Kore ye Gidiş

4.Bölüm

Kapı açtığımda kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı çünkü orda bi adet takım elbiseli jimin ve suga vardı ve ben ilk defa jimini takım elbiseyle görüyordum suratına baktığımda onun da bana baktığını ve gülümsediğini gördüm ama bi saniye neden pic smile yapıyor ki anlamadım derken dekoltemin biraz aşağıya kaydığını gördüm ve hemen düzeltim derken "hemen o üstünü değiştir"diyen bir suga duyuldu ardından hemen ona ölümcül bir bakış attıp "hayır isteyen benimle gelebilir "diyip ne diyeceklerini beklemeden arabaya bindim ve restoranta gittim ancak orada da yalnız değildim bir zamanlar prensim olmuş ardından da kalbimin kölesi jongkook ordaydı beni görür görmez o kalbimi çalan gülümsemesiyle yanıma geldi ve hala nedense onu çok seviyordum "sen çook güzel olmuş acaba sana dediklerimi düşünebildin mi "dedi o sırada aklıma suganın beni sinir etmeseydi ben burada bu hırsızla(kalbimi çalan hırsızla)bırakmasalardı güzel olurdu ama beni bu hırsızla bıraktıklarına göre bedelini ödemeliler bence "neden olmasın hala arkadaş kalabiliriz eskisi gibi bana dertlerini anlatabilirsin "ama o sırada kalbim biraz da olsa yangın yerine döndü her yer alev alev yanıyordu bunun sebebi ise hala unutamadığım sevgimin sahibi jungkook a arkadaş kalabiliriz demem di "o zaman hala arkadaşsak biraz sohbet edebilir miyiz y/n"dedi "tabii neden olmasın dinliyorum seni "diyip bir masaya oturdum o da karşımda memnun bir şekilde bana dertlerini anlattı ama sonra bir baktım ki jungkook yerdeydi ne oldu diye kendime sorarken bi el beni süreklemeye başladı suratına baktığımda gözlerinden alev saçan jimin di ama ben onu ilk defa bu kadar sinirli görmüştüm (zaten kaç defa gördü ki çoçuğu) suga bana jimini sakin çocuk derdi ne oldu birdende o sakin çocuk bi anda öfke dolu bi adama dönüştü                -----------jminin ağzından------------
Kapı bi anda açıldı ve gözlerime inannamadım bu suganın bana anlatığı yn olamazdı gözleri öylesine parlarken yıldızlar yanında sönük kalmıştı o sırada o gözlerin bana baktığını gördüm bir baktım ki dekoltesi tam kapamanmamıştı bu sırada onunla ilk karşılaşmamızın böyle olması yüzündedi galiba nedensizce gülümsedim o sırada beni fark ettişti ve ben hala dekoltesine
Bakıyordum hemen bakışlarımı yere indirip utandım ama belli olmasın diye tae ye baktım derken sugayla konuşup arabaya bindi ve gitti derken suga arkasından söylenmeye başlamıştı bile "neden yani bi kere beni dinlese ölecek sanki git üstünü değiştir dedim sanki git benimle konuşma dedim gibi baktı ya suratıma ne yaparsa yapsın tmm üstünü değiştirmesin ama bana böyle davranmasın biliyo sizden başka kimsem olmadığı biliyo ne kadar yalnızlık çektiğimi şimdide beni onsuzlukla başbaşa bıraktı ama ben onu bırakmayacağım "dedi ve arabaya gitti tabi ki bizde peşinden restoranta geldiğimizde onu başka bi çocukla otururken gördüm ve ona gülümsüyordu o gülümsemeyi bana verseydi kesinlikle gözlerinde kaybolur çıkmak istemedim ama bana değil onu başka bi çocuğa
Gülümsüyordu neden bilmiyorum ama çok öfkelemdim biliyorum öfkelenmemem lazım ama elimde değil tae yn nin karşısındaki çocuğa bir yumruk çaktı yn şok olmuş gözlerle bakarken onu dışarıya götürüyordum ki "bırak beni canımı yakıyorsun "dedi galba onu sürüklüyordum hemen "özür dilerim sadece seni ordan uzaklaştırmam gerektiğini düşünmüştüm canını yaktığım için üzgümün" dedim gerçekten de üzgündüm hem o çocuğa gülümsemiş hemde canını yakmıştım