Ölsen Cenazene Gelmem || 48.Bölüm

709 61 6
                                    

Selammm... yine bir bölümle karşınızdayım... size bir sorum olacak... sizce neftah kısa sürede barışsın mı? Yoksa bu konuyu biraz uzatayım mı? Eğer bana ve kalemime güveniyorsanız bence uzatayım... çünkü kolay affedilecek bir konu değil bence... neyse çok uzattık yine bölüm başlasın...

&&&

Sabah kalktım ve üstümü giyinip mutfağa gittim...

Annem kahvaltı hazırlıyordu babamsa haberleri izliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Annem kahvaltı hazırlıyordu babamsa haberleri izliyordu... annemin yanağına sulu bir öpücük bıraktıktan sonra

"Günaydın"

Dedim oda bana 

Annem: günaydın güzelim

Dedi... babamın yanına geçip oturdum ve bende haberleri izlemeye başladım... ben haberlere dalmışken babamın elimi tutup ona sabitlendiğini gördüm... babama dönüp

"Ne oldu?"

Dedim oda bana

Babam: yüzüğün yok

Dedi... yüzüme ciddiyetimi gösteren bir ifade takıp cevap verdim...

"Bitti baba... artık biz diye bir şey yok... haliyle nişanı attım"

Babam: bence erken karar veriyorsun... tahir pişman hatasının farkına vardı

"Baba o beni aldatmakla suçladı... hemde burakla!"

Babam: öncesinde sende onu suçlamıştın

"O zaman daha küçüktük... ya biz nişanlıydık onunla! Yinede aldattığımı düşündü!'

Babam: peki kızım sen bilirsin...

&&&

Kahvaltı sonrası kaleli konağa gittim... tahir için sanmayın bu sefer onu silmem kolay olmuştu... canım acımıyordu artık... neyse konumuz bu değil ablamı, yangazları, mustafa abiyi ve tabii ki minik yeğenim balımı ziyarete gidiyordum... kapıyı çalıp bir kaç saniye bekledim ve tahir kapıyı açtı... beni görmesiyle ufak çaplı bir şaşkınlık yaşamış olsada unu umursamıyordum...

"Tahir çekilir misin içeri geçicem?"

Diyince çekildi bende içeri girdim... girmemle balımın 

Balım: teyzeeeee!

Diye koşması ve kucağıma atlaması bir oldu... biraz onunla oynadıktan sonra ablamın yanına gittim... havadan sudan konuştuk... sonra yangazlar geldiler... ben, ablam bide yangazlar serendere oturmuş sohbet ederken tahirde kapıya yaslanmış bizi izliyordu...

Ablam: ula sıpa gelsene hele buraya

Diyince tahir sırıta sırıta geldi ve yanıma oturdu... ben hiç istifimi bozmadan konuşmaya devam ettim... susadığımı fark edince kalkıp mutfağa ilerledim... sürahideki suyu bardağa doldururken ensemde hissettiğim sıcak nefesle irkildim... bardağımı doldurduktan sonra içtim ve yerine geri koydum sonra arkamı döndüğüm gibi tahirin beni kolları ve tezgah arasında hapsetmesi bir olmuştu... o kadar yakındık ki nefeslerimiz birbirine karışıyordu... elindeki bantı ağzıma yapıştırdı artık konışamıyordum... çok geçmeden ellerimi ve bacaklarımıda bağlamıştı... haraketsiz durumda ayakta duruyordum... beni kucağına aldı ve odasına götürdü... odasına girer gitmez kapıyı kitledi... beni kucağından indirip duvara yasladı... ağzımdaki bantı yavaşça çıkardı ve bağırmama izin vermeden dudaklarımızı birleştirdi... o deli gibi öpüyordu ama ben karşılık vermiyordum... ellerini belimde birleştirip öpmeye devam ediyordu... elleri yavaş yavaş kalçama kaydığında sıkmasıyla ağzının içine inledim...

"Çöz beni seni istiyorum!"

Dedim nefesi kesilip dudaklarımı bıraktığında... zafer sırıtışlarıyla etrafı aydınlatırken beni çözmüştü bile... ellerimi ensesinde birleştirdim ve alınlarımızı birbirine dayadım... o beni öpmeye başladığı gibi özel bölgesime dizimi geçirdim... yere düşmüş acıdan inlerken yüzüne tükürdüm ve...

"Seni asla affetmiyecem! Sen nasıl beni tecavüz etmeye çalışırsın ya! Ölsen cenazene gelmem artık! Benim için bittin sen tahir!"

&&&

Bölüm sonu

Yorum ve vote

Olaylar olaylar

Pisliq tahir

Tahiri dövmek ağzını burnunu kırmak isteyenler vote

Her vote bir dayak

❤❤❤

Macun || NefTahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin