Bölüm 19- Savaş Başladı

261 13 2
                                    

-2 Yıl Sonra-
-Ayşe Sultan'dan-

Taşlığa doğru yürürken Narin ve cariyelerim de geliyordu.Valide Sultan'ın tertip olduğu eğlence için haremde ufak bir karmaşa vardı.Geldiğimde sultanlar yerine geçmişti.
Ben de bana ayrılan yere oturduğumda Atike'de yanıma geldi.Sohbet ederken desturcu başının sesi geldi.

-Haseki Esma Sultan Hazretleri!

Valide Sultan'a baktım.Sinirlenmişe benziyordu.Bu sefer kesin azarı işitecekti.Yine kibrine takınmış ve Valide Sultan'a bakarak gülümsedi.Valide Sultan ise konuşmaya başladı gayet ciddi ifadesiyle:

-Esma,ne bu hadsizlik? Sen nasıl benim olduğum yere desturla girersin?

-Haşa validem.Ben sizin henüz gelmediğinizi düşünerekten..

-Peki,geçebilirsin.

Dediğinde gülümseyerek yerine geçti.Yılan bakışlarını bana yolladığında ben de başımı biraz kaldırarak ona baktım.

Lalezar,Valide Sultan'ın yanına gelerek kulağına bir şeyler söylediğinde yerinden kalktı ve onun kalkmasıyla herkes yerinden kalkıp saygı duruşuna geçti.Valide Sultan,Atike Sultan'a işaret ettiğinde Atike'de validenin peşinden gitti.Gittiklerinde,yeniden herkes yerine oturmuş ve sazendeler ile raks eden cariyeler oynamaya,çalmaya başlamış ve haremin içindeki cariyeler ve harem ağalarının bir kısmı arı gibi ortalıkta dolaşıyor,geri kalan cariyeler ise eğlencenin tadına varıyorlardı oturdukları yerde.Birbirleriyle sohbet ediyorlardı.Acaba ben de böyle cariye olsaydım,nasıl olurdu hayatım? Hayatımın her anında hanedan mensubu olduğum için sıradan bir insan olmayı bilemiyordum.Ancak tebdil-i kıyafet gezdiğimde az da olsa kendimi halkın içinden gibi hissediyordum.Lakin bu kafi değildi elbet.

Ben böyle düşüncelere dalmışken,gelen ses ile kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim.

-Gözden düşenlerin burada ne işi var anlamıyorum doğrusu.Değil mi Lale?

Dedi gülümseyerek şerbetini içerken nedimesine.Açıkça benden bir sonra gelen haseki olduğundan ve benden sonra Murad'ın huzuruna çıkan ikinci ve yerini muhafaza ederek Şehzade verdiği için kendini nimetten sayıyordu.Ben de aynı şekilde daha da tebessüm ederek ona döndüm ve konuşmaya başladım.

-Değil mi? Herkes haddini,hududunu bilse.Alçakta olan,yüksekte olanın yerine göz dikmese mesela.Öyle değil mi Esma?

-Yüksekte olan mı?

dedi kahkaha atarak.Ben yine sakinliğimi koruyarak gülümserken yine devam etti.

-Sen bugün belki kendini en yüksekte sanıyorsun lakin yarına en alçaktasın.Belki de hiç yoksundur mesela.Kim bilir?

Gülümsememi daha da genişletirken döndüm ve bu sefer ben konuşmaya başladım.

-Esma,sen daha hala anlamadın değil mi? Aslı olan benim.Kaç cariye geldi senin gibi benim karşıma.Şimdi ne isimleri var, ne de cisimleri.Çabuk yükselenin düşüşü o kadar da çabuk ve ağır olur.

Duraksadım.Nefes aldıktan sonra yine devam ettim.

-Sen kendin ol,boş hayaller kurma.Bir şehzaden var diye kendini vazgeçilmez sanma.İstersen on şehzade doğur,Murad'ın aklında ve kalbinde benim kadar kıymetin olmayacak.

Ona doğru yaklaşarak son noktayı koydum.

-Bu da sana hünkarımızın Baş Haseki'nden ufak bir tavsiye olsun.

dedim gülümseyerek geri yerime kurulurken.Gülümsemesini zorla tutuyordu yüzünde,rezil olmamak için.

Esma,Mahziba gibi sabırsız ve aceleci değildi.Daha ağırdan alıyordu ve şu ana kadar gelen rakiplerimden en yükselen olmasının payı bundandı.Akıllıca hareket ediyordu bazı zamanlarda açıkçası.Ama bu sarayda sadece ne güzellik,ne cesaret ne de akıl kar ederdi.

sonra nedimem Narin'e dönerek:

-Narin,Şehzadem Mehmed ile Kaya Sultan'ımı getir.

-Emredersiniz sultanım.

Narin gittiğinde destur sesi geldi.

-Destur,Sultan Murad Han Hazretleri.

dediğinde herkes ayağa kalktı ve selama durdu.Murad baş koltuğa geçti ve el hareketiyle devam etmelerini işaret etti.Bana gülümseyerek döndüğünde:

-Ayşe Sultan'ım,nasılsın?

dedi bana bakarak.

-Çok şükür iyiyiz hünkarım.Sağlığınıza duacıyız.

Başını Esma'ya doğru çevirerek:

-Esma Haseki,evlatlarım nasıl?

-İyiler hünkarım.

dedi bozulduğunu belli etmemeye çalışarak.Sonrasında devam etti.

-Lakin sizi çok özlerler.Ben de öyle,merak ederiz sizi..

-Bir ara uğrarım elbet.Özledim zira evlatlarımı.

Keyfimin kaçtığını belli etmeden duruyordum ki,Murad gülümseyerek yine bana bakışlarını bahşetti.Ben de keyfimin kaçtığını anlamaması için hafif tebessüm ettim.Tam da o sıra Narin ve diğer cariyem,yanlarında ise şehzadem ile sultanım geliyorlardı.O zoraki,keyifsiz gülümsemem gerçek bir gülümsemeye dönmüştü işte.Mehmed'im 4 yaşında,Kaya ise 2 yaşındaydı.Ayağa kalkıp şehzademle,sultanımın elini tuttum.

Murad'da onları gördüğü zaman ayağa kalkmış,ve evlatlarımız da ''Baba,baba!'' diye koştular.Esma o an hünkarımdan müsaade istedi.Evlatlarımızdan gözlerini bile ayırmayarak hala gülümserken ''Çekilebilirsin Esma.'' dedi.Bozuldu baya tabii.Bir müddet sonra Narin'i yanıma çağırıp,şehzademle sultanımın artık daireme götürüp uyutmasını söyledim.Eğlence biraz daha devam etti,Atike Sultan ile Kösem Sultan'da geri geldiğinde.Daha sonra daireme çekilmek için müsaade istedim.

Daireme geldiğimde bir müddet evlatlarıma baktıktan sonra gülümseyerek kendi kendime bir süre onları izledim.Arkamdan uzanan birisi olduğunu anladığımda ani bir hamleyle kolunu kavradım.Arkamı döndüğümde o kişinin Murad'dan başkası olmadığını gördüm.

-Benim Baş Hasekim,korkmayın..Lakin tedbirli olmanız epey hoş.

Dedi gülerek.

-Hünkarım..

dedim şaşkınlıkla karışık bir gülümsemeyle.

-Malum etraf hain kaynıyor.Allah korusun bir zarar gelmesin ailemize,hanedanımıza diye içim hiç rahat değil.Bilhassa sipahiler isyan ateşini körüklerken.

Dedim ona sarılırken.

-Korkma,yanında ben varken kimse bir zarar veremez ne sana, ne de ailemize ve hanedanımıza..

-Siz ve evlatlarımızdan gayrı düşüncem yoktur hünkarım.

-Benim de.Sana,evlatlarıma,hanedanımıza ve devletimize Allah zeval vermesin.

-Amin.

Dedikten sonra kısa bir sessizlik oldu.Bakışlarımı yere sabitlemişken anlık olarak,bir anda dudaklarını dudaklarıma dokundurdu.Tekrardan şaşkınlıkla karışık gülümsememi yollayarak:

-Murad..ne yapıyorsun?Çocuklar uyuyor.

Dedim.O da gülümseyerek ellerini benden çektiğinde yan odaya doğru yöneldi.Peşinden yetişip elinden tuttum ve önüne geçerek odayı dolduran loş mumların ve ay ışığının hakim olduğu dairemin odasında bu seferde ben ona bir buse kondurdum..

Selamlar!! ❤️❤️
793 kelime oldu.Beklettim biliyorum ama şu an saat gece 1 ve size bölüm yetiştirmek için uyumadım ve bir anda ilham geldiği için de yazayım dedim.Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?Gelecek bölümde sizce bizi neler bekliyor?Vote ve yorum yapmayı unutmayın.Seviliyorsunuz okurlarım 💫

Baş Haseki: Ayşe SultanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin