Macun || NefTah

Deli Nefes' um || 6.bölüm

Artık içerideydim. Sırtımı kapıya yaslayıp çömeldim. Derin derin nefes alıyordum. Kendimi ve nefesimi toparlayıp odama geçtim. Test çözen ablama baktım. "Neden?" Diye soracaktım ama boş verdim. Çantamın içinde duran tüm dersler test kitabını alıp bende test çözmeye başladım. Sonuçta bu gün pazardı ve yarın okula başlayacaktım.

&&&

Gece yarısı sebebini bilmediğim bir nedenle uyandım. Meğersem susamışım. Çıplak ayaklarımı soğuk zeminin ellerine bırakıp yürüdüm. Kısa süre sonra ayaklarım halıyla buluşunca içim rahatladı. Mutfağa gidip bir bardak su içtim. Sonra odama gitmek için merdivenlere yöneldim. Merdivenleri çıkıp odama girdim. Yatağıma yatıp uyudum.

&&&

Lanet olası alarmın sesiyle uyandım. Ablamı uyandırıp lavaboya gittim. Mutfakta kurulu olan kahvaltı masasına baktım. 4 kişilik servis yerine 2 kişilik servis vardı. Nedenini düşünürken masanın üstümde duran notu gördüm. Not annemdendi.

"Canım kızlarım. Babanızla benim acil işlerimiz çıktı. Biz kahvaltımızı erkenden yaptık. Bu gün yalnızsınız. Afiyet olsun. ANNENİZ..."

Masanın üstünde duran patetes kızartmalarını görünce dilimi yaladım. Hemen tabağımın yarısını kızartmayla doldurdum. Yanına da ketçap sıkıp bandıra bamdıra yemeye başladım. Mayonez sevmezdim. Sevenleri de anlamazdım. Kızartmam bitmiş portakal suyumdan da bir yudum kalmıştı. Son yudumu da içip sofradan kalktım. Çantamı hazırlayıp ablamı beklemeye koyuldum. 5 dakika sonra da ablam geldi ve evden çıktık. Parktaki banka oturup Kaleli leri bekledik. Kısa süre sonra Kaleli kardeşler görünüre çıktı. Onlsrı görünce gülümsemiştim ama 5 dakika geçmeden suratım yine asıldı. Tahir muratın kafasına şaplak indiriyordu. Mustafa abi de tutmuş fatihi yakasından yere fırlatıyordu. İçimden "tövbe bismillah" dedim bunlar nasıl kardeşti? Yanımıza gelince tahir ve mustafa abi mal mal sırıtıyor yangazlar da gülüyorlardı. Tahir yanağımdan makas aldı bende ona gülücük yolladım. Sonra kolumu muratın omzuna atıp yürümeye başladım. Biraz daha yürüdükten sonra asiye ablam ve mustafa abinin yanımızda olmadığını fark ettim. Hemen arkamı döndüm birde ne göreyim. Ablam ve mustafa abi el ele tutuşmuş arkamızdan geliyorlardı. Demek sevgili oldunuz ve bana söylemedin heee. Senle evde görüşürüz abla. Tahir ve yangazlara çaktırmamak için geri önüme döndüm.

&&&

Çoğu ders geçmiş öğle arası olmuştu. Ben yangazlarla aynı sınıftaydım. Yangazlarla beraber masaya oturmuş diğerlerini bekliyorduk. Asiye ablam ve Mustafa abi sarmaş dolmaş yanımıza geldiler. Artık herkes biliyordu onlar sevgili olmuşlardı. Tahir neredeydi? Bi 15 dk daha bekledik ama tahir gelmedi. Biz de merak edip tahirin sınıfına gittik. Sınıfın kapısı açıktı biz de içeri baktık. Tahir bir çocukla kavga ediyordu. Ben direk sınıfa daldım onları ayırmam lazımdı. Benimle beraber AsMus ve yangazlarda girdiler içeri. Ben, murat ve fatih tahiri tutup çekiyordu. Ablam ve Mustafa abi ise çocuğu çekiyordu. En sonunda onları ayırdık, ayırınca fark ettim. Tahirin kavga ettiği çocuk buraktı.

"Ne oldu?"

Tahir: lan şerefsiz ne diyo!

"Ne diyo?"

Tahir: yok siz sevguli olmişsunuzda beni kandırymişsunuz

"Ula yaktum seni burak"

Ben burağı yakasından tuttuğum gibi bir kafa geçirdim. Sonuçta o deli tahirse bende onunla deli nefes olurdum

Tahir: ula nefes... Deli Nefes'um

"Nefes'um"

Tahir: Nefes'um

"Nefes'um"

Tahir: heee nefes'um da

&&&

(Köşeli parantezler telefon konuşmasıdır)

[Tamam, tamam]

[...]

[Tamam diyrım daha ne istiysın]

[...]

[Ula ot gafali tayir, bak ben ne diyrım sen ne diysın]

[...]

[Anladum ben anladum, sen bi fışki anlamaysun]

Saniye hanım tahire telefon almıştı ve o günden beri her gün konuşuyorduk. Ta ki bu güne kadar.

Bu bölüm şu ana kadar yazdıklarım arasında en kısası ama umarım beğenirsiniz.

Yorum bırakın lağğğğn