Hasta

314 12 0
                                    

Alex eline telefonu alıp konuşmaya başladı. " geliyorum anne ". Hızlıca sarılıp gitti. Bişey dememe zaman bırakmadan. Pencereye ellerimi koyarak Dylan'a baktım

" Ailen evde mi prenses? "

" Hayır? "

" Geliyorum "

" Bakire kalmak istiyorum "

" Böyle birşey olmayacak hadi ama "

Dylan dudağını büzmüş bana bakıyordu

" Tamam ama kısa bir zaman "

Gülümseyerek başını salladı. Pencereyi kapatıp koşarak odasından ayrıldı

" Bu çocuk kafayı yemiş ". Gülerek odamı toparladım. Kapı sesi duyunca koşarak gittim ve kapıyı açtım. Dylan bana yapışıp sıkıca sarıldı

" Hey hey sakin ol "

" Seni seviyorum "

" Bende... Seni "

Odama girince Dylan yatağıma uzandı

" Yanıma gel "

" Efendim? "

" Duydun işte Cassandra "

Endişeli biçimde yatağa oturdum

" Yanıma uzan "

Yanına uzandım, sıcak kollarını hissedince rahatladım

" Sen nerden çıktın? "

" Annemin karnından? "

" Ahh Cass! "

Kıkırdayarak Dylan'a baktım

" Beni gerçekten seviyormusun Dylan? "

" Seni gerçekten seviyorum Cassandra "

" Sen sapıksın, salaksın, yavşaksın, yalancısın, içine kapanıksın, bencilsin, büyümeyi unutmuşsun, ukalasın... "

" Ben buradayıım "

" Ama seni çok seviyorum "

" Bu oldu işte "

Kafasını hafif sarsıp gülümseyerek önüme döndüm. Hayaller kurmaya başladım. Sonsuza dek sen ben hesabı. Dylan beni sarsıp, endişeli gözleriyle baktı

" Cass kapı sesi duydum! "

" Cassandraa biz geldik "

" Annem ve babam gelmiş!! "

Koşup kapıyı kilitledim. Annem kapımı tıklamaya başladı

" Bu kapı niye kilitli açar mısın? "

" Iıı... Üzerimi değiştiriyorum anne "

" Seni bekliyorum "

Dylan'a pencereyi işaret ettim. Başını defalarca sallayıp yatağa tekrar oturdu. Fısıldayarak konuşmaya başladım

" Pencereden git "

" Delirdin mi!? "

" Dylan!! "

Başını yukarı doğru sallayıp aşağı baktı. Mesafe uzaktı ama gitmesi gerek!

Pencereden atladığında ona bakakaldım. Yere düştüğünde acıyla inledi

" Cassandra iyimisin çığlık sesi duydum?!! "

Fısıldayarak " Dylaan çok acıdı mı? İyi misin? .

" İyiyim! " dişlerini sıkıyordu. Yerden kalkıp sekerek evine girdi

" Kime diyorum!? "

" Geldim anne "

Kapıyı açıp anneme baktım

" O çığlıkta neydi öyle? "

" Çığlık mı? Hahaha yanlış duymuşsun "

Kaşlarını kaldırıp biraz baktıktan sonra odamdan çıktı. Çıktığı anda koşarak kapıyı kapattım

" Dylann!?!? "

Dylan sandalyesine oturduktan sonra bağırdı

" Ne oldu?! "

" Bacağım... Oturamıyorum "

" Özür dileriim "

" Hastaneye gitsem iyi olur "

" Ben götürürüm seni "

" Tamam... Aşağıda seni bekleyeceğim "

Koşup arabanın anahtarını aldım. Birşey demeden çıktım. Arabayı çalıştırıp Dylan'ların evinin önüne getirdim. Dylan sekerek arabaya bindi

" Çok ama çok acıyor Cassandra!! "

" Ya cidden özür dilerim çook panik oldum "

" Off bacağımm! "

" Mızmızlanma Dylan! "

" Anlamadım?! "

" Ne diyorum ben ya, sakin oll "

Dylan'ın kolundan tutup hastaneye götürdüm. Koridordan içeri girer girmez iki hemşire Dylan'la bizi ayırdı. Hemşire habire konuşuyor benim konuşmama izin vermiyordu. " Bakın benim birşeyim yok arkadaşımın var " demeye çalışıyordum fakat beynini kaybetmiş olan hemşire dememe izin vermiyordu

Muayene koltuğuna oturup hemşireye baktım

" Bakın benim... "

" Bugün nasıl olduğunuza bir bakalım ne dersiniz "

Pes edip başımı yukarı salladım. Kadın baktıktan sonra gözlerini büyülttü

" Eee neyim varmış? "

" Ağzınızdan hiç kan geldi mi? "

" Evet neden ki? "

" Hastasınız ve hastalığınız ciddi bakımdan ilerlemiş "

" Efendim? "

" Hemoptizi... Hastalığınız "

" Bu bir şaka mı ha!? "

" Hemen hocamı çağırmalıyım! "

Telaşlanıp elimi alnıma götürdüm. Ne diyor bu kadın ha!? . Ben gayet sağlıklıyım. Bunları düşünürken içeriye hızlıca bir adam ve hemşire girdi

" Ameliyat olmalısınız "

" Siz... Siz delirdiniz mi? . Bir hemşire kolumdan tutup zorla bu koltuğa oturtturuyor ve hempotiz hastalığımın olduğunu söylüyor "

Hemşire araya karışarak " Hemoptizi "

" Bakın bayan burası hastane ve biz kaçakçı ya da organ mafyası değiliz. Biz doktoruz ve tehşisi biz koyarız... Biz! "

" İçeride arkadaşım var gitmeliyim "

" Ameliyat olmalısınız "

" Hayır! "

Koşarak oradan ayrıldım. Gözlerim dolmuştu ve engel olamıyordum. Ben sağlıklıydım. Kapıya yaklaşınca göz yaşlarımı sildim. Gülümseyip içeri girdim

" Sonunda geldin "

" Kusura bakma "

" Biraz incilmiş o kadar "

" İyii "...

PsikopatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin