Bölüm 18-Validenin Yeni Gözdesi

303 12 5
                                    

-Ayşe Sultan'dan-

Valide Sultan,beni dairesine kahvaltıya çağırmıştı.Hem uzun zamandır sohbet edemiyorduk,hem de biraz baş başa konuşalım diye çağırdığını düşünüyordum.Taşlıktan geçtikten sonra Kösem Sultan'ın dairesine doğru yöneldim.

Kapının önüne gelince ağalar valide sultana haber verdiler.Onay alınca içeriye girdim.

-Validem.

-Ayşe, kızım gel otur şöyle.

Dediğinde gülümseyerek mindere oturdum.

-Nasıl gidiyor,var mı bir derdin,sıkıntın?

-Allah'a şükür yok sultanım.Sağlığınıza duacıyız.

-Mahziba Eski Saray'a sürüldüğünden beri yemeden içmeden kesilmiş diyorlar.

-Yaptıklarından sonra ona acıyor musunuz validem? Tamam,evladını kaybetti.İnsan olarak herkes üzülür.Ama sonra yaptığının affedilir bir yanı yok.Ona her şey müstehak zira.Yoksa siz ona acıyor musunuz?

-Evladını kaybetti doğru.Lakin senin de dediğin gibi sonradan yaptığı şey zinhar affedilemez.

Şerbetini yudumladıktan sonra devam etti.

-Hünkar oğlumla aranız nasıl?Malum hadiselerden sonra.

-Hadiseler bizi etkilemez sultanım.Zira öyle bir aşk var ki aramızda,hiçbir şey sökemez.

-Aferin kızım.Zamanında Ahmed'imle biz de nice badireler atlattık.Lakin bizi ölüm dışında hiçbir şey ayıramadı.

-Allah rahmet eylesin.

-Amin.

Valide Sultan sözünü bitirdikten sonra biraz duraksadı.Diyecekleri vardı belli ki.

-İsyan kapıda diyorlar,hünkar oğlum ne der bu işe?

-Naibelik konusuysa validem.

Dedim ve durakladım.

Sultan Murad,devlet idaresini ele almak istiyordu.Kösem Sultan'ın ise zinhar rızası yoktu.Zira o gücü sevmiş ve bağlanmıştı.
Bana düşen ise,sonuna kadar hünkarımın yanında olmaktı,olacaktım da.Devletin başında zira artık aklı başında bir padişah vardı ve bu iki başlılıktan kurtulması gerekiyordu.

Ardından devam ettim.

-Hünkarımız,malumunuzdur ki hatunların siyaset ve devlet işlerine zinhar karışmamasını,uzak durmasını ister.Bu yüzden bu konuları bana da açmaz.

-Allah sonumuzu hayretsin.

Dedikten sonra Kösem Sultan,ben daireme çekilmek için müsaade istedim.

-Kösem Sultan'dan-

Baş Haseki daireden çıktıktan sonra Lalezar'a seslendim.

-Lalezar!

-Emredin Sultanım.

-Sen bir hatundan bahsetmiştin değil mi..

-Doğrudur sultanım.Hani şu Çerkes olan.

-Evet.O kızı huzuruma getir,hünkar oğluma sunacağım.Madem Baş Haseki bize haber getiremez,hünkar oğlumuzun lafından çıkmaz,biz de başka cariyeler yollarız hünkar oğlumuza.

-Emredersiniz validem.

Diyerek Lalezar,taşlığa doğru yol aldı.

-Ayşe Sultan'dan-

-Destur,Baş Haseki Ayşe Sultan Hazretleri!

Diye desturcu başı bağırdığında taşlığın kapısından içeri giriyordum.
Yürürken cariyelerin önümde eğilmeleri dikkat çekiyordu baya.Lakin aralarında olan bir cariyenin hal ve hareketleri tuhafıma gitmişti.

Pek umursamayarak taşlıktan daireme doğru yürümeye başladım.

-Lalezar Kalfa'dan-

Ayşe Sultan'ın gittiğinden emin olduktan sonra kızı alıp hamama doğru yol almaya başladık.Yürürken aynı zamanda ona dönerek konuşmaya başladım.

-Gördün değil mi Baş Haseki'yi.Eğer valide sultanın sözünden çıkmazsan belki de birkaç ay sonra bir bakarsın Baş Haseki sen olmuşsun.

-Hiç şüphen olmasın Lalezar Kalfa.Şu an geleceğin Baş Hasekisiyle konuştuğuna.

Onun içindeki iktidar hırsını ve mücadeleci ruhu görebilmişti Lalezar.Zira bu yüzden bu hatunu seçmişti.. Esma'yı..

Selamlar,kapağı yeniden değiştirdim.Sizin önceki bölümde sorduğum soruya cevaplarınızla tarihten değil,kurgu şeklinde ilerleyecek Sultan Murad'ın ölümünden sonrası.
Sizce Esma kim? Neler bekliyor gelecek bölümlerde bizi? Tahminlerinizi bekliyorum ☺️❤️

Baş Haseki: Ayşe SultanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin