Son Konuşma

216 10 0
                                    

Gözümü açtığımda Dylan elini saçından geçiriyordu

" Dylan "

" Bana nasıl yalan söylersin ha!? Nasıl! "

" Ben üzgünüm... "

" Benim kadar olamazsın " Dylan eline ceketini alıp hızlıca odadan çıktı

Lanet olsun diyerek gözlerimden süzülen yaşlara elimi götürdüm. Hatalıydım... Hemde çok ama sebebi vardı. Yine aynı Dylan beni incitip gidiyordu. Alex yavaşça kapıdan içeri gelip yanımda ki koltuğa oturdu

" Üzgünsün "

" Evet "

" Bilmesi lazımdı ve elinde sonunda bilecekti. Sen ölürken bilmesini mi umuyordun Cassandra? "

" Ben artık yanımda kimseyi istemiyorum! "

" Cassandra! Senin yanındayım ve bu benim için zorunlu. Benden nefret edebilirsin ama ben seni seviyorum " ağlayarak Alex'e sarıldım

" Ben neden bu hayatı yaşamak zorundayım Alex? "

" Hepimiz... Zorundayız " göz yaşlarımızı silip birbirimize gülümsedik. Alex'le bizim bi işaretimiz vardır •sonsuza dek işareti•. Ona bu işareti yaptım

" Bakıyorumda unutmamışsın "

" Evet sende " Alex gülümsedikten sonra söze girdi " Artık fazla hareket edemezsin "

" Neden? "

" Doktor öyle dedi bana " aniden içeri doktor girip Alex'e dışarı çıkmasını söyledi. Son kez Alex bana bakıp çıktı

" Nasılsın? "

" İyiyim gördüğünüz gibi "

" İyi "

" Ben ameliyat olmaya karar verdim "

" Artık çok geç "

" Ne!? " suratım korkuyla dolmuştu. Endişeli endişeli doktora bakıyordum

" Cassandra anlamıyor musun!? Senin vücun dayanıksız, ve hastalık sende hızlı ilerliyor. Mikrop kapmaya başladın, ve... Bunu sana söylemek zorundayım "

" Ne! Yine ne oldu "

" Bu işlemin artık tedavisi yok, sadece yavaşlatabilirsin "

" Tedavisi yok mu!? "

" Az vaktin var anladın mı! "

" Geciktirmek için ne... Yapabilirim "

" Hareket etmemeye dikkat et. Okula gitmiyceksin "

" Hey dur... Evde hapis olmaktansa erken ölürüm daha iyi! "

" Seçim senin Cassandra "

Kafayı yemek üzereydim? . Sanki kendimi ölü gibi hissediyordum

" Gidebilirsin " doktor son kelimesini söyleyip odadan çıktı. Alex hemen yanıma geldi

" Gidebilirmişim, işlemleri yaparmısın? "

" Tabi hemen "

İşlemler tamamlanınca evime gidip uzandım. Alex perdeyi açıp " Ben gitsem iyi olur, bi ihtiyacın olursa telefonun burda... Beni arayabilirsin "

Kitaplara bakan Dylan'ı görünce gözümü kaydıramadım. Dylan ona baktığımı görünce perdesini çekti. Ayağa kalkıp pencereden dışarı bağırmaya başladım

" Neden bencillik yapıyorsun ha!? Hasta olan benim, beni yalnız bırakıyorsun değil mi!? " aniden perdesini açıp ellerini pencereye koydu

" Yalan söyleyen sendin! "

" O yalanı seni incitmek için söylemedim. Hasta olduğumu öğrenince çekip gideceğini biliyordum "

Dylan sakinleşip perdeyi yavaşça çekti. Yerime oturup suyumu içtim

...

" Günaydın tatlım "

" Günaydın anne "

" Öğretmenlerinle konuşmaya gideceğim, seninde gelmeni istiyorum "

" Evet olur "

Hızlıca yemeğimizi bitirip okula gittik. Kapıdan içeri girdiğimde Alex beni çekiştirmeye başladı. Büyük salona gelmiştik ve herkes burada oturuyordu

" Git ve orda konuşma yap! "

" Ne? "

" Hadi ama " Alex beni sahnenin üst kısmına çıkarttı ve konuşma yapmamı söyledi

" ... Herkese meraba " herkes gülümseyip meraba dedi

" Öncelikle hepiniz beni lez kız diye hatırlıyorsunuz " herkes gülüp ıslık çalmaya başladı

" Hastalığımdan dolayı okula gelemiycem ve sizinle yaptığım son konuşma bile olabilir. Bu yüzden beni dikkatli dinleyin... Çocuklar sizin neyiniz var? İnsanların cinsiyetlerini siz belirleyemezsiniz ve onlarda belirliyemez. Erkekken kız olmak ister ya da kızken erkek... Önemli olan onu böyle kabul eden arkadaşı ve sevdiği olmasıdır " Dylan kapıda dikilmiş beni izliyordu. Alex'in gözü dolmuştu

" Ben yaptıklarımdan dolayı hatalar duydum. Üzüldüm ve hatta ağladım. Şimdi bu hastalık için geç olduğunu söylüyorlar... Ben herkesten özür dilerim. Siz kimseden değerli olamazsınız... Taa ki o an geldiğinde. O an geldiğinizde hayatınızı neşelendiren birini görürsünüz. Siyah saçlı, mavi gözlü, çapkın... " Dylan göz yaşının arasından gülümseyerek el salladı. Gülümseyip sözüme devam ettim

" İşte o kişi sizi değerli kılandır. Ve... Sizden daha çok sevdiğiniz tek kişi olur. Yalan söylemek istemesek bile zorda kalırız ya hani? Ve o bu yalanı zorunlu kılan yaşamı bilmez. Göz yaşlarını görür ama yalanların gerçek kısmını göremez. İşte o Dylan... Hayatımın baş kahramanı ben değilim galiba ha? " göz yaşlarımı sildim

" Onu tekrar göremezsem? Tekrar ölürüm. Aah herneyse bu kadar konuşma yeter ha? " herkes alkışlamaya başlayınca bende gülmeye başladım...

PsikopatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin