Macun || NefTah

Hadi ağaca tırmanalım || 4.Bölüm

Öncelikle hemen sorunuzu cevaplıyayım. Bölümün geç gelmesi yorum atmamanızdan dolayı. Siz yorum atınca ben çok seviniyorum ama hiç yorumunuzu göremedim tatlışlarım. Neyse neyse şimdi size birkaç soru soracağım lütfen cevap yazın.

1. Kitap nasıl gidiyor?

2. sence öbür bölümde ne olacak?

3.şu an ki tarihi yaz bakem...

4. Adımı merak ediyor musunuz?

Sorularımı sordum büyük bir ümitle cevaplarınızı bekliyorum ilk gören,ilk vote veren ve ilk yorum yapan kişiyi bir sonraki bölüme ithaf edicem o yüzden yorumlara koşun... neyse çok uzattık bölüm başlasın...

Sabah gözlerimi aralarken burnumun dibinde bir adet asiye zorlu gördüm. Tövbe bismillah üç harfli çarpmış gibi bakıyordu bana. 

"Noluyo lağnn"

Diye güne bağladığımdan üzgündüm tabii ki. Asiye ablam hemen burnumun dibinden çıktı ve beni kolumdan tutuşturup çekiştirmeye başladı. Bir anda nasıl olduğunu bilmesemde yatağımın üstünde oturur pozisyon almıştım. Aha işte başlıyordu yine riv riv. Allah onu dinleyen bana ve kulaklarıma ayrıca okuyan sizin gözlerinize sabır versin.

Ablam: çabuk dökül

"Ne döküliyim ya sabah sabah"

Ablam: nereden öğrendin?

"Neyi?"

Ablam: şiveli konuşmayı

"Doğaçlama gelişti"

Ablam: ama bende olmuyor. Nedeğğğn?

"Ne alaka şimdi sende bu şive hevesi"

Ablam: hiiiç

Sen beni hamsi gafalu mi sandun ablacum. Ben anladım işin sebebini. Tabikisine MUSTAFA GALELİ

"Mustafa abi sana ne yaptı. Eski haline geri döğğğn"

Diye bağırdım. Bu gün pazardı ve annemler evdeydi. Allah kesin annem köfte yapacaktı. Cennete gidince köfteyi bulan amcsmızın alnından öpecektim (eğer teyzeysen kusura bakma amca *-*) mutfağa koştum ve.. ot gafali nefes kahvaltıda hiç köfte yenir mi? Tabiki masada sucuklu yumurta vardı. Kahvaltı bitince üstümü değiştirip parka gittim. Ama tahir yoktu. Neden yoktu? Normalde her gün bu saatlerde burada macun satardı. Etrafa bakındım ama yoktu. En son belki bir yerde bekliyordur diye seslendim

"Macuncuuuu!!!"

Tahir: aaa nefes sen miydin?

"Evet benim. Ne oldu sana anlat ve bir tane çilekli lütfen"

Tahir: bu aralar siz dışında kimse macun almıyor dün kahvaltıda ekmek yiyemedik.

Dedi. İçim yandı, evin ekmek parasını tahir çılartıyordu ve ekmek alacak paraları bile yoku. Düşündüm ve aklıma harika bir fikir geldi. Benim youtube kanalım vardı ve yaklaşık 1 milyon abonem. Parkta bir buluşma düzenleyip tahiri çağıracaktım ve tahir birsürü macun satacaktı. Hay aklınla bin yaşa nefes. Gel kafanı öpücem.

"Bakkala gidelim mi?"

Diye sordum. Tahirin yüzü düştü ve yere bakmaya başladı. Sanırım yanında parası yoktu.

"Hadi ya beraber gidelim en azından"

Diyince kabul etti. Bakkalı varınca ikimizde içeri girdik muharrem abiye 2tl uzatım

"Abi bize 2 tane gazoz"

Dedim. Abi gazozlarımı açıp verdi. Bende bir tanesi tahire uzatıp gazozumu içmeye başladım. 

Tahir: teşekkür ederim nefes ama hiç gerek yoktu

"Tek başıma içemezdim göz hakkı günah"

Tahir: sağol ama borcum olsun

"Boç morç değil ısmarladım bir kere"

Tahir gülümseyip bana baktı

Tahir:hadi ağaca tırmanalım

Biliyorum başta da çok konuşmuştum ama bunu da sözlemezsem çıldırırım. Hikaye çocuksu diye bırakanlar haberiniz olsun bilerek çocıksu yazıyorum. Okuduğum wattpad hikayelerindeki geçmişlere bayılıyorum ve bende böyle bir kitap yazmaya karar verdim. Ama ikide bir geçmişe gitmektense direk çocuklu yaşattım. Neyse anlayan aladı bys.