Psikopat

Senden Hoşlanıyorum!

Odasını hazırlarken Dylan yanıma geldi

" Burda uyumam "

" Paspasta yat o zaman! "

" Çok sertsin ". Dalga biçiminde gülümseyip serdiğim çarşafı düzelttim

" Senin yanında yatacağım " Bu çocuk çıldırmış! . Benim yanımda mı yatacak?

" Delirmiş olmalısın "

" Neden? "

" Sapık olabilirisin "

" Unuttun mu ben gay im? . Sen benim yanağımdan öptüğünde bile tiksindim, sana dokunmam " Bu dediğiyle beni kırmıştı. Bi erkeği öpmem, sarılmam, ve bunu dediğinde kırılmam garipti. Hafif ve sahte bi gülümseme atıp aşağı indim. Dylan arkamdan baka kaldı

Gözümden bi yaş aktığında şaşırdım. Arkamdan Dylan seslendi ve kalbim hızlıca çarpmaya başladı

" Cassandra? ". Gözümde ki yaşı silip ona baktım

" Evet? "

" Ağladığını görmedim " Dylan gülüp kafasını eğdi

" Demek gördün " Mimiksiz duruyordum ki gözümden bi yaş daha indi

" Ne oldu? "

" Anlamazsın "

" Benimde duygularım var! "

" Senden hoşlanıyorum. Anladınmı? Bi kızdan hoşlanmadın ". Dylan şaşırmış biçimde geri geri yürüdü ve kapıyı açıp çıktı

" Dylan! . Ne yaptım ben!! . Bu kadar yeter burdan derhal gidiyorum! " Sırt çantamı hazırlayıp dışarı çıktım. Taksiye binip burdan uzaklaştım. Yanıma bir sürü para almıştım. Babamın sakladığı paraları...

" Artık yeni bir yaşam süreceğim " Otele yerleşip eşyalarımı koydum. " 5 gün kalacağım " . " Pekala Hanım Efendi ". Parayı ödeyip otel odama fırladım. Derin bir nefes aldım

" Şimdi ne yapacaksın Cassandra? "...

Dylan'ın gözünden :

- 1 gün sonra -

Evde dinleniyordum ki dışarıdan bağrışma sesi duydum. Hemen kimin bağırdığına bakmak için dışarı çıktım. Bu Cassandra'nın ailesiydi. Koşarak yanlarına gittim

" Bir sorun mu var? Bayan Nelly ( Cass'in annesi ) "

" Hayır yok " Elini alnına koyarak kendini yatıştırmaya çalıştı

" Kızımızı tanıyor musun? " Bay Hunter endişeli gözlerle bana baktı

" Evet... Evet tanıyorum "

" Onu gördün mü!? "

" Hayır. Cassandra evde değil mi? "

" Değil... Geldiğimizde yoktu "

" Arasanız!? "

" Telefonunu Nelly almıştı! " Kızgın gözleriyle Bayan Nelly'e bakıyordu Hunter

" Ben polise gidiyorum " Hızla koşmaya başladım. Hunter ve Nelly'e söz vermedim. Onun gitmesinin sebebi bendim. Sasha önüme çıkınca şaşırdım

" Selam yakışıklı "

" Selam " Şuan bu kızdan tiksiniyordum

" Eğlenmek istermisin... Benimle "

" Önemli işlerim var Sa... Sha "

" Ne beni red mi ediyorsun? "

" Evet " Tekrar koşmaya başlamıştım. Sasha arkamdan birşeyler sayıklıyordu. Arkamdan korna sesi duyduğumda dönüp baktım. Nelly ve Hunter arabaya binmemi söylüyordu. Başımı kaşıyıp arabaya bindim

Nelly söze girdi " Canada'dan çıkamaz... Ne gidebileceği uçak var ne de bir arabası. Canada'nın içinde bundan eminim "

" Bencede " Nelly doğru söylemişti. Onaylayıp arkama baktım

" Ya kızım bulunmazsa? "

" Bulunacak Bayan Nelly, cehennemin dibinde olsada...bulunur ". Emin biçimde konuşmuştum. Cassandra'yı merak ediyordum. Tamam... Bende Cass den hoşlanıyorum. Neden inat ettiğimi bilmiyorum. Bana zarar verir diye düşünmüş olmam berbattı o... O bir melekti. Kanadı kopup yeryüzüne düşen bir melek

Arabadan inip hızlaca içeri girdik

" Kızım... Kızım kayboldu "

" Kızınızın özelliklerini anlatırmısınız "

" Kahverengi saçlı, 1,70 civarında, 17 yaşında. Mavi gözlü ismi Cassandra "

" Peki... Kızınız başka bir yere gitmiş olabilir mi? "

" Hayır gidebilecek bir aracı yok "

" Ben geleceğim " Polis birileriyle konuşmak için gitti. Nelly bana dönüp baktı

" Neden kızımız için endişelisin... "

" Adım Dylan. Kızınız sınıf arkadaşım, komşum, ayrıca iyi anlaşıyoruz "

Nelly başını sallayıp önüne döndü

" Canada'nın her bir yerinde arama başlattık ". Nelly, Hunter'a sarıldı. Dudağımı ısırıp yere baktım

Cassandra'nın gözünden :

- 4 gün sonra -

Yatağımda yatmış televizyon izliyordum. Kapım çalınca gidip baktım

" Buyrun "

" Cassandra sizmisiniz? "

" Evet birşey mi oldu? "

" Anneniz ve babanız evden kaçtığınızı ihbar etti "

" Yok öyle birşey "

" Tarif ettikleri özelliğe benziyorsunuz... Kimliğinizi alabilir miyim? "

Polis kimliğimi isteyince donup kalmıştım. " Buyrun " Uzatıp kimliğimi verdim

" Bizimle geliyorsunuz "

" Hayır! " Polis kolumdan zorlamaya başlayınca dayanamayıp söze girdim

" Bu bir suça giriyor. Beni zorlayamazsınız " . Polis bana 1 dk boyunca bakıp gitti. Kapımı kapatıp derin bir nefes aldım. Kapıyı aralayıp baktım. Karşımda polis dikiliyordu. Hemen kapatıp kilitledim. Yatağıma yatıp endişeyle televizyonu izlemeye devam ettim

- 4 saat sonra -

Kapım tekrar çalınınca açmadım. Balkona koşup çıkış yeri aradım

" Cassandra lütfen aç şu kapıyı!! "

" Dylan!? "

" Benim bebeğim... Dylan "

" Olmaz Dylan, açamam "

Dylan'dan ses çıkmayınca rahatladım. Balkon tellerine yaslanıp dışarıyı izledim. Kapıya tekme sesi gelince hemen önüme döndüm. Dylan kapıyı kırmıştı. Kısa teller aşağı düşünce korktum, tam dengemi kaybediyordum ki Dylan beni kendine çekti

" Dylan! " Ağlayarak sarıldım. O da sarıldı

" Özür dilerim, çok özür dilerim Cassandra " Kokumu içine çekince daha bi sıkı sarıldı

" Hadi gidiyoruz " Eşyalarımı bavuluma yerleştirip elimden tuttu. Aşağı hızla inip arabaya bindik. Dylan'ın bacağına kafamı koyup uyudum...