5.Bölüm

763 65 3
                                    

Gözümü açtığımda bir odamdaydım. Başım çatlıyordu ve üzerimde dün akşamki kıyafetler yerine gecelik vardı. Çok geçmeden odaya minah girdi.;

"Ben neden buradayım? Dün akşam ne oldu? Ve eğer gecelik seninse bu nasıl bir zevktir?"

"Zevkime laf etme hem nesi var?"

"Neyi eksik? Neredeyse tüm hayvanlar burada. Hayvanat bahçesi maşallah. Neyse onu bunu boşver de ne oldu dün akşam onu anlat."

"Ne mi oldu? Ne olmadı ki.  Önce bir güzel sarhoş oldun. Sonra kendini piste atıp fena şekilde dans etmeye başladın."

"Fena derken?"

"Yani sexy"di ve malum neredeyse herkesi başına topladın. Sonra ne olsun beğenirsin mekana Sehun'la kai geldi. Seni o halde görünce önce baya bir şaşırdı tabi, sonra bir köşeye oturdular ve tüm kızlar başına toplandı. Sonra bir baktım adamın biri senin her yerine dokunup sana sürtünmeye başladı. Bende tek başıma o adamla baş edemeyeceğim için gidip sehun'u çağırdım. İlk başta onun problemi olmadığını ve sevgilini çağırmamı söyledi senin sevgilin mi var?"

"Orası biraz karışık yani en yakın arkadaşımı sevgilim sanıyor da. Neyse daha sonra daha ayrıntılı anlatırım sen anlatmaya devam et."

"İşte sonra ben ne diyeceğimi bilemedim ve senin yanına tekrar geldim. Yanındaki adamı her ne kadar uzaklaştırmaya çalışsam da olmadı. Tabi bu arada senin kafa uçmuş hiç bir şeyin farkında değilsin.  Son çare güvenliği çağırayım diye dışarı çıktım ve geri geldiğimde o adam ağzı burnu kanlar içinde yerde yatıyor , sende sehun'un sağ omzunda, bir çuval gibi tutmuş seni. Ben hala sehuna şaşkın şaşkın bakıyorum tabi.  Evinin adresini sordu seni bırakmak için ama ben senin evinin adresini bilmediğim için buraya getirdi."

"Off iyice aklımı karıştırdı bu çocuk ya!"

"Bana bak sen sehun'dan hoşlanıyor musun? hoşlanmıyor musun?"

"Bilmiyorum."

"O senden hoşlanıyor mu?"

"Onu da bilmiyorum"

"Bence ikinizde birbirinizden hoşlanıyorsunuz"

Umutsuzca kafamı eğdim ve gözlerimi kapatıp derin bir nefes alınca aklım başıma geldi! Annem!

"Minah annem? Onun haberi var mı burada Kaldığımdan?"

"Merak etme ben anneni arayıp ödevimizi bitiremediğimiz ve sabahlamamız gerektiğini söyledim. Tek sorun ısrarla telefona seni istemesiydi ama onu da hallettim. Tuvalette olduğunu ve çıkınca onu arayacağını söyleyip telefonunu kapattım."

"Ne? Ne yaptım dedin? Kızım meraktan ölmüştür ve beni de öldüreceğinden hiç şüphem yok! Nerede benim telefonum?"

Telaşlı halim onuda telaşlandırmıştı. Hızla gidip masanın üzerinde duran telefonumu aldı ve bana fırlattı:"

"Ayy ne biliyim ben sarhoştun ve konuşamayacak şekildeydin annen de öyle ısrar edince yapacak başka bir şey bulamadım."

"Tamam tamam şimdi annemi arayıp yumuşatırım ben onu da okula geç kalıyoruz ve benim formam evde!"

"O sorun değil benim yedekten 1 formam daha var onu giyersin de hadi sen anneni ara"

"Tamam."

Annemi aradım ve baya bir azar işittim. Ama sonunda bana kıyamayıp yumuşadı ve akşam devam edeceğini söyledi. Telefonu kapatıp hızla hazırlandık ve okula gitmek otobüse bindik. Kulaklığımı kulağıma taktım ve başımı cama yaslayarak gözlerimi kapattım. Kapatır kapatmaz sabah hatırlamadığım ama görmüş olduğum rüya geldi aklıma. Sehun, park ve kırmızı gül...

###

Okula geldiğimizde koştura koştura sınıfa girdik. Henüz hoca girmemişti. Yerimize geçip oturunca fark ettim ki sehun'un yanağı morarmış. Sanırım dün akşamki kavgada olmuş. Tam kalkıp yanına gidecektim ki sınıfa hoca girdi. Teneffüste ilk işim onunla konuşmak olacak diye aklımın bir köşesine yazdım. Teneffüs zili çaldı ve ben sehun'un yanına gitmeye kalmadan Sehun'la kai hızla kalkıp dışarı çıktı. Bende arkalarından çıktım ama yetişemedim. Bu böyle her teneffüs sürdü ve sürekli benden kaçtı. En son ders aklıma gelen parlak fikirle, dersin bitmesine son 5 dakika kala izin alarak dersten çıkıp sınıf kapısının yanında beklemeye başladım. Bu sefer onu yakalayıp konuşmalıyım.

Zil çaldı ve sınıfın kapısı açıldı. İlk çıkacak hoca olacağı için beni görmesin diye  biraz uzaklaştım. Hoca uzaklaşır uzaklaşmaz tekrar eski yerime geçtim ve sehun çıkar çıkmaz kolundan tutup bir adet zafer gülümsemesi yaptıktan sonra;

"Sonunda!"

"Ne sonunda?"

"Yok bir şey, konuşmamız lazım."

"Benim seninle konuşacak bir şeyim yok!"

"Ama benim var!"

Diyerek hala bırakmadığım kolundan sürüklemeye başladım. Beni önceden getirdiği çatı katına çıktık ve kolunu bıraktım. Ellerini cebine koyarak;

"Ne söyleyeceksen çabuk söyle çok önemi bir randevum var senin yüzünden geç kalmak istemiyorum."

Kendimi bozuntuya vermeden;

"Merak etme çok konuşmayacağım 'randevuna' geç kalmazsın"

Dedikten sonra derin bir nefes alıp;

"Dün akşam, neden beni kurtardın?"

"Teşekkür edeceğin yere nedenini mi soruyorsun?"

"Teşekkür ederim. oldu mu? Şimdi bana nedenini söyle!"

"Çok mu merak ediyorsun!"

"Evet!"

"Çünkü"

"Çünkü?"

"Çünkü senden hoşlanıyorum! Oldu mu rahatladın mı!?"

Şaşırmıştım. Her ne kadar bunu söylemesini istesem de şu an söylemesini beklemiyordum. 

"Sehun, ben"

"Evet sen ne Jiyeon? Benden hoşlanmıyor musun? Bunu söylemene gerek yok çünkü zaten biliyorum! "

"Bilmiyorsun. Hiç bir şey bildiğin yok tamam mı!"

"Git buradan!"

"Gitmiyorum"

"Git dedim!"

"Bende gitmiyorum dedim! Lanet olsun Sehun biraz dinler misin?"

"Neyi dinleyeyim Jiyeon? sevgilin olduğunu mu? Çok saol ama bunu zaten bunu biliyorum"

"Hayır! Benim sevgilim falan yok! Ben sadece benden hoşlanıp hoşlanmadığını öğrenmek için ufak bir yalan söylemiştim. "

"Neden böyle bir şey yaptın ki direk gelip bana sora bilirdin! Yok ben senin acı çektiğini görmek istiyordum dersen de anlarım yani."

"Saçmalama sehun ben senin neden acı çektiğini görmek isteyim ki ben sadece emin olmak istedim!"

"Neden!?"

"Çünkü senden hoşlanıyorum Oh Sehun!"











Gizemli RüyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin