Çağan
Neden geldi bu amk? Meriç'e baktığım da gözlerinden öfke fışkırıyordu umarım bir şey olmaz.
"Ne istiyorsun?" dedim bir soğuk ses ile o da ilk başta Meriç'e baktı sonra ise bana döndü bakışları. "Şey... nedeni öğrendim de-" Meriç Kaan'ın cümlesini bölüp konuştu. "Hadi sen de bize karşı gelip hakaret et ya da öldüresiyle döv." Kaan kafasını hayır anlamında salladı. "Bilmediğiniz bir şey var o da ben de bisexuelim." Ben ve Meriç şaşkınlıkla Kaan'a bakıyorduk.
"Ciddi misin?" Şaşkınlıkla bir cevap bekliyordum. Bir şey demeden Meriç'e bir yumruk attı ben ise dona kalmış bir şekil de Kaan'a bakıyordum. "Sence böyle bir şey olabilir mi? Salak olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum Çağan." Meriç her şey kavramış ve Kaan'ın yakasına yapıştı.
"Sen nasıl bir orospu evladısın sen?!" Kaan ve Meriç'in yüzleri ciddileşti ben ise izlemekten başka bir şey yapamıyordum. Birden Meriç Kaan'ın özel bölgesine tekme atıp elimi tuttu ve yürümeye başladı. "Bundan sonra benimle kalacaksın tamam mı?" Meriç'e baktım istiyorum hem de çok ama annem o ne olacak babam annemi seviyordu annem de öyle peki o ne tepki verecek ya da kardeşim.
"Biliyorum anneni ve kardeşini düşünüyorsun annenle konuşuruz o da seni kabul etmese bir anlaşma yapıp haftasonu kardeşin ile vakit geçirirsin olmaz mı?" Meriç her zaman planlı birisi olmuştu şimdi gibi planlı ve mükemmel bu planı uygulamaktan başka şansım yoktu. "Tamam Meriç öyle yapalım bu arada teşekkür ederim." Meriç bana bir tebessüm hediye edip yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Teşekkür etmene hiç gerek yok aşk zaten bu aşık olduğun kişi için ölümü bile göze alırsın ve buna razı olursun." Gülmeye başladım Meriç ise bana şaşkın bir şekilde bakıyordu. "Ya sen edebiyatcı olsana çok güzel edebiyat yapıyorsun da." O da gülmeye başladı. "Olurum güzelim yeter ki edebiyat sanatını sen güzelliğinin üzerine kullanayım." Bu çocuk neden bu kadar romantik ve ben bu kadar odun.
"Neyse hadi artık evimize gidelim." 'Evimize' kelimesine baskı yapmıştı bu da utanmama neden oldu. "Ya sen kızardın mı yerim, şuan seni acayip öpesim var ama eve gidelim öyle." Ben de sadece kafa salladım ve beraber el ele evimize doğru yürümeye başladık etraf daki insanlar sanki insan değil de uzaylıymışız gibi baksalar bile bizim umurumuzda değildi çünkü mutluyduk.
Evin önüne geldiğimizde Meriç'in yüzünde piçimsi bir gülüş vardı bu da tırsmama neden oldu. Binaya girdiğinizde asansöre bindik. Asansör yukarıya çıkmaya başladığında Meriç asansörü durdurdu. Ben ona bakarken o bana yaklaştı. Dudaklarımızın arasında bir kaç milim kala durdu nefesini hissediyordum ama galiba kalbim durdu.
"Çok güzelsin Çağan hem de çok fazla." Bunları dedikten sonra dudaklarımızı birleştirdi. Ilk başta hareket etmedi ama daha sonra üst dudağımı ağızına alıo emmeye başlamıştı ben de aynısını alt dudağına yaptım Meriç ellerini belime götürürken ben ellerimi saçlarına götürdüm nefessiz kalan kadar devam ettik nefesimiz bittiğinde ayrıldık ama bir birimize gülümsüyorduk hâlâ.
Meriç tamamen benden ayrıldıktan sonra asansörü çalıştırdı ve bana döndü. "Çok güzeldi tıpkı senin gibi." Ben ise utancımdan kafamı aşağı doğru eğildim. Asansör dairenin katında durduğunda Meriç önde ben arkadan dairenin önüne doğru yürüdük Meriç kapıyı açtığında içeiden bir ses geldi "Meriç oğlum sen mi geldin?" Oğlum mu Meriçin babası onu terk etmişti oysa ki?
Evet biliyorum çok piç bir insanım ve evet feels geçirdini bir de Kaan'ı piç kıldınız skaskkaksks
SEVGILERLE YIKIK YAZAR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Somebody tells
RomantizmB×B KURGUSUDUR RAHATSIZ OLAN OKUMASIN! Bilinmeyen numara: En yakınına dikkat et. Çağan: Neden? ve sen kimsin? Bilinmeyen numara: Kim olduğum önemli değil ama kardeşim dediğin kişi sana aşık.