- Hadi Leyla hadi çabuk ol biraz neyin var senin saat 9 oldu masa hala hazır değil.
Ayşe bunları söylerken kafam nerdeydi acaba bende bilmiyorum dün gecenin etkisinden çıkamamıştım galiba o bey bu köşkte yaşıyordu sanırım yoksa gecenin bir vakti ne işi vardı ki burada?
Ben bunları düşünürken Ayşe servis tabaklarını tutuşturdu elime
- Hadi çabuk sen tabakları diz masaya ben arkandan gelirim
- Tamam
Salona çıktığımda kimsecikler yoktu Hale uyuzdan başka tabiki kahvaltı mezelerini diziyordu masaya beni görünce yine yüzü ekşidi
- Çabuk ol tabakları getir ne bakıyorsun şapşal şapşal
Merdivenin başında bir saniye duraksadım tam bir adım atıyordumki solumdan geleni görmedim dün geceki o adam koluma çarpmıştı nasıl bir heyecan oluştuysa bende tüm tabaklar düşüverdi elimden ne yapacağımı şaşırdım
- Eyvah gitti tabaklar aptal kız o tabakların kaç para olduğunu biliyor musun sen?
Hale adeta ateş püskürüyordu bana, yere eğildim kırılan tabakları toplamak için o adam benle birlikte eğildi
- Bırakın Ömer bey ne yapıyorsunuz?
-Sen işine bak Hale
Halenin suratı adeta kızarmaktan morarmaya dönüşmüştü artık o kahverengi gözleri alev alev bakıyordu bana
- Şey lütfen siz bırakın ben toplarım çok üzgünüm benim sakarlığım.
- Tamam küçük kız büyütme bu kadar ayrıca sana çarpan bendim sen değil.
Bunu söylerken göz kırptı o an ne kadarda yakışıklıydı elim ayağım birbirine dolaştı tabakları toplarken küçük bir parça parmağıma battı.
- Ahh
- Hey hey dikkatli ol küçük kız
Şapşal şapşal sadece bu muhteşem yüze bakmakla kalıyordum başka ne yapabilirdim ki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köşkün Gölgesinde Aşk
ChickLitVe ben yine yollara düşmüştüm yeni bir iş bulmalıydım yazın bu kavurucu sıcaklığı zaten mahvediyordu birde ev ev iş aramak çekilir eziyet değildi. Emirganda dolaşırken kocaman bahçeli denize sıfır bir köşk tüm görkemiyle bana gel bana gel der gibi s...