız?"
"Hı?" Kelimelerim nereye saklanmıştı? Bir an önce saklandıkları yerden çıkıp dilimin ucuna gelirlerse çok memnun olurdum. İlgilenenlere duyuruyordum.
Başını biraz daha yaklaştırıp omuzumla boynum arasındaki oluğa sürdü burnunu bu kez. Küfredip ayağa fırlayacak ve koşa koşa sınır değiştirecektim. Tüm koşu kalbimi şu andan daha hızlı attıramazdı. "Diyorum ki yine ne yaptık da uğraşıyorsun bizimle?" Kolunu arkamdan uzatıp belimi varla yok arası bir dokunuşla kavradı. "Hâlâ uyanamadın mı canım?"
Nefret ettiğim adıma iyelik eki eklediğinde niye kulağa güzel geliyordu? Can'ım demesindense canım demesini tercih ederdim tabii ama orası ayrıydı.
Belimin yanındaki uzun, kemikli parmakları kıpırdadı. Telefonumu tutan ellerim titredi, düşürmemek için daha sıkı kavradım. "Ege." derken nefesim aksadı. "Ege'nin dün paylaştığı fotoğrafın altındaki açıklama bir skandala sebep olmasın diye uğraşıyordum."
"Yani ben değilim uğraştığın kişi?"
"Bu kez değil."
"Hım." dedi düşünceli düşünceli. "Biraz uslu muyum son zamanlarda?"
"Şaşırtıcı bir şekilde." O az önce beni daha yakınına mı çekmişti? Ölmemi istiyordu. Başka açıklaması olamazdı. Kesinlikle ölmemi istiyordu. "Beni seninle uğraştırmadığın için teşekkür ederim." dedim uzaklaşmaya çalışarak.
Daha sert çekti. Böyle olmaz Emir, kucağına çıkayım! Yanağını omuzuma yasladı. "Teşekkür etme, gözlerimi açabildiğimde seni kendimle meşgul etmek için elimden geleni yapacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATERİST
Cerita Pendek"O seksi ellerindeki bagetleri davullara vururken benim kalbim ne kadar hızlı atıyor, biliyor musun?" Dünyaca ünlü bir müzik grubunun bateristi olan Alper, özel telefon numarasına gelen bu mesajı okuduğunda hayatının ne denli değişeceğinden habersiz...