Selammmm... karar verdim... 50. Bölüm final olacak... ve final olur olmaz macun 2 sizlerle buluşucak... neyse... bu aralar şarkı konusunda sokıntı çekiyorum yardım edin banağğğğğ... neyse... bölüm başlasın mı? Bu nası soru gız diyen sizleri duyuyorum... tamam tamam susun başladık...
Bölüm şarkısı: Toygar Işıklı-Sen Yanımdayken
&&&
Mezuniyetten dönmüş eve gelmiştik... akşam tajirle sarılarak uyuduk... huzurla açtım gözlerimi... tahirle sarmaş dolmaştık lanet olsun! Susun lan sövmeyin bana... sadece nası çıkacam ben buradan... uzun uğraşlar sonrası zar zor kurtuldum ve uyanma ihtimaline karşılık kıyafetlerimi alıp tuvalette giyindim... odaya geri döndüğümde tahir uyanıktı... iyi ki gitmişim oh!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tahir: gitmeseydin ya
"Efendim?"
Tahir: burada da giyinebilirdin diyorum (sırıtarak)
"Yine fesatlaştın sen..."
Tahir yataktan kalktı ve yanıma geldi... ellerini belimde birleştirdi ve yüzü yüzüme çok yakındı...
Tahir: kızım 22 yaşındayız artık... 18'i geçeli çok oldu
"Zina'nın yaşı yok tahir"
Tahir: o kadar ileri gitmeyiz kızım işte
"Zina'nın ilerisi gerisi mi var tahir?! Olmaz!"
Tahir: nefes...
"Tahir olmaz!"
Tahir: Tamam bari bizde "zina" çerçevesine girmeyen şeyleri yaparız...
Diyip kafasını boynuma gömdü... sonra beni kucağına alıp kapıya dayadı ve kitledi... ben zorda olsa başını boynumdan çekip yüzüme doğrultmuştum...
"Tahir başladık mı sonu gelmez... lütfen zorlama!?"
Tahir: başlayalım o zaman nefesim...
"Tahir..."
Tahir: biliyorum evlenmeden olmaz (bıkkın bir şekilde)
"Aynen öyle... şimdi çıkarsan üstümü değiştirecem"
Tahir: sebep? Zaten değiştirmedin mi?
"Sağ olasın boynum mos mor... boğazlı kazak giyecem senin yüzünden..."
Tahir: bu havada! Kazak! Olmaz izin vermiyrım
"Onu boynuma gömülmeden önce düşünecektin!"
Tahir: yine olsa yine yaparım... hatta izin versen şimdide yaparım ama neyse..
"Tahir hadi çık!"
Tahir: bu havada olmaz kızım git kapatıcı sür!
"Mantıklı..."
Diyip makyaj çantasını kurcalamaya başladım... sonunda bılduğum kapatıcıyla boynumdaki morlukları kapattım ve tahirin yanına gittim yeniden...
"Gözüküyor mu?"
Tahir: hafızamı kaybetsem valla hatırlamam boynunu emdiğimi
"Hafızanı kaybetsen zaten hatırlamazsın salak!'
Tahir: bende onu diyorum işte...
&&&
Artık eve dönüyordum, okul bitmişti çünkü... merkezden yola çıktık sürmeneye yarım saatti... eve varınca kapıyı büyük bir heyecanla çaldım...
Annem: kızım?!
"Annem"
Diyip sarıldım anneme... ayrıldıktan sonra hızla salona geçtim ve gazete okuyan babama seslendim... o sırada annem ve tahir konuşuyorlardı diğerleri de zaten berrak evine gitti zaten yan villadaydılar... yangazlar ve elif ise konağa eşyaları bırakmaya gittiler... şimdi siz diyeceksiniz konak ne alaka bunlar fakir değil miydi... mehmet beyin mirası olduğu öğrenilince durumları iyileşti ve konakta oturuyorlar artık... mustafa abi zaten işi mesleği elinde bir adam... tahir ve yangazlarda zaten bu yıl mezun oldılar artık çalışacaklat... neyse tahir ve ben annemlere evleneceğimizi söyledik onlarda bizi tebrik ettiler... neyse işte yarın kına için alış verişe gidecez... kısaca her şeyi size özetlediğime göre yarın alış verişte görüşürüz...