Baş Haseki: Ayşe Sultan

Bölüm 9- Haseki Sultan

İstanbul-Topkapı Sarayı

Ayşe'den:

Ve tekrardan hareme gelmiştim.Taşlıkta dolaşırken Şemsperi yine gülerek:
-Ayşe Hatun,bir iki gün hünkarımızı uzak tutmaya çalıştın lakin,artık yeniden hünkarımız sarayda.Ve ben,asıl gözdesi olarak yerimi
alacağım.Heveslenme,gözden düşersin 1-2 güne,sen sadece bir gönül eğlencesiydin o kadar.
Bende bir o kadar gülerek ve keyifle sözüme başlayacaktım ki,Peri Kalfa'nın sesini işittim:
-Ayşe Hatun değil,Ayşe Sultan diyeceksiniz.Zira Ayşe Sultanımız,hünkarımız Murad Han'ın nikahlı zevcesidir.
Haremdeki tüm kızlar şaşırmışlardı.Şemsperi ve birkaç kız daha kıskançlıkla ve hayretle bakıyorlardı,geriye kalan çoğu kişi ise hürmet duyarcasına bakışlarını ve gülümsemelerini gönderiyordu.Bende sesimi yükselterek devam ettim:
-Evet,artık ben Haseki Sultan'ım.Hünkarımızın nikahlı karısı.Artık buna göre davranır herkes.
Dediğimde Şemsperi'nin kıskançlıktan mosmor olduğunu düşünebiliyordum.
Daha sonra daireme doğru yol aldım.Artık bir sultan olduğumdan bir dairem vardı ve hizmetime cariyeler verilmişti.
Tebrik faslı bittikten sonra biraz uzanayım diye düşünmüştüm.Yorgundum.
Uyumuşum.Gözlerimi araladığımda Nihal vardı:
-Sultanım,Kösem Sultan'ımız sizi dairelerinde bekliyorlar akşam yemeği için.Hünkarımız da orada olacakmış.

Hünkarımda orada olacakmış.Hemen hazırlanmalıydım,neticede hem valideme hem de hünkarıma güzel görünmeliydim.

Hazırlık faslı bittikten sonra Valide Sultan'ın dairesine doğru yürürken hünkarımla karşılaştık.İlk önce ikimizde gülümsedik,sonra aramızda geçen kısa sohbetin ardından Valide Sultan dairesine varmıştık.
Kösem Sultan bizi güleryüzlülük ile karşıladı.Yemek sırasında baya sohbet etmiştik.Ama benim pek halim yoktu,az konuşuyordum.Sohbet yemekten sonra da devam ediyordu:
Kösem Sultan:Ne iyi ettik,böyle bir araya gelmekle..
Sultan Murad:Evet validem,uzun zamandır da bir araya gelememiştik.
Kösem Sultan:Ayşe kızım,sen niye sessizsin?
Ayşe Sultan:Biraz üşüttüm sanırım,müsaadenizle validem.Bugün mazur görün beni.Başka bir gün telafi ederiz.
Kösem Sultan:Peki sen bilirsin kızım,istersen kızlara haber vereyim hekim gelsin.
Ayşe Sultan:Yok validem,sağolun.
Tam o sırada hünkarımız bana doğru dönüp,sesini alçaltarak:
-İyisin değil mi Ayşe? Başka bir durum yok yani.
-Yok hünkarım,dinlenirsem geçer.
dedikten hemen sonra sesimi yükselttim.
-Müsaadenizle validem,hünkarım.
Hayırlı geceler.
Diyerek eğildim ve daireme doğru yol aldım.

-Ayşe Sultan Dairesi-

Daireme girdikten sonra başnedimem Narin,hemen yanıma geldi:
-Yemek nasıldı sultanım?
-Güzeldi ama kendimi iyi hissetmiyorum.
-Hayrolsun Sultanım?
-Üşüttüm sanırım.Kiraz Ağa'ya söyle,nane limon kaynatsın,iyileşirim o zaman.
-Emredersiniz Sultanım.
Diyerek huzurdan çıktı.
Bir süre sonra elinde bardak ile Narin gözüktü.
-Sağol Narin.
Diyerek bardağı elime aldım.Dışarıdaki soğuk havaya karşın ellerimi sıcacık bardak ile ısıtıyordum.Şu an elimi yakması gereken bardak çok iyi hissettiriyordu.
Bardağı kenara koyduktan sonra Kösem Sultan geldi,hemen ayağa kalkıp selam verdim:
-Hoşgeldiniz Validem?
-Hoşbuldum kızım,sadece durumuna bakmak için geldim.İyisin ya?
-İyiyim validem,sağolun.
Valide Sultan,Narin'e bakıp sonra bana baktı. Bende hemen konuştum:
-Sen çıkabilirsin Narin.Ben seni çağırırım.
-Peki Sultanım.
Kösem Sultan yanıma yaklaştı ve konuşmaya başladı:
-Ayşe,sana oğlumun yanına gitmeden önce bir şey söylemiştim.Hatırında mıdır?
-Şu an aklıma gelmemektedir validem.Nedir o şey?
-Hünkar oğlum ile devlet meseleleri hakkında ne konuştuklarınızı,gördüğün veya öğrendiğin şeyleri söyleyecektin.Lakin bu kadar süredir ses seda çıkmadı.
-Malumunuzdur ki validem,hünkarımız devlet meseleleri hakkında konuşmayı pek sevmez.O yüzden bana da bu konuları açmaz.
-Peki hiçbir şey görmedin mi? Ne bileyim bir belge,yahut...
-Hayır validem.Görmedim dahi işitmedim de.Hünkarımız zinhar kadınların siyasetten uzak durmasını istiyor.
-Tamam,öğrendiğin zaman hemen bana söyle,bazen benim istediğim şeyleri de hünkar oğlumdan münasip bir şekilde istersin.Hadi sana iyi istirahatler güzel kızım.
Diyerek daireden ayrıldı.Narin hemen içeri geldi:
-Ne oldu Sultanım? İyice renginiz solmuş.Müsaade edin hekim çağırayım.
-Hayır,şimdilik gerekmez Narin.Boşuna herkesi telaşlandırmayalım.
-Siz bilirsiniz Sultanım.