Saat 11 gibi Birsen hanıma göründüm. Bana köşkün kurallarından bahsetti biraz sonrada gidip yatmamı söyledi. Aşağı kata indim odanın kapısını açtığımda ayşenin çoktan uyuduğunu gördüm. Pijamalarımı giydim ışığı açmadım ayşeyi rahatsız etmek istemiyordum. Yatağa girdim sabaha kadar güzel bir uyku çekmek istiyordum çünkü meşakatli günler beni bekliyordu.
Hava hem sıcak hemde tatlı tatlı hafıf rüzgarlar estiriyordu pencere dibindeydi yatağım pencerem köşkün arka tarafına bakıyordu burada görüp görebileceğim tek şeyler büyük meşe ağaçlarıydı gerçekten çok büyük ve gür idiler. Yaprak seslerinin gıcırdaması insana şarkılar söylettirebilirdi, sabahları nasıl oluyordu acaba? Bunları düşünürken uykuya dalmışım sonra gece rüyamda annemle babamı gördüm ben üç yaşındayken ölmüşlerdi hayal meyal hatırlıyordum rüyamada bir slüet olarak giriyorlardı, annemi gördüm kızım gitme oraya gitme gitme.. Diyordu, neden böyle diyordu ki?
Kan ter içinde uyandım saçlarım diplerine kadar ıslanmıştı kalbim küt küt atıyordu daha ilk geceden kabus gördürmüştü bana bu köşk.
Saate baktım ikiye geliyordu yanıma yöreme baktım su içmek için ama bir yudum bile su yoktu. Hava sıcak olduğundan sadece ince bir pijama ve askılı bir body vardı mutfağa inecektim ama köşk çok büyük olduğu için yolu bilmiyordum.Alt kat etrafı aydınlatıyordu. Geniş bir koridora girdim sessiz olmalıydım yakalanırsam benim için hiç iyi olmazdı koridoru geçince büyük antreden daha küçük bir salon vardı buranında lambası sönüktü ama çok güzel dekoratif gece lambası aydınlatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köşkün Gölgesinde Aşk
ChickLitVe ben yine yollara düşmüştüm yeni bir iş bulmalıydım yazın bu kavurucu sıcaklığı zaten mahvediyordu birde ev ev iş aramak çekilir eziyet değildi. Emirganda dolaşırken kocaman bahçeli denize sıfır bir köşk tüm görkemiyle bana gel bana gel der gibi s...